English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ö ] / Öyle olduğunu biliyorum

Öyle olduğunu biliyorum translate Portuguese

347 parallel translation
Öyle olduğunu biliyorum.
Eu sei que é.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sei que tem.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sei que sim.
Öyle olduğunu biliyorum, tatlım.
Oh, eu sei que estás, minha querida.
Öyle olduğunu biliyorum.
Eu sei que sim.
.. ve artık öyle olduğunu biliyorum..
Estou muito deprimido para ver mais.
- Öyle olduğunu biliyorum.
- Eu sei que vai.
Öyle olduğunu biliyorum, Carrie Virginia.
Sei que está, Carrie Virginia.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sei que está.
Evet, öyle olduğunu biliyorum.
- Estou? Sim, já reparei que é.
- Öyle olduğunu biliyorum.
Sei que é.
Jerry, o kadar fazla olmasa da senin de öyle olduğunu biliyorum.
Eu sei, Jerry, que és tão humano como o resto de nós... ou talvez até mais.
Zeki birisin, öyle olduğunu biliyorum.
Um rapaz inteligente.
Öyle olduğunu biliyorum Ralphie.
Eu sei que sim, Ralphie.
- Bebeğim, öyle olduğunu biliyorum.
- Querida, eu sei bem.
Neden öyle olduğunu biliyorum.
- O porquê dela ser como é.
Öyle olduğunu biliyorum.
Eu sei que faz.
- Öyle olduğunu biliyorum.
- Eu sei que é.
Cevap verme çünkü öyle olduğunu biliyorum.
Não respondas.
Öyle olduğunu biliyorum ama sen bu şehrin altını üstüne getireceksin.
Sei que sim. Mas vais tomar esta cidade de assalto!
Öyle olduğunu biliyorum.
Eu sei que és.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sei que é isso que és.
Aslında sen iyi ve nazik bir adamsın. Öyle olduğunu biliyorum.
Bem lá no fundo, sei que és um homem bom e meigo.
Oh, öyle olduğunu biliyorum.
Eu sei que estás.
Bunu bilmek için psikoloğa gerek var mı? Biliyorsunuz. Öyle olduğunu biliyorum.
Teremos de ser psiquiatras para o sabermos?
- Öyle olduğunu biliyorum.
- Eu sei que estás.
- Senin öyle olduğunu biliyorum, ya ben?
- Sei que tu és, mas que sou eu?
- Senin öyle olduğunu biliyorum, ya ben? - Çöpçü.
- Sei que tu és, mas que sou eu?
- Senin öyle olduğunu biliyorum, ya ben?
- Um homem do lixo. - Sei que tu és, mas que sou eu?
Öyle olduğunu biliyorum.
Eu sei que está.
Öyle olduğunu biliyorum.
Sei que estão.
Öyle olduğunu biliyorum.
- Tenho a certeza.
Öyle olduğunu biliyorum.
- Eu tenho uma consciência.
Aptalca olduğunu biliyorum ama öyle.
Talvez, mas é verdade. Ele adora a música.
Öyle olduğunu biliyorum.
Eu sei.
Aron'un tarif ettiği aşkın iyi bir şey olduğunu biliyorum. Ama hepsi o kadar değil, öyle olmalı.
Sei que o amor é bom, como diz o Aron, mas é mais do que isso, tem de ser.
Olayı İncil satıcılığı olarak düşünmekten vazgeçin. Çünkü başkaları için yaptığınız şeyin farkına vardığınız vakit adım gibi biliyorum güç ve ayrıcalığın sizde olduğunu bilerek başkalarının hizmetinde olarak kendinize olan saygınız öyle bir artacak ki, bu saygı kibirden değil tevazudan ileri gelecek.
Parem de pensar que mascateiam a Bíblia... porque tenho certeza de que quando perceberem... o que estão fazendo para os outros... a sua auto-estima subirá muito... não por orgulho, mas por humildade... sabendo que vocês têm o privilégio e o poder de servir aos outros.
Hepiniz için doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptιğιnι biliyorum. Şimdi de öyle yapιyorsun.
Sei que fez o que achou melhor para todos vocês... e é isso que está a fazer agora.
Öyle olduğunu çok iyi biliyorum.
Eu tenho certeza disso.
Bunların boktan şeyler olduğunu düşündüğünü biliyorum. - Öyle düşünüyorum.
Tu acreditas que tudo isso é conversa fiada.
Öyle olduğunu biliyorum.
- Tenho certeza.
Senin için ne kadar anlamlı olduğunu, biliyorum ve benim için de öyle.
Sei o quanto é importante para si, e é igualmente importante para mim.
Dinleyin, öyle ki, hanginizin hanginiz olduğunu biliyorum... Bana...
Escuta, como eu sei qual de vocês é qual eu gostaria que tu...
- Hayır. Öyle bir şey görmedim ama nehirin orada olduğunu biliyorum
Não vi o afluente, mas sei que está ali.
- İsmimin ne olduğunu biliyorum. - Öyle mi?
- eu sei o meu prorpio nome.
Davranışlarının çok garip olduğunu biliyorum ama genelde öyle normal ve uyumlu ki, John o olduğuna inanamıyorum dışardan onu etkileyen bir şey olmadığına.
eu sei que o comportamento dele é estranho... Mas ele sempre foi tão acessível e bem integrado, John... Eu não posso acreditar que seja ele...
Onda, Öyle olduğunu biliyorum.
Tem-na ele, de certeza.
Öyle haklıyım ki, nereye ait olduğunu biliyorum.
Tenho tanta certeza que até sei onde pertences.
Terapistim öyle dedi ve doğru olduğunu biliyorum!
o que me disse meu terapeuta e sei que ele tem razão
Demek istediğim, şu anda öyle olsa da, bu benim gerçek gemim değil, ve sizde benim, gerçek Kaptanım değilsiniz, bir fark yok, ama bir fark olduğunu biliyorum.
Quero dizer, esta não é realmente a minha nave. E você não é realmente minha Capitã, e ainda assim, você é, e não há diferença, mas eu sei que existe uma diferença.
Büyük bir söz olduğunu biliyorum. Öyle mi, Komiserim?
Acham-na muito complicada?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]