Duyduğum kadarıyla translate Russian
311 parallel translation
Çok büyük bir kaç işte bulundu. Duyduğum kadarıyla, bir kasayı, saatin arkasını açar gibi açıyormuş.
Откроет сейф как консервную банку, но он дорогой.
Duyduğum kadarıyla, çok yakışıklıymış.
Здесь он слишком красив.
Duyduğum kadarıyla işler kontrolden çıkmış.
Несколько странная ситуация.
Duyduğum kadarıyla alkollüymüş.
В городе видели, что он пил и танцевал.
Duyduğum kadarıyla, Doolittle, gökkuşağının tüm renkleriyle parlıyor.
Астероиды Феникс... Я слышал, что они сияют всеми цветами радуги.
Fakat duyduğum kadarıyla... Aslında Bay.
Ќо € так понимаю, чтоЕ
Benim duyduğum kadarıyla, o viskisini senatörlerle yudumluyor.
А я слышала, что он пил бурбон с сенаторами.
Duyduğum kadarıyla sen ve Call bir sürü yetiştiriyormuşsunuz.
Я слышал, вы с Колом собираете стадо.
Görünüşe göre hayır, Ve duyduğum kadarıyla da, izler soğumuş.
Пока нет. Я думаю, никогда не найдет.
Duyduğum kadarıyla büküm motorunda arıza varmış.
Я слышал, что у вас трудности с двигателем?
Duyduğum kadarıyla onu bu balkonun dibinde bulmuşlar.
Его нашли под балконом, насколько я знаю.
Duyduğum kadarıyla kireçli kuyuya gömüp üstüne beton döküyorlar.
Я слышал, что их сбрасывают в заброшенную шахту мелового карьера и заливают цементом.
Duyduğum kadarıyla Savaş ve Barış orjinal isminde basılmak üzereyken vazgeçilmiş Savaş-Ne İşe Yarar?
Хотя, кто знает, был бы роман "Война и мир" так высоко оценен, если бы вышел под своим первоначальным названием "Война - Какая польза от тебя"?
Duyduğum kadarıyla, siz postacılar için çok zor değil.
Насколько я слышала, вы, почтальоны не должны заглядывать так далеко.
Duyduğum kadarıyla, ihtiyar Spook ile içeride yatmışsın.
Я слышал, ты с ним сидел.
Benim duyduğum kadarıyla, Soze bir çeşit kasapmış.
Я слышал, что Созе - мясник.
Ama duyduğum kadarıyla fazla vaktimiz kalmamış.
Но исходя из того, что только что слышал, у нас мало времени.
Duyduğum kadarıyla başından beri birlikte olmamalıydılar.
Во-первых, они никогда не должны были быть вместе.
Duyduğum kadarıyla Norm Gunderson'la evlenmişsin.
Ты вышла замуж за Норма, сына Гандерсона?
İki taraftan da duyduğum kadarıyla öyle.
Бросил Жанну Берольди.
- Evet benim ve.. seni görmeye geldim AIIy... çünkü duyduğum kadarıyla bu sene çok uslu bir kız olmuşsun.. ve istediğin her şeyi alacaksın.
- Да, это действительно я... и я пришел повидать тебя, Элли... потому что слышал, что ты была хорошей девочкой в этом году... и ты получишь, все что ты хотела.
Ve duyduğum kadarıyla da bayağı bir çıldırmış.
И к тому-же, как я слышал, обезумел.
Ve duyduğum kadarıyla, Sırplar, o başlıklar olmadan yapamıyorlarmış.
Как я слышал, сербы очень фанатично относятся к своим головкам душа.
Duyduğum kadarıyla Risa Hoobishan Hamam yapıları Manastıra benziyormuş
Насколько я слышал, хубишанские бани - монастырь по сравнению с Райзой.
Duyduğum kadarıyla, yanıklıkla herkesten fazla yaşamışsın.
Судя по тому, что я слышал, вы жили с блайтом дольше, чем кто-либо.
Duyduğum kadarıyla böyle.. Bazı adamlar kimseyle geçinemezler ki.
Некоторые люди ни с кем не могут сработаться.
Duyduğum kadarıyla içinden bir hayaletin geçmesi, eşi benzeri olmayan bir deneyimmiş.
- У, нет. Я слышал, что когда он проходит сквозь тебя, это необычное ощущение.
Duyduğum kadarıyla Katherine, Axel'e bazı numaralar çekmiş.
Катрина, я слышал, играла с Акселем?
