Durduramıyorum translate Russian
255 parallel translation
Konuşmamı durduramıyorum.
Я снова не могу прекратить болтать.
Etki altındaki ekibim, Omicron Kolonisi'ne katılmak için gemiyi terk ediyor. Onları durduramıyorum.
Под их влиянием мой экипаж дезертирует в колонию Омикрон, и я не могу их остановить.
Bilmiyorum. Gitmek istemiyorum ama kendimi durduramıyorum.
Я не хочу идти, но не могу остановиться.
Üzgünüm, M-5 müdahalesini durduramıyorum.
Лейтенант? Простите, сэр, никак не убрать помехи М-5.
Kendimi durduramıyorum. Bir kabus gibi.
Это было сильнее меня, какой-то кошмар.
Buradaki kanamayı durduramıyorum.
Никак не могу остановить.
Tamam ama kanamayı durduramıyorum.
Да, только кровь всё течет.
Titrememi durduramıyorum.
Я не могу перестать дрожать...
- Durduramıyorum!
Не останавливается!
Müzik duyunca, ayaklarımı durduramıyorum. - Dans ettiğini sanıyor. - Sus, Sonny.
Когда я слышу музыку, мои ноги сами танцуют.
Durduramıyorum!
Я не могу это остановить!
- Efendim, durduramıyorum efendim!
- Сэр, у меня не выходит, сэр!
Vücudumu durduramıyorum.
Я не могу сдержать свое тело.
- Kendimi durduramıyorum!
- Не могу остановиться!
Graviton sinyalini durduramıyorum, Kaptan.
Я не могу остановить гравитационный сигнал, капитан.
Maymunluk... yapmayı... durduramıyorum... ben.
Не могу... остановиться!
Durduramıyorum. Beni dinle Lightbody.
- Ќо € не могу еЄ контролировать.
Titremeyi durduramıyorum.
Не могу перестать трястись.
Onları durduramıyorum.
Мне их не остановить!
Durduramıyorum.
Бегите наверх, скорее!
Bu korkunç kaşıntıyı durduramıyorum.
Не знаю как правильно кормить. Это - ужасно, он не прекращает облизываться.
Kaptan, bunu durduramıyorum.
Капитан, я не могу остановить это.
Onları durduramıyorum, yukarı çıkın!
Мне их не удержать! Все наверх!
Galiba onu durduramıyorum.
Не думаю, что смогу его утихомирить.
Ve ben hiçbir şekilde suyu durduramıyorum.
И я ничегошеньки не могу сделать, чтобы это остановить.
Durduramıyorum.
Я не могу остановиться.
Titrememi durduramıyorum.
Не могу. Я тоже.
Durduramıyorum, Mac!
Я не могу ее остановить, Мак!
İçimdeki şeyi bulamıyorum ve durduramıyorum.
Во мне что-то есть, и я не знаю - что. Не могу остановить это.
Zayıfım. Kendimi durduramıyorum.
Я слаба и не могу остановиться.
Durduramıyorum.
Уже не могу не лгать!
Bu sürekli personel almaya çalışan şirketlerin telefonlarını durduramıyorum.
Мне досих пор из контор по трудоустройству звонят, неудачники
Bağırsağımda kurt gibi dolaşıyor, durduramıyorum.
Она шевелится, как червяк в кишках, и ничего не могу сделать.
Cidden, durduramıyorum.
Серьезно, никак не могу перестать.
- Kendimi durduramıyorum.
- Не могу по-другому.
- Durduramıyorum.
- Я смогу это остановить.
Aşırı yüklemeyi durduramıyorum.
Я не могу уменьшить перегрузку.
Ağlamamı durduramıyorum.
Слёзы текут сами.
- Dişlerimi durduramıyorum
- Не могу прекратить скрипеть зубами.
- Janis bu arabayı durduramıyorum.
Я еду дальше. Нужно быть дома вовремя.
Kanamayı durduramıyorum.
Я не могу остановить кровь.
- Kendimi durduramıyorum.
- Ничего не могу поделать.
Onu durduramıyorum.
Я не могу остановить его.
Durduramıyorum.
Как засадил.
- Durduramıyor musun baba? - Elimden geleni yapıyorum.
[Skipped item nr. 269]
Ve ben onları durduramıyorum.
Я не могу их остановить.
Durduramıyorum.
Ничем не могу помочь.
Yükselişi durduramıyorum.
Я не могу остановить всплытие.
Onları durduramıyorum.
Прекрасно выглядишь.
Durduramıyorum.
Я не могу остановить эту штуку.
Sadece daha yakına geldiğini düşünüyorum ve durduramıyorum. - Ne?
Я думаю, он все ближе, и ничего не поделать
durdu 87
durdur 139
durduk 23
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur onları 66
durdur 139
durduk 23
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur onları 66