Açıkça görülüyor ki translate Russian
270 parallel translation
Açıkça görülüyor ki, İngiliz halkının görüşü düşmanca.
Очевидно, что британская публика настроена враждебно.
Açıkça görülüyor ki, herhangi bir tahmininiz yok.
Конечно, вы и представить себе не могли.
Genç usta, açıkça görülüyor ki sen iyi bir savaşçı olmak için doğmuşsun.
Господин... вы прирожденный воин.
Ama şu anda, bu kriz anımda, gayet açıkça görülüyor ki buradaki kimse beni anlamak için hiçbir çaba göstermiyor.
Но сейчас, во время моего кризиса, совершенно очевидно, что никто здесь не попытался понять мои чувства.
Açıkça görülüyor ki, şirketimizin gelişimi için bu plan büyük fırsatlar sunuyor.
Благодарю вас, заместитель директора Чу, за этот отчет. Очевидно, что этот план дает реальные возможности для роста нашей компании.
Kramer beni buraya getirdi ama açıkça görülüyor ki ben asla bir şey yapamam.
Меня уговорил Крамер но я-то никогда ничего подобного не сделаю.
Açıkça görülüyor ki oldukça orantılı bir kişisin.
Очевидно, что вы очень статный человек.
Buraya iyi niyetle geldik, ama açıkça görülüyor ki...
- Мы пришли с хорошими намерениями...
Ama tüm uygarlıkları açıkça görülüyor ki bu böcekler tarafından yerle bir edilmiş.
Но вся их цивилизация была уничтожена этим жуком.
Açıkça görülüyor ki Linea buradaki mahkumların saygısını kazanacak bişeyler yapmış.
Ясно, что Линея сделала что-то, чтобы заслужить уважение этих пленников.
Sizin şu kalkanlarınız... Onlar açıkça görülüyor ki farklı enerji şekillerini emebiliyorlar.
Эти ваши щиты... очевидно, они поглощают разные формы энергии.
Açıkça görülüyor ki depresyonda.
Он явно подавлен.
Taliban az önce bu kasedi gönderdi. Açıkça görülüyor ki Stevie Nicks'i rehin almışlar.
Талибан только что прислал кассету на которой ясно видно что они взяли в заложники...
Açıkça görülüyor ki buna karşı kendimizi savunacak durumda değiliz.
И поэтому, логично, что мы не можем себя защитить от него.
Açıkça görülüyor ki insan davranışları hakkında öğrenmen gereken çok şey var.
Тебе явно ещё многое предстоит узнать о поведении людей.
Şirket bu sorunu işe siviller bulaşmadan çözmeyi umuyordu ama... açıkça görülüyor ki bunlar olağanüstü şartlar.
Компания надеелась решить эту проблему без привлечения гражданских, но... очевидно там экстремальная ситуация.
Açıkça görülüyor ki, hepimiz alçakça bir entrikanın kurbanlarıyız.
Ясно же, что мы все жертвы в какой-то грязной схеме.
Açıkça görülüyor ki yanılmışım.
Ясно, что я ошиблась.
- Açıkça görülüyor ki yapamamışız.
- Очевидно это не так.
Açıkça görülüyor ki, kimse sizin kadar kendini işine adamamış.
Очевидно, они не так преданы своей работе как вы, детективы.
Ve açıkça görülüyor ki bir tane de kötüye ihtiyaçları var, işler böyle yürüyor.
И очевидно, он нужен им очень сильно, потому что все идет плохо.
Açıkça görülüyor ki, Efendi Baal ilgilenmiyor.
Ясно, Бог Баал не заинтересован.
Açıkça görülüyor ki artık beni etrafında istemiyor.
Очевидно, что он просто больше не хочет, чтобы я была рядом.
Açıkça görülüyor ki karıştırıp bulmuş.
Очевидно, что он устроил обыск и нашёл её.
Açıkça görülüyor ki bunda kusurlu birşey var.
Очевидно, с этой штукой что-то не в порядке.
Açıkça görülüyor ki, herşeyi bilmiyorum, ama bilmeye hakkım var. Herkes gibi.
Очевидно, я не знаю всего, но... у меня есть право на правду, как и у всех остальных.
Fişlendiğini ve güvenlik riski olarak belirlendiğini biliyorum. Açıkça görülüyor ki, bu doğru bir değerlendirme, ama bu noktada kaybedecek neyimiz var ki?
