English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Duyduğuma göre

Duyduğuma göre translate Russian

1,709 parallel translation
Duyduğuma göre, Seon Nyeo babasını çok özlemiş.
Сон Нё ужасно соскучилась по своему папочке.
Duyduğuma göre çocukluklarından beri kardeş gibilermiş.
Как я понимаю, они с самого детства были словно брат и сестра.
Tae Seong, duyduğuma göre bugünlerde şirkette çalışıyormuşsun.. Öyleyse, yetişkin gibi davran.
Тхэ Сон, ты, вроде, начал работать в компании, так веди себя как взрослый.
Konuştuğunu duyduğuma göre, çok sarhoş olmalıyım.
Он, и разговаривает? Я точно перепила.
Duyduğuma göre yaranız oldukça kötüymüş.
Я правильно понял, полученные вами травмы сделаны зверем.
Duyduğuma göre siz Galliler otla besleniyormuşsunuz. Koyunlarla birlikte hem de!
Я слыхал, что вы, Уэльские ребята, один лук-порей жуёте.
Duyduğuma göre babanla konuşmuyormuşsun.
я слышала, ты не разговариваешь с папой.
Duyduğuma göre halledebileceğimiz bir sorununuz varmış.
Это Вон. Я слышал у вас проблемы, которые, возможно, мы можем решить.
Duyduğuma göre gettoların bazılarını tamamen boşaltmışlar.
В некотoрых геттo нe осталось вообщe никогo.
İş bitmiştir. - Duyduğuma göre Giants...
- Я слышал, "Гиганты"...
Duyduğuma göre oradaki kadınlar kestaneleri sadece dilleriyle soyabiliyorlarmış.
Слыхал... Тамошние бабы могу одним языком продырявить каштановый орех.
Duyduğuma göre bir saldırıda esir alınmış.
Слыхал, его взяли в плен при захвате корабля.
Duyduğuma göre deniz kızının öpücüğü denizciyi boğulmaktan korurmuş.
А я слыхал, что тот, кого русалка поцеловала, ни за что не утонет.
Duyduğuma göre durumun iyi değilmiş.
Расскажете мне о нём!
Kazandığını kaybedecektir. Duyduğuma göre konsül adayı olduğunda asla pazar yerine halkın arasına çıkmayacak, kendisini alçakgönüllü gösteren o elbiseyi giymeyecek, yaralarını insanlara göstererek onların pis kokan ağızlarından övgü sözleri almayacakmış.
И поддержку потеряет. чтобы милость грязных холуев снискать.
Duyduğuma göre çok tatlı bir vizon parçasıymış.
Я слышал, что она классная дырка.
Ona Küçük Şeytan diyorlarmış, duyduğuma göre.
Ммм, я слышала, его называют Бесом.
Duyduğuma göre hiç umut yokmuş.
Слышал, что надежды уже нет.
Duyduğuma göre Monet'in yapmak istediği şeylerden biri...
Я слышал, что Моне пытался...
Duyduğuma göre senin sayende değil.
Я слышал, ты помогать не стал.
Duyduğuma göre sende Lovecraft'ın özel mektuplarının koleksiyonu varmış.
Я слышал, что вы собрали обширную коллекцию личной переписки Лавкрафта.
Bak, duyduğuma göre Carl'la ev arıyormuşsunuz ve senin adına gerçekten çok sevindiğimi söylemek istiyorum.
Слушай, я слышал сплетни что ты и Карл стали подбирать себе совместный дом и я просто хотел сказать что я искренне рад за вас
Duyduğuma göre babaların şehir dışındaymış ve sen de evde tek başınaymışsın.
Ходят слухи, что твои отцы уехали из города, и ты одна-одинешенька в своем доме
Duyduğuma göre okul hademesi, Bay Kidney çay demliğinden votka içerek okulda geziyormuş.
Хм, я слышала, что мистер Кидни-уборщик расхаживает по школе, попивая водку из термоса для чая.
Duyduğuma göre bayağı sağlam biriymiş.
В смысле, я слышал, он крутой парень.
Duyduğuma göre tatillerini California'da geçiriyormuş.
