English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ N ] / Nıye

Nıye translate Russian

5,143 parallel translation
Sonra da kendini beğenmiş çırağın Rachel Berry'ye geçeceğim.
А затем твою самовлюблённую протеже, Рейчел Берри.
Bu kelimeleri bir daha duyduğunda Rachel Berry'ye karşı aşkla dolacaksın.
Когда ты снова услышишь эти слова, ты будешь окрылен своей любовью к Рейчел Берри.
- Scooter'la uğraşmadan Gainey'ye ulaşmanın bir yolunu bulmalıyım.
Хорошо, хорошо. Мне просто нужно придумать, как добраться до Гейни и не связываться с Скутером.
- Gainey'ye ulaşmanın başka yollarını buluruz.
Мы найдем другой путь добраться до Гейни.
Gainey'ye ulaşmanın tek yolu bu.
Это единственный способ попасть к Гейни.
Uffizi'ye gittim, her gün orijinal Primavera'nın önünde durdum ve çoğu gün, Botticelli'den tıpkı benim gibi büyülenmiş tıpkı Il Mostro'nun büyüleneceğini düşündüğüm kadar büyülenmiş olan Litvanyalı bir genç adam gördüm.
Я посещал Уффици, стоял перед оригиналом "Весны" день за днем, и почти всегда видел молодого литовца, ошеломленного работой Боттичелли так же, как я. Точно так же, как и "Иль Монстро", мне казалось.
Dalton Akademi yandı, bütün Warbler'lar, McKinley'ye geldi bu iyi bir şey çünkü New Directions'da yeteri kadar çocuk yoktu ve eğer kazanamazlarsa Glee Kulübü bitecek ama her türlü bitebilir çünkü Rachel, NYADA'nın teklifini kabul etti ve Broadway'den teklif aldı.
Академия Далтона сгорела и все "Соловьи" перешли в МакКинли, что хорошо, потому что "Новым направлениям" не хватало участников, а если они не выиграют, хоровой кружок закроют. Но шансов на победу и так мало, потому что Рейчел снова приняли в НЙАДИ, а еще ей предложили роль на Бродвее.
Ben de sevmem. Ama şunu biliyorum ki yalnız olmamak için kendini bir ilişki'ye zorlayamazsın.
Но я уверен, что ты не можешь вынуждать себя встречаться с кем-то, чтобы избежать этого.
Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarının üst düzey görevlileriyle istişarede bulunan Truman, Güney Kore'ye meclisten bir savaş beyanı olmadan, sınırsız askerî yardım teklif etti.
Заручившись поддержкой высших чинов Госдепартамента и Минобороны, Труман предложил неограниченную военную помощь Южной Корее, не добиваясь официального объявления войны от Конгресса.
"Hanzee'ye fenerle bıçağı verip karanlık yankılara yollayın onu."
Кого волнуют эти ловушки? Дайте Ханзи фонарик и нож и отправьте его в черную пустоту.
"Hanzee'ye fenerle bıçağı verip karanlık yankılara yollayın onu."
Дайте Ханзи фонарик и нож и отправьте его в черную пустоту.
Yorgun düştüğümü Betsy'ye söyleme sakın.
Не... не говори Бетси