English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ü ] / Üzgünüm canım

Üzgünüm canım translate Portuguese

105 parallel translation
Bunu söyleyeceğim için çok üzgünüm canım, ancak Bay Pollock çok fakir.
Desculpe ter que dizer, querida, mas o sr. Pollock é tão pobre quanto um rato.
Oh, üzgünüm canım, bu akşam için yok.
Oh, que pena, querido, para estanoite, não.
Üzgünüm canım, üzgünüm.
Desculpa amor, desculpa.
Araba için çok üzgünüm canım.
Lamento pelo carro, querido.
Pekala üzgünüm canım.
Desculpa, querida.
- Çok üzgünüm canım.
- Sinto muito, querido.
Parti planladığın gibi gitmediği için üzgünüm canım.
Desculpa se não correu como querias.
Çok üzgünüm canım.
Sinto muito, filha.
Seni yalnız bıraktığım için üzgünüm canım.
Desculpa deixar-te sozinho.
Canım, çok üzgünüm.
Lamento imenso.
Canım seni gelip karşılayamadığım için üzgünüm, bu heykeli bitirmek istedim, harika görünüyorsun.
Meu amor! Sinto não poder ter ido te buscar, mas tinha que terminar esta escultura.
Canım, çok üzgünüm. Basil, neden uyandırılmadılar?
Basil, porque não os acordaste?
Zaten üzgünüm, sen de pamuk diye canımı sıkıyorsun.
Estou triste e você fica me aborrecendo com isso de algodão.
Canını sıktığım için üzgünüm.
Desculpe incomodá-la.
Dinle canım, üzgünüm.
Desculpa, querido.
bir gemi sireni veya kilise çanı... üzgünüm, böyle bir şey duymadım.
A sirene de um barco? Um sino de Igreja? Nada que se parecesse a isso.
Canım, çok üzgünüm, hiç bozukluğum kalmamış.
O meu Deus, lamento imenso, parece-me que não tenho trocos.
Keyfini kaçırdığım için üzgünüm, canım.
Lamento que tenhas sido incomodada, minha querida.
" Canım, üzgünüm ama üç kez dışarı çıktık ve 5. Bölüm'ün 7. Fıkra'sına göre senin de görebileceğin gibi arada bir fiziksel temas olmalı.
" Ouve, querida, lamento, mas já saímos três vezes e, segundo o artigo 7, parágrafo 5, tem de haver algum contacto físico como podes ver aqui, caso contrário, apresentarei queixa ao Conselho,
Çok üzgünüm, canım. Çok üzgünüm.
Lamento, Bub, lamento tanto.
Çok üzgünüm! Ama benim de canım var.
Lamento, mas não sou de ferro!
canını mı yaktım? üzgünüm.
Desculpa, eu magoei-te?
Hoşçakal, canım, üzgünüm.
Adeus, querido, desculpa.
Canını sıktığım için üzgünüm.
Desculpa ter-te incomodado.
Canım çok üzgünüm.
Oh, querida eu sinto muito.
Eleanor, canım, Geciktiğim için üzgünüm.
Eleanor, querida, desculpa o atraso.
Canını yaktığım için üzgünüm.
Lamento te haver machucado.
Leo, canını yaktığım için çok üzgünüm.
Leo, lamento muito ter-te magoado.
Hayır, canım üzgünüm.
Não, querida, desculpe.
Canım, buradasın, üzgünüm.
Assustada, é mais gira.
- Çok üzgünüm, canım.
- Lamento, Ally...
Canın yandı mı? Çok üzgünüm.
Peço imensa desculpa!
Canını sıktığım için üzgünüm.
Desculpe têlo ofendido.
Canınızı bununla sıktığımız için üzgünüm.
Desculpa termos-te chateado.
- Seninle konuşmak bir hataydı. Canını sıktığım için üzgünüm. - Jimmy.
Isso foi um erro, desculpa ter-te incomodado.
Vatanıma feda etmek için yalnızca bir tane canım olduğu için üzgünüm, efendim.
- Sinto muito ter só uma vida para dar ao meu país. Adoraria morrer, adoraria...
Çok fazla aradığım için üzgünüm fakat ne zaman arayacağımı söylemedin ben de... peki, dinle, daha fazla canını sıkmayacağım.
Hey, desculpa ter telefonado tantas vezes, mas... não disseste quando ligar, portanto eu... Bem, não te vou incomodar mais.
Hayır, üzgünüm, canım, yarım saat için ayrılmıştı.
Não, me desculpe, querido, ele saiu há meia hora atrás.
Bunu penisinden geçirip mesanene sokacağım Al... ve bunu sana bir defa söyleyeceğim... canını yakacağı için üzgünüm.
Vou passar isso pelo seu pênis até atingir a bexiga, Al... e vou lhe dizer isso uma vez... sinto muito pela dor.
Şu an hem canım sıkıldı, hem de üzgünüm, sağol Stevie!
Agora eu estou entediado e triste. Muito obrigado, Stevie!
Canım, bunu sana söyleyeceğim için çok üzgünüm ama talihsiz ve hiç beklemediğimiz olayların neticesinde zavallı Will, Davy Jones'un gemisinin mürettebatına katıImaya zorlandı.
Querida, lamento ter de te dizer isto, mas por uma imprevista sucessão de circunstâncias às quais sou totalmente alheio, o coitado do Will foi engajado na tripulação do Davy Jones.
"Canım üzgünüm, senin bir kız kardeşin var ama seninle görüşmeye pek meraklı değil" mi deseydim?
"Querida, tens uma irmã mais velha, mas não me parece que ela esteja terrivelmente interessada em conhecer-te"?
Canım, ben de senin kadar üzgünüm.
Querida, lamento isto, tu és...
Ah canım, çok çok üzgünüm.
Meu amor, lamento imenso.
Çok üzgünüm Prudy ama kayalara vurarak bir günde ancak temizlenirdi canım.
- Oh, desculpe-me Prudy, mas alguém com suas exigências tem que costurar com uma pedra!
Demek istediğim canını sıktığım için üzgünüm.
Então que quero que... Desculpe por aborrecê-la.
üzgünüm, canım.
Lamento.
Canım, bu kararın doğru olduğunu düşünüyorum ve üzgünüm ama, bunda ısrar ediyorum.
Querida, esta decisão é algo que acho adequada, parece-me que tenho de insistir.
Çok üzgünüm. Rol hala senin canım.
Mas o papel continua teu, é claro...
- Canını sıktığım için üzgünüm.
- Desculpa incomodar-te...
- Ben iyiyim canım, merhaba. - Çok üzgünüm.
- Estou bem querida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]