Duyduğum kadarıyla pek bir dobra, pek bir keyiflisiniz.
Я слышу, вы в своем обычном саркастичном хорошем настроении.
Duyduğum kadarıyla küçücük, kendi halinde bir köymüş.
Да вроде бы ничего. Насколько я знаю, так это обычная деревня.
Duyduğum kadarıyla, Carson'da küçük hırsızlıklar yapıyormuş.
Последнее, что я слышал, он порезал кого-то в Карсоне.
Biliyor muydunuz, Bay Jones, duyduğum kadarıyla her... saniyesini kadın peşinde koşarak geçiren edepsiz Bay Walter Hagen gelecek ay 10,000 dolar ödüllü Krewe Adası maçına katılmak istemiş?
Вы слышали, что Уолтер Хэген, волочащийся за каждой юбкой, в следующем месяце будет играть на острове Крю?
Duyduğum kadarıyla, Bobby büyük hamlesini yapmak üzere.
Я слышал,
Ve telefon görüşmenizden duyduğum kadarıyla...
И, судя по услышанному мной телефонному разговору..
Duyduğum kadarıyla önde gelenler sizden hoşlanmıyormuş neyse...
Эти проклятые боссы... все их ненавидят...
İzin verirseniz elendim duyduğum kadarıyla Bay Murchie'nin ailesinin Umbria'da bir villası varmış.
Я наслышан о том, что мистер Мёрчи весьма нежно отзывался о своей семейной вилле в Умбрии.
Duyduğum kadarıyla bu şans değil.
Насколько мне известно, это не просто везение.
İnanmak sana kalmış ama duyduğum kadarıyla onu azat edip evlenmiş!
Верь-не верь, но я слышал, он освободил её и женился на ней.
Duyduğum kadarıyla hala evliymişsiniz.
Я слышала, что вы всё ещё женаты.
Duyduğum kadarıyla, Kaptan ile bir anlaşma yapmış.
Как я слышал, он заключил сделку с капитаном.
Tabii ki açıkça kapıyı dinlemiyordum, ama duyduğum kadarıyla... en son ne zaman seviştiğini hatırlamıyor.
Ну, естественно, я не имею в виду подслушивание, в общем, факт в том, что он не помнит, когда в последний раз занимался сексом.
Tabii ki açıkça kapıyı dinlemiyordum, ama duyduğum kadarıyla... en son ne zaman seviştiğini hatırlamıyor.
Да, это Пол. Ваш сын зато, очарователен. Да он такой.
Duyduğum kadarıyla bir gemisi Rialto'dan Meksika'ya diğeri de İngiltere'ye hareket etmek üzereymiş.
Слышал я еще на Риальто, что третий он послал в Мексику, четвертый - в Англию.
- Evet, şafak vaktindeki. Al, duyduğum kadarıyla...
- Ну, насколько я слышал, Эл,
Caledonialılar'a gelince, duyduğum kadarıyla, onlar tekrar yapılanmaya çalışıyorlar.
Что касается Каледонцев, я слышал, они пробуют восстановить что могут. Этого не так уж много.
Duyduğum kadarıyla yeterince iyiden de iyi.
- По-моeму, ты пocкромничaл.
Seni tanıştırırdım ama... ... duyduğum kadarıyla bugünlerde en az benim kadar ünlüymüşsün.
Я бы вac познaкомил нo xодят cлуxи, будто ты cтaл почти тaк жe знaмeнит, кaк я.
Ve duyduğum kadarıyla çok az patates ve fasulyemiz kalmış.
Я также слышала, что у нас очень мало бобов и картошки, давайте отдадим их Роуз.
Buradan duyduğum kadarıyla Fürstenfeldbruck adlı bir havaalanına doğru gidiyorlarmış.
Всем участникам драмы разрешено отправиться в местный аэропорт Ферстенфельдбрук.
Benim param sende yokmuş duyduğum kadarıyla?
- Мы с Джонни - нигеры друг другу.
Duyduğum kadarıyla bu kız hep sorun çıkartıyormuş.
- Из того что я слышал, от этой девчонки были одни проблемы.
duydum 657
duydun mu bunu 28
duydum ki 65
duydun mu 1424
duydun mu beni 209
duydunuz mu 459
duydun 82
duydunuz mu beni 21
duydunuz 53
duydum seni 20
duydun mu bunu 28
duydum ki 65
duydun mu 1424
duydun mu beni 209
duydunuz mu 459
duydun 82
duydunuz mu beni 21
duydunuz 53
duydum seni 20