Ne için translate Russian
34,213 parallel translation
Bu ne için?
А это что?
Ne için?
Какого часа?
Ne için üzgünsün?
Жаль нacчет чего?
- Ne için üzgünsün?
- Жaль нacчет чего?
- Ne için?
- Для чего?
Nasılsın burada Ne için gidiyorsun
Как ты? Что ты готовишь?
Bunlar ne için?
К чему все это?
- Ne için?
За что?
Ne için?
Чего?
Ne için?
Ради чего?
Evet de, ne için yani?
Вижу, но для чего он?
Ne için?
За... за что?
Bunlar ne için?
Зачем это?
Tetiği kim, ne için çekerse çeksin, öldürmek yanlıştır.
Убивать - неправильно, не важно, кто нажал на курок и почему.
Ne için bu?
Это... это для чего?
Ama tam olarak ne için?
Но для чего конкретно?
Ne için? Iron Fist'i kendi tarafına çekmek için mi?
Переманить Железного кулака на свою сторону?
Excalibur'u kontrol edebilmesi için ne yapmamız gerektiğini sen de biliyorsun.
Ты знаешь, что нужно делать. Чтобы научиться управлять Экскалибуром, он должен отправиться в "тёмные земли".
Yakalamak için ne gerekiyorsa yapın.
Что угодно, лишь бы прикончить его.
- Ne kadar uzaktan vurabilirsin Noksan? - İsabet ettirmek için...
- С какого расстояния можешь стрелять?
- Her ne ise onun için buraya gelmedik, değil mi Kaz Yağı?
Что бы там ни было, мы ведь здесь не за этим, да, Скользкий?
Size Jabob gibi bir kaptan olmak için elimden ne gelirse yapmaya çalışacağım.
И я сделаю все от меня зависящее, чтобы достойно заменить Джейкоба на посту капитана.
Walter, bir sonraki sıçramayı yapabilmek için ne kadar süre gerekiyor?
Уолтер, дай прогноз : когда сможем совершить прыжок?
Gezegene ne kadar yaklaşırsak iletişim için o kadar yüksek şansımız olur.
Чем ближе мы к планете, тем больше шансы установить радиосвязь.
O zaman ne diye elini onun hayatı için feda ettin?
А зачем ты пожертвовал рукой, чтобы ее спасти?
içeride her ne varsa o zincirler, onu yukari çekmek için değil.
Что бы там ни находилось, эти цепи не часть подъёмного механизма.
- Ne? Samimi bir insan olduğumu gösteren bütün özellikleri sirf 15 saniyelik zevk için taklit ettiğimi söyledin.
Ты сказала Гринуэю, что я умело имитировал порыв страсти... всего 15 секунд.
O ne isterse harfiyen yapacaksin yoksa bu sey ikimiz için de daha kötü bir hal alacak.
Ты должен исполнить её волю, или будет хуже для нас обоих.
Beni dirilttiğin için falan sağ ol Nick ama burada ne isimiz var?
Спасибо, что оживил меня, и всё такое. Но что мы вообще здесь забыли?
Bu adamlar için ne diyorsun?
Что ты думаешь об этих ребятах?
Senin için ne yapabilirsem yaptım!
Я сделaл вcе, чтo мoг, для тебя! Я дaл тебе 4 000 фунтoв!
Misafirperverliğiniz için ne kadar teşekkür etsem azdır.
Я не могу найти слов, чтобы отблагодарить за гостеприимство.
Onu özgür bırakmak için ne gerekirse söylersin.
Ты скажешь что угодно ради него.
Ne, kilitli olmak için ilk defa mı, dostum?
Тебя первый раз посадили за решетку?
Ama biliyor musun ne diyeceğim Başka hiçbir şey için özür dilerim.
Но вы знаете, что? Я прошу прощения ни за что.
Pekâlâ, işe geri döndüğümüzde boş dönem olmadığını söylemek için ne dersin?
Ладно, что ты скажешь, если мы вернемся к работе и к переменам?
Daha da önemlisi, onu kurtarmak için ne yapman gerektiğini.
И что более важно, то, что тебе придётся сделать, чтобы спасти его.
Onu geri almak için ne verirdiniz?
Что бы вы отдали, чтобы вернуть её?
Yani, mümkün olsaydı, onu kurtarmak için ne yapardınız?
Если бы могли, если бы это было возможно. Что бы вы сделали, чтобы спасти её?
Bak sana ne diyeceğim benim için çok cesur olmanı istiyorum.
Вот что я тебе скажу. Ты должна быть очень смелой девочкой.
Eve dönüş yolculuğu için ne gerekiyorsa yaparım.
Что придётся, ради чёртова билета домой.
New York Times'ın süper domuzlarımız için ne dediğini hatırlıyor musunuz?
Что о наших суперсвиньях писали в "Нью-Йорк Таймс"?
Margaret, senin için ne yapabilirim?
Маргарет, чем могу помочь?
Darya geçen ne demişti... Yarın için endişeliymişsin? Yoksa sonraki gün müydü?
Дарья кое-что рассказала о тебе, беспокоишься за завтрашний день?
Bana Dougie'nin size borçlanmak için tam olarak ne yaptığını anlatın.
Объясните, как получилось так, что у Даги оказались ваши деньги?
Bu sıçtığımın işini bulduğum ve hayatımızı sürdürebildiğimiz için ne kadar şanslı olduğumun farkında mısın?
Ты знаешь, как мне повезло, что у меня есть работа, которая помогает нам выживать?
Sizin için ne yapabilirim?
Чем могу Вам помочь?
Bunu duymak için ne kadardır bekliyorum, bilemezsin.
Ты не представляешь, как долго я ждал, чтобы услышать это.
Anılara yolculuğumuza devam etmek isterim ama saat başına para aldığım için işe koyulmaya ne dersin?
Итак, мы можем продолжить предаваться воспоминаниям, но, так как все эти часы оплачиваются, то, может, приступим к работе?
- Ne yapmak için?
- Для чего?
Benim için ne denli önemli olduğunu gösteriyor.
Это показывает, насколько ты важен для меня.
ne için mi 19
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
ne için bekliyorsun 17
ne için bu 20
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18