Я слышал, он проводит каникулы в Калифорнии.
Duyduğuma göre terfin, yetki sahibi teslimatçı.
Настоящим повышаю тебя до главного курьера.
Biliyorum ama radyodan duyduğuma göre, Doğu Dillon'un seneye futbol takımı olmayacakmış.
Ну, я понимаю, но я слышала по радио и не похоже, что в Ист Диллоне будет команда
Evet, duyduğuma göre biraz zorlanıyormuşsunuz.
Да, ну, я... Я слышал ( а ), что вы боролились
Davanın kabulünde problem olmuş duyduğuma göre.
Слышал были загвоздки с утверждением.
Duyduğuma göre seni bir süre ebelemişler.
Слышал, тебя почти что схватили?
Duyduğuma göre Chicago'ya geliyorlarmış.
Дошёл слух, что они перебираются в Чикаго.
Duyduğuma göre yeni bir günmüş.
Говорят, у вас большие перемены.
Duyduğuma göre Abby Flynn olayı gerçekten oluyormuş.
Говорят, что Эбби Флинн действительно будет у нас работать.
- Evet, duyduğuma göre çetin ceviz çıkmış.
Да. Я слышала, что это большая свалка.
Duyduğuma göre bir öğrencinin de dahil olduğu talihsiz bir skandal yüzünden üniversitedeki kürsüsünden ayrılmak zorunda kalmış.
Я слышал, что он отказался от своей кафедры в университете из-за скандала со студентом.
Duyduğuma göre bugün siz epey tarih dolu bir buluşma yapmışsınız.
Я слышал что у вас было нечто вроде встречи исторических умов сегодня.
Duyduğuma göre bazı işlerle meşgulmüşsün.
Я слышала, ты была занята. Да, была.
Duyduğuma göre bir keresinde bir çocuk arkadaşına defter fırlatmış.
Я слышал, однажды кто-то кинул в парня тетрадь.
Duyduğuma göre, buradan batı Virginia'ya kadar, bin dönümlük güzel bir arazi almışsın.
Слыхал, у тебя добрая тысяча акров, отсюда до Западной Вирджинии.
Duyduğuma göre arada bir Coover'ın evinde kalıyormuş.
Слышала, что он живет где-то где жил Кувер.
Duyduğuma göre, ikiniz gene beraber takılıyormuşsunuz.
Ну, я слышал, что у вас опять какие-то совместные дела?
- Duyduğuma göre üyesi olmaya hiç meraklı olmadığım malum bir organizasyonda idari sorumlulukları yüklenmiş.
Я слышал, что он взял на себя управление одной фирмой, с которой я бы не хотел иметь никаких дел.
Çürüklerden belli ama duyduğuma göre bu öğlen ufak bir problem olmuş.
Я слышал, у тебя возникли небольшие проблемы во второй половине дня, которые плохо отразились на твоем лице.
Duyduğuma göre birileri Venedik'te özel yerler edinmiş.
Я слышал, у кого-то есть места на матчи по боксу в Венеции.
-... ödemek zorundasın. - Duyduğuma göre şahidin Liam'ın bilinci pek yerinde değilmiş.
Ну, я слышал, ваш свидетель Лиам еще не пришел в сознание.
Duyduğuma göre eniştemin yakın arkadaşıymışsınız.
Я слышала, Вы - хороший друг моего зятя
Müdürün öldürülmesiyle her şey değişti. Duyduğuma göre Peter Fleming, Ark Şirketi polis teşkilatının yönetimini alacakmış.
- После убийства шефа все изменилось.
duyduğuma göre Jo'nun balo kraliçeliğini kazanması kesinmiş insanların oylarını değiştirmesi için çok geç
Ќу, € слышала, что ƒжо бесспорный кандидат на звание королевы выпускного бала. — лишком поздно изменить голоса.
Duyduğuma göre Minelli camın parasını senden alacakmış.
Дала мне двух санитаров, которые привязывали меня к кровати, прижигали меня сигаретами.
Duyduğuma göre burası, Springfield'ın en iyi kuaförünün eviymiş.
Я слышала, здесь живёт самый искусный парикмахер Спрингфилда.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]