Kaybetmek translate Russian
2,534 parallel translation
Yemek çalmaya çalışan bir serseriyle daha fazla zaman kaybetmek istemedim.
Не хотел тратить время на бродягу, попытавшегося украсть еду.
Aklındaki tek şeyin bekaretini kaybetmek olması Mouse'ın da böyle düşündüğü anlamına gelmez.
Если ты думаешь только о том, как потерять девственность, еще не значит, что Маус такая же.
Ailemizi kaybetmek.
Потеря родителей.
Bekaretimizi kaybetmek...
Или девственности...
Masumiyetimizi kaybetmek...
Или невинности....
Bazen her ne kadar boktan olsa da temiz bir sayfa açmak için eski şeyleri kaybetmek gerekir.
Но иногда, как бы стремно это ни было, нужно что-то потерять, чтобы обрести что-то новое.
Birini kaybetmek nasıldır bilirim.
Я знаю, как это - потерять кого-то.
Tüm bunları kaybetmek yazık olacak değil mi?
Будет просто досадно потерять всё это. Не так ли?
Seni kaybetmek daha zordu.
Потерять тебя было тяжелее.
İşini kaybetmek üzere, şerefini, özgürlüğünü.
который вот-вот лишится работы, репутации, свободы.
Şartlar ne olursa olsun bir yavrunu kaybetmek çok ağırdır.
Любая потеря ребенка невыносима.
Hiçbir sebep ve açıklama olmadan şiddet yanlısı tarafından barbarca yavrunu kaybetmek daha da beterdir.
А столь варварская и жестокая потеря ребенка, без причин и объяснений, лишь усугубляет горе.
Yüzden sadece oğlunu kaybetmek...
Он был его единственным ребёнком.
- Bunu kaybetmek istemiyorum.
- Я не хочу потерять его.
Seni öldürüyor olmalı, öyle bir oyuncak bebeği kaybetmek.
Должно быть, ты жутко жалеешь, что потерял такую куколку.
Mesele Roma'da kaybetmek değil.
Дело не в его поражении в Риме.
Ama bu hastayı kaybetmek gibi bir lüksünüz yok Dr. Hunt, ya da kızınızı.
Но потеря этого поциента не вариант для вас, доктор Хант, или для Вашей дочери
Onu kaybetmek istemiyorum.
Я не хочу потерять ее.
Ona güvendiğin için mi yoksa başka bir midilli daha kaybetmek istemediğin için mi?
Дело в том, что вы ему не доверяете, или в том, что вы боитесь потерять очередного жеребёнка?
Seni kaybetmek istemiyorum.
Я не хочу терять тебя.
Gloria Steinem'in kırk yılı yani bazı anoreksikler kızlara her şeyin kilo kaybetmek ve erkekleri memnun etmek olduğunu öğretebilir.
Сорок лет Глории Стайнем. И теперь какие-то анорексички учат девочек, что важнее всего худеть и ублажать мужчин.
Bunu kaybetmek istemiyorum.
Я бы хотела это сохранить.
Su daki ışığı kaybetmek istemeyiz.
Мы же не хотим заночевать на воде..
Onu şu an kaybetmek için çok fazla şey feda ettim.
Я пожертвовал слишком многим, чтобы потерять его сейчас.
Ya Votanlar onu kaçırıp izlerini kaybetmek için gemiyi batırdılarsa?
Что если вотаны похитили его, а потом уничтожили станцию, чтобы замести следы?
Saygı duydum ama mücadele etmeden kaybetmek niyetinde değilim. Gel, bizi dinle.
Я уважаю это, но не намерен отступать без борьбы ; пойдем, послушаешь как мы поем.
Bölüm yarışmasını kaybetmek zordu.
Нет, проиграть на отборочных - трудно.
Hayatımın geri kalanını birlikte geçirmeyi düşündüğüm kadını kaybetmek?
Потерять женщину, с которой я планировал провести остаток своих дней?
Aramızdaki şeyi kaybetmek istemedim.
Я правда не хочу потерять то, что у нас есть.
# Seni kaybetmek istemem, aşkım
Моя любовь, я не хочу тебя потерять
Sherman, dikkatli ol kanka, posterdeki yerini kaybetmek üzeresin.
Шерман, поберегись. Заменят тебя на плакате.
Ona olan ilgimi kaybetmek istemiyorsa fiziğini korumalı.
Ему нужно оставаться в форме, если он хочет по-прежнему быть мне интересен.
Anılarını kaybetmek istemezsin Sebastian.
Ты не должен желать потерять это, Себастиан.
Sevdiğin birini kaybetmek istemiyorsun.
Ты не хочешь потерять того, кого любишь.
Onu kaybetmek istemiyorum.
Я не хочу потерять его.
Artık biliyorum ki, buradan sonra tek yapacağım şey her şeyi kaybetmek olacak.
И теперь я знаю, что бы я ни делал, в конечном счете, я потеряю всё.
Amy'i kaybetmek istemedim sadece.
Я просто не хочу потерять Эми.
Bu öğleden sonra Carlos maçını kaybetmek zorunda kaldı çünkü çift görüyordu.
Карлос не вышел сегодня на ринг из-за проблем со здоровьем.
Megan, seni kaybetmek istemiyorum.
Меган, я не хочу тебя потерять.
- O burada değil. Claire'i kaybetmek hataydı ama onu nasıl bulabileceğimizi biliyorum.
Потеря Клэр была ошибкой, но у меня есть идея как нам ее найти.
Babasını kaybetmek Norman'ı çok üzdü.
Утрата отца, для Нормана, была ужасной.
Seçimi kaybetmek rezalet büyük bir utanç olur.
Поражение в выборах было бы "веонуванаво", большой позор.
Birini kaybetmek.
Терять кого-то.
İşimi kaybetmek üzereyim ve annen çıplaktı.
Я о том, что скоро потеряю свою работу, и твоя мать была голой.
İnancı kaybetmek korkunç bir şeydir.
Утрата веры - это ужасная вещь.
Artık o gitti onu yeniden kaybetmek gibi.
И вот теперь, когда он ушёл... это как будто снова потерять её навсегда.
Adamlarından daha fazlasını kaybetmek zorunda değilsin.
Не нужно терять еще людей.
Claire'i kaybetmek bir hataydı.
Потерять Клер было ошибкой.
Dr Harrisdavayı kaybetmek mi?
Доктор Харрис проиграл это дело?
Seni kaybetmek istemiyor.
Как будто не хочет потерять тебя.
İki türlü kaybetmek de buna denir herhâlde.
Заведомо проигрышная ситуация.
kaybettim 177
kaybettik 72
kaybettin 183
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybettiniz 25
kaybedersin 42
kaybettik 72
kaybettin 183
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybettiniz 25
kaybedersin 42