Eski bir arkadaşım translate Russian
472 parallel translation
Hayır, ordudan eski bir arkadaşıma rastladım.
Нет, повстречал старого армейского друга.
Chuck O'Malley ile tanış. Çok eski bir arkadaşım.
Познакомься с Чаком О'Мэлли, моим старым другом.
Teşekkürler, siz sevgili hanımlar çok incesiniz ama eski bir arkadaşım tarafından ağırlandım bu gece.
- Очень мило с вашей стороны, дамы, но... Я был с моим другом, инспектором Малруни.
Fred, sana Cliff Scully'i tanıştırayım, eski bir arkadaşım.
А ты кто? Фред, хочу чтобы ты познакомился с Клиффом Скалли, моим старым другом.
Ayrıca eski bir arkadaşım.
Кроме того, она давний друг
Gazetecilik yapan eski bir arkadaşımı göreceğim.
Хочу встретиться со старым приятелем, который теперь стал газетчиком.
Eski bir arkadaşımız var.
Hаш старь * й друг вернулся.
Hayatım, hanımefendi eski bir arkadaşım olur. İsmi Chloé.
Познакомься, дорогая, это моя старая знакомая Хлоэ.
Benim eski bir arkadaşım olur.
Он - мой давний друг.
Eski bir arkadaşımı gördüm!
Там мой старый друг. Видишь?
George bale besteliyor. Eski bir arkadaşım...
Джордж пишет музыку для балета, он старый друг, он...
Eski bir arkadaşım, tanışmış olabilirsin George Costanza, yakın bir zamanda bir kadın muhasebeci ile yakınlaştı ki o da eskiden IRS diye bilinen küçük bir örgütte çalışan yüksek düzeyli bir memurdu.
Мой старый друг, котого ты могла встречать Джордж Костанза, недавно стал встречаться с бухгалтером, которая раньше работала в высоких кабинетах известных как налоговая.
Çöl Fırtınası'ndaki eski bir arkadaşım göndermişti.
Один мой приятель... участвовал в Буре Пустыне.
- Max merhaba de bakalım, bu eski bir arkadaşım.
- Здравствуй. - Макс, поздоровайся.
Eski bir arkadaşım öldürülmüş.
Мою старую подругу убили.
Hayır, eski bir arkadaşımızdan. Gary'den.
Нет, о нашем старом друге, Гэри.
Yanındaki odada, Alex Parrish kalıyor, eski bir arkadaşımız. O da babanı tanıyordu.
В той комнате живет Алекс Пэрриш, наш старый друг он тоже был знаком с твоей мамой.
Rick, bu benim çok çok eski bir arkadaşım.
Рик, это моя старая, старая подруга.
Eski bir arkadaşım, meslektaşım. Bizden.
Он мой старый друг, коллега, соратник.
Bu eski bir arkadaşım.
Это просто... Просто старый друг.
Babam Bay Godet'in eski bir arkadaşı olduğunu ve bir gün bana yardım edeceğini söylemişti. Babam öldü ve orada kimsem yoktu. Bay Godet'e bir mektup yazdım.
Видите ли, мой отец говорил мне, что его старый друг, господин Годе сможет помочь мне, и, когда мой отец умер, и у меня никого не осталось, я написала ему письмо, господину Годе.
Seni eski bir asker arkadaşım olarak tanıtacağım, sonra da ayrılacağım öbür kız beni vestiyerde bekliyor çünkü.
Я Вас представлю как своего старого друга по армии, а потом уйду. Потому что меня ждет другая девушка, посимпатичней.
Başka bir eski arkadaş mı?
Еще один старый друг? .
Cyrille'in eski bir arkadaşı, benim de eski göz ağrım.
Это старый друг Сирилли и мой давний ухажер.
Bay Owen'dan ev partisine katılmamı isteyen bir mektup aldım, benim çok eski ve saygın bir dostumun arkadaşı olduğunu iddia ediyordu, ve o da burada olacaktı.
Я получил письмо от мистера Онима с приглашением погостить у него. И встретиться с моим старым другом, который также должен был быть здесь.
Eski bir arkadaşıyım.
Старый друг.