Я знаю, что он считается неблагонадежным и очевидно это точная оценка, но что мы потеряем?
- Açıkça görülüyor ki belli bir gündemi var.
- Он очевидно имеет его собственные планы.
Açıkça görülüyor ki, Beyaz Saray'ın karşılayabildiği tam Yıldız Geçidi programı kontrolü.
Очевидно, полный контроль программы Звездные Врата, которую Белый дом предоставляет.
Açıkça görülüyor ki bir şehir değil.
Это очевидно не город.
Kafasında onu şuursuzlaştıracak civata olmasına rağmen, açıkça görülüyor ki hayvanın şuuru hâlâ yerinde.
Хотя животное получило пленный болт к голове, который, как предполагается, отдал ему или ее бессмысленный..., поскольку Вы можете видеть животное все еще сознательно.
Açıkça görülüyor ki, benim ruhumun derinliklerine indiğini düşünüyorsun, lütfen devam et. Aslında, seni sadece çok iyi bir arkadaş olarak görüyorum.
- Считаю просто хорошим другом.
Açıkça görülüyor ki bizim çocuklarımız birer ahmak.
Наши дети явно... идиоты.
Açıkça görülüyor ki, İş Okulu'nda... insana tost makinası nasıl kullanılır öğretmiyorlar, çünkü bazı zeki, seksi stajerler bu peynirli tostu..
По сей видимости, в бизнес-школах не учат пользоваться тостером. Потому что некто умный, сексуальный и временный оставил сырный лаваш в тостере вместо того, чтобы на время в печку положить.
Ama açıkça görülüyor ki, bunu bilmenizin imkanı yokmuş.
Но очевидно, что вы никак не могли об этом знать.
Açıkça görülüyor ki, hasta üzerinde kullanamayacağız.
Мы явно не можем использовать его на этом пациенте.
Açıkça görülüyor ki Blu Mondae nin yükünün hafifletilmesi gerekiyor.
Совершенно очевидно, что Лунному Цвету нужно облегчить ее ношу.
Açıkça görülüyor ki, güvenime ihanet etti.
Очевидно, что он предал это доверие.
Açıkça görülüyor ki tek oynadığı takım o değilmiş.
Очевидно, не за одну эту команду он играет.
Bunu kontrol altına aldığımı sanmıştım, ama açıkça görülüyor ki alamamışım.
Я думала, что держу это под контролем, но очевидно, что нет.
Ama açıkça görülüyor ki, sizin düşündüğünüz gibi çok gururlu birisi olmalı.
как вы и предполагали.
Açıkça görülüyor ki, sen aynısı için hazır değilmişsin.
Но ты, очевидно, не готов сделать то же самое.
18 yaşında olabilirsin, ufak kızım, ama açıkça görülüyor ki ölüm kalım meselelerinde kendi başına karar verebilecek durumda değilsin.
Может, тебе и 18, малышка, но сейчас ты, очевидно, не в состоянии принимать решения, которые касаются жизни и смерти, самостоятельно.
Açıkça görülüyor ki, Jim kendisini ektiği için, Karen intikam almak istiyor.
Это ужасная весть. Карен несомненно пытается отомстить нам за то, что Джим ее бросил.
Eğer bunu yukarı itersen... Açıkça görülüyor ki gaz veriyor.
А если ты нажмешь ее до конца... наверное кондиционер?
Ve açıkça görülüyor ki gerçekten işe yarıyor. Henry Carter'ın ön camı kırıp, elini kestiğinde buna maruz kaldığını düşünüyor.
Генри считает, что Картер отравился, порезавшись о стекло.
Açıkça görülüyor ki, etmiyormuşum!
Ну, это точно было не лицо!
Açıkça görülüyor olmalı ki ikisi de değil.
Разве не видно? Ни то и ни то! Господи боже...
Bu kadar çabuk kapattığınıza göre, iyi ödeme aldınız demek ki, açıkça görülüyor!
Рано вы уверовали в свою победу. За всё заплатите, кровососы!
açıkca görülüyor ki diğer yarımı bulmalıyım, ama o erkek mi, kadın mı?
Надо найти свою вторую половину. Но он это или она?
Görülüyor ki size en başta açıkça ve net sözcüklerle.. .. söylediğim şeyi işitmediniz. Henüz değil!
Похоже, вы меня не услышали в первый раз, когда я четко и определенно сказал, что черта с два туда кто-нибудь отправится.