English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ G ] / Gördüğüm

Gördüğüm translate Russian

7,387 parallel translation
Gördüğüm kız buydu.
Девушке, что я видел.
Gördüğüm her şey kızın başına gelecek.
Всё, что я видел, случится с ней.
Ağaçlara asılmış olarak gördüğüm insan çocuklarından mı?
Человеческие дети, которых ты развесил на деревьях?
Gördüğüm manzarada, Neil ve bir kadın anadan doğma çıplaktı.
Там был Нил, абсолютно голый, и какая-то женщина.
Söylemem gerekir ki, onu gördüğüm ilk anda David, gözlerime inanamadım.
И как только я её просмотрела, Дэвид, я не могла поверить своим глазам.
Böylelikle bize ceza görevi veriyor. Uygun gördüğüm gibi yapacağım.
И пока он даёт нам шанс их покарать, я сделаю всё как положено.
Ama etrafıma baktığımda gördüğüm ise istila'dan korkmuş bir şehir var.
Но пока что я лишь вижу напуганный город, готовящийся к осаде.
Bu, şu ana kadar gördüğüm en kusursuz cesetlerden biri.
Это одно из самых безупречно подготовленных тел, что доводилось видеть.
Gördüğüm şey kehanet gibiydi.
То, что я видела, было предсказано.
Gördüğüm şey ilahîydi ve sanırım artık zamanı geçti.
То, что я видела, было богоугодно. И думаю, что это запоздало.
- Anatomi sınıfında seni gördüğüm ilk gün senin yanına düz giderdim.
Тогда я бы подошел к тебе в первый же день, как увидел - в анатомичке.
Onu gördüğüm tek zaman komada olduğu zamandı.
Я видел ее, когда она была в коме.
Seni son toplantıda gördüğüm zaman da o kokuyu almıştım.
Так же как и на прошлой встрече.
Bütün gün gördüğüm her kıza yazıyorum.
Хожу туда-сюда, целыми днями заигрываю с тёлками.
Seni ilk gördüğüm andan beri.
Со дня нашего знакомства.
Gördüğüm her şey. Hiçbiri gerçek değildi.
Все, что я видела... было не по-настоящему.
Bu onu gördüğüm zaman.
Тогда я ее и видела.
Sen ve kardeşin gördüğüm en iyi ikilisiniz.
Ты и твой брат - лучшие в своем деле.
Bugün dışarı çıktığımda yaptıklarını gördüğüm zaman bunu kendime söyleyemeyeceğimi biliyordum.
Я знала, что если выйду сегодня к ним на улицу и увижу, что ты сделала, то я больше никогда не смогу себе этого сказать.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en entellektüel oda. Hepsi Michael'ın zevki.
Первый раз вижу такую оригинальную обстановку.
Bu benim şimdiye dek gördüğüm en güzel şey.
Это самая крутая штука, которую я когда-либо видел.
Acemi eğitimi gördüğüm yaz, küçücük bir bebek can vermişti...
Тем летом, пока я был в учебке, у нас случилась перестрелка, в которой погиб маленький ребёнок...
Benim tek gördüğüm cinsiyeti olamayan bir şeyin üzerindeki kıyafetler.
Вижу только, с кого-то одежда свисает без половых признаков.
Çünkü gördüğüm ve Tory'nin incelediği plakada Arapça harfler vardı.
Потому что номера, которые проверила Тори... те, что я видел... на них арабские буквы.
Bu rüyamda gördüğüm adam.
Это мужик из моего сна.
Onu bir anlığına gördüğüm an bütün bunlar başladı.
Я просто мельком увидел его лицо, поэтому все и началось.
Bu kafe anneni son gördüğüm yerdi.
В этом кафе... я в последний раз видел твою маму.
İlmekteyken onunla tartıştığını gördüğüm adam işte şu.
Этот парень, я вила его спорящим с ней в сшивании.
Gördüğüm derslerden biri "pratik mühimmat" idi.
В школьные годы, я научилась кое-чему под названием "подручные боеприпасы".
Bu şimdiye kadar gördüğüm en zavallı Noel ağacı Karev.
- Скажи Роббинс. - Это лучше, чем без ёлки.
Seni gördüğüm anda aramızda bir şey olduğunu hissetmiştim.
С самого момента встречи с тобой я знала, что между нами что-то есть.
Aynadaki yansımamda gördüğüm tekşey, yakışıklı, evliliğe uygun bir adam ve bu beni kahrolasıca kıskanılacak bir adam yapıyor.
В зеркале я вижу прекрасного, молодого человека, с сильной подачей, который умеет делать чертовски вкусный яблочный пирог.
Duke'ün gördüğüm parçasını bulup dışarı çıkaracağım.
Найду ту часть Дюка, что увидел, и схвачу.
Fakat gördüğüm şey doğruysa temyize gitmek için iyi bir şans yakaladın demektir.
Но если то, что я вижу, верно... У тебя неплохие шансы на апелляцию.
Sanırım geceden kalma birini gördüğüm zaman anlarım Brandon.
Брэндон, я вижу у тебя похмелье.
Sevgili Mather... geçen gece ikimiz de biraz içmiştik... ve gün ışığında gördüğüm şeyi söyleyemem.
Дорогой Мэзер, если быть честными, мы оба пили за ночь до того, а при свете дня я едва понял, что это.
Hayır, çok güçlü. Gördüğüm her cadıdan daha güçlü.
Нет, она очень сильна, сильнее всех ведьм, что я знаю.
Tecrübesiz olabilir ama muhtemelen şimdiye kadar gördüğüm en iyi uzak mesafe nişancısı.
Может, и неопытный, но возможно, лучший дальний стрелок из всех, что я встречал.
Burası gördüğüm en ölü yerlerden biri, ve bir keresinde cennette uyanmıştım.
В жизни не бывал в таком дохлом месте, при том что однажды я проснулся в "Раю".
Gördüğüm kadarıyla Han için de biraz zor olmuştur.
И насколько я вижу, у Хана тоже кое-что затвердело.
Gördüğüm kadarıyla ihtimalleri alt ediyoruz.
Я так понимаю, мы уже нарушили их правила.
Seni gördüğüm anda, Tanrının seni bana getirdiğini biliyordum.
В тот момент, когда я увидел тебя, я знал, что Бог привел тебя ко мне.
O şu ana kadar gördüğüm en iyi öğretmen.
Она была самым лучшим учителем.
Gelecek sefer onu gördüğüm de ben de kendi seçimimi yapacağım.
Когда я в следующий раз увижу его, я сделаю свой выбор.
Ben bu vatanı, acı çektiğini gördüğüm milyonların namına adadım.
Этот ритуал в их честь, во имя миллионов настрадавшихся!
Ben sadece sizin hizmetkarınızım efendim. Hapishanenin dışında gördüğüm günden beri.
Мадам, я стал вашим ещё тогда, когда увидел за решёткой тюрьмы.
Gördüğüm kadarıyla Gnome kullanıyorsun.
Вижу, ты работаешь под Gnome.
Gördüğüm en fena DDoS saldırısı.
Самая ужасная DDoS-атака, которую я видел.
- Cesedini. İlk gördüğüm cesetti.
Первое тело, которое я видел.
Bu yüzden ormanda gördüğüm kızın kim olduğunu bulamadım.
Вот почему я не смог найти ту девушку, что видел в лесу.
Belki bu ineklerden saklayabilirsin ama bir bağımlıyı gördüğüm zaman tanırım.
Ты, может, обхитрил задротов, но я узнаю наркомана, когда вижу такого.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]