Simon'dan aldım, Bruno'nun eski bir arkadaşı. Tanıyor musun?
Узнала у Симона, приятеля Бруно, помнишь?
Madam Stretter'in eski bir arkadaşıyım.
Я старый друг мадам Стреттер.
Eski bir arkadaşıyım.
Я старый знакомый.
Bu hasta, babamın eski bir kız arkadaşı mı yoksa?
Этим пациентом является старая подружка моего отца?
Teşekkürler. Ben belediye başkanının eski bir arkadaşıyım.
- Я старый друг мэра.
Bn. Ouiser, eski bir arkadaşınızla tanıştım. Owen Jenkins.
- Мисс, Визер, я встречала вашнго старого друга
Bu eski bir dostum, George Forey. Bu da arkadaşım Louren.
Мой старый друг, Джордж Форе, это Лорен Адлер.
- Söylediğim gibi, kendimi oynuyorum. Bir arkadaşım, komşum ve eski sevgilimle New York'ta yaşayan New York'ta yaşayan bir komedyeni canlandırıyorum.
- Как я говорил, я бы играл самого себя комика, живущего в Нью-Йорке у которого есть друг, сосед и экс-подружка.
26 Haziran günü Londra'ya vardım. Annem Annie teyzemin adresini vermişti... ama eski arkadaşım Paddy Armstrong beni bir hippi komününe... davet etmişti.
Мать дала мне адрес тётушки Энни, но мой старый друг, Пэдди Армстронг... пригласил меня в коммуну хиппи.
Bu telepatik türün konuşulan dil kavramı yok ve bunun kullanımı için eski bir arkadaş tarafından eğitiliyorlar.
У этой расы телепатов отсутствовало понятие устной речи и они учатся ее использованию под руководством... старого знакомого.
Eski bir erkek arkadaşım ve onunla hep konuşuyorum ve bana hiç bu nişandan bahsetmedi.
Я её бывший парень, просто я с ней постоянно общаюсь, и она ни разу не упоминала об этой помолвке.
Eski kız arkadaşım bir ölüyle sikiştiği için katatonik oldu,... şu anki kız arkadaşım 36 tane aleti ağzına aldı.
Моя бывшая подружка шизанулась после того, как трахнулась с покойником. А моя теперешняя подружка отсосала 36 членов!
Olimpiyat takımından eski bir arkadaşı akrobatmış.
Oдин из ее товарищей по бывшей олимпийской сборной - акробат.
Karım eski bir arkadaşıyla Los Angeles'ta.
Моя жена со своим старым другом в Лос Анжелесе. Какой-то ублюдок.
Anladığım kadarıyla listedeki ilk isim eski bir arkadaşının.
И первый в этом списке ваш старый друг, насколько я знаю.
Ben eski bir arkadaşıyım ve bir ara burada yaşadığını öğrendim.
Я ее друг и полагаю что она когда-то здесь жила...
- Bir eski okul arkadaşımızın evine gittik.
Пережил беспорядки, разборки между бандами.
Bir çıldırmış eski kız arkadaş daha mı?
Еще одна сумасшедшая бывшая подружка?
Eski bir arkadaşıyım.
Это его старый друг.
Roz, bunun hijyeni tatile çıkardığın gün gördüğün eski lise arkadaşınla bir ilgisi var mı?
А это никак не связано с твоим старым школьным дружком с которым ты столкнулась вчера во время акции "Скажи нет гигиене"?
Bunun eski erkek arkadaşım için bir anlamı var.
Это каким-то образом связано с моим парнем.
Buralarda eski bir Nazi arkadaşı olsaydı mektubu o okumaz mıydı?
Если у него старый приятель-нацист, почему он не прочитал письмо?
Babanın eski bir arkadaşıyım.
Друг вашего отца.
Eski bir erkek arkadaşım vardı. O kadar çok emmişti ki tırnağım sallanıyordu. Ne olmuş yani?
У меня когда-то был парень, который потерял ноготь на ноге.
Anladığım kadarıyla, sadece onu tekrar elde etmek isteyen eski bir kız arkadaş.
Это была просто старая подружка, которая хотела его вернуть.