English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Duydum

Duydum translate Russian

20,060 parallel translation
The Keep'i duydum ve incelemeye başladım.
Услышал о "Пристанище" и начал копать.
Bana geldiğin için şaşırmadım. Dün gece seni ve Dr. Demir Çene'yi duydum... ayrıca orgazm olurken sesi kadın gibi.
что ты пришла ко мне. как девчонка.
Evet, duydum.
Да, я слышал об этом.
11 gibi olduğunu duydum.
Слышал, около 11 : 00.
Meslis Binamızı patlatmak için.. Evet duydum.
Да, я услышала.
Evet, hayvan balonlu adamla ilgili her şeyi duydum.
- Да. Я слышала все о парне с шариками в виде животных.
Askıya aldıklarını duydum.
Я слышал, они решили повременить.
Varisin Gölge'yi yaktığını duydum.
Я здесь, чтобы сказать, что наследница убила твою Тень. М :
Cesur olduğunu duydum.
Ж : Слышала, что ты храбрый. Ж :
Meşhur olduğunu da duydum...
А еще слышала, что ты известен своим....
İyi bir bilirkişiden pek fazla yemek yemediğini duydum da.
Я слышал от хороших источников, что ты мало ешь. Или вообще не ешь.
- Bir ses duydum ve kapı açıldı.
Я услышал звук, и открылась дверь.
O söylemedi, kayıttan duydum.
Это не он. Я слышал тебя на пленке.
Yıllarca kendimden şüphe duydum ve tiksindim ve bu Margaret ile Vivian'a neler yaptı, gördün.
Годы неуверенности в себе и ненависти к себе, то, как это сказалось на Маргарет и Вивиан.
Antonia ile Almanca yaptığın anlaşmayı duydum.
Я подслушал про сделку, которую ты заключила с Антонией на немецком.
Evet, Penny'nin de başvurduğunu duydum.
Да. Я слышала, Пенни подала заявку.
Duydum ki lokanta artık sizinmiş.
Я слышал, вы теперь владеете закусочной.
Duydum onu.
Слышал об этом.
Acile geldiğini duydum.
Я услышала, что ты здесь.
Boğulmakla ilgili de... güzel şeyler duydum biliyor musun? Hayır, hayır.
Я вот слышал хорошие отзывы об утоплении, понимаешь?
Duydum ki bir oğlu varmış felaket bir şey..
Но я слышал, что у него сын-подросток. Это трагедия.
Bir şey duydum sanki.
Кажется, я что-то слышал.
Bir şey duydum sanki.
Мне что-то послышалось.
Karınızla yeniden bir araya geldiğinizi duydum.
Слышала, вы воссоединились с женой.
Pilcher'ı Pam öldürdü. En azından ben öyle duydum.
Пэм совершила предательство.
Kasabanın ortasında o yaratıklardan birini yakaladığınızı duydum.
Слышал, вы поймали одного из этих существ в центре города.
Kasabanın ortasında o yaratıklardan birini yakaladığınızı duydum.
Слышал, вы поймали одно из этих созданий в центре города.
O yaratıklardan birini yakaladığınızı duydum.
Слышал, вы поймали одно из тех созданий.
Bin tane insan kendi kendine gelecek değil ya. Bebek beklediğini duydum.
Тысячи людей сами и шагу не сделают.
Alice'i görmeye gittiğini duydum. O bizi aramadan kısa bir süre önce.
Слышала, вы навещали Элис до того, как она нам позвонила.
Aldershot'ta talim alanları açılıyormuş diye duydum.
Я слышал, есть вакансия в учебном центре Олдершота.
Yemekhanede yaptıklarınızı duydum.
Наслышан о вас в столовой.
Onur duydum.
Я польщен.
Champ ile olanları duydum.
М : Кстати, слышал о вас с Чемпом.
Onu ve yanan dölünü bırakıp gidecektim sonra acısının seninle konuştuğunu duydum ve ben de yeniden buluşma hayranıyımdır.
М : Я собирался бросить ее и ее дымящегося выродка, но увидел, что ее боль зовет тебя и захотелось устроить встречу.
Nereden duydum bilmiyorum.
Я слышала. Мне так кажется.
- Evet, evet, duydum.
- Да, да, я слышал.
- Sanatoryumdan yeni çıkmış diye duydum.
- Прямиком из лечебницы, как я понимаю.
Havada vurdum ve kendimle gurur duydum.
Я застрелила её посреди неба и так гордилась собой.
Dr. Grodan ailesiyle tekneye çıkmış diye duydum.
Говорят, доктор Гроудэн отправился в плавание.
Halse'ın kilerinde uzun yoldan gelen.. bir konyak varmış diye duydum.
Я точно знаю, что Холс хранит в подвале бренди, привезенное этим способом!
Az önce Sawle'dan geçtim ve köylü bir kızın topallığını iyileştirdiğini duydum.
Только что ехал по Солу и слышал об исцелении деревенской девушки от хромоты.
Adını duydum.
Слышала.
Dedikoduları duydum.
Слышала кое-что.
İlk defa duydum.
Не знаю такой фирмы.
Bir şeyler duydum. O taraftalar.
Я что-то слышал.
Dindar bir adam olduğunuzu duydum.
Слышала, что вы религиозный человек.
Onları duydum.
Я слышала, как они воют.
Konuşurlarken duydum.
Слышал, как они говорили.
Hakkında çok şey duydum.
Много о тебе слышала.
Her neyse, ben ömrüm boyunca Naomi'ye hep hayranlık duydum.
В общем, я... всю жизнь я равнялась на Наоми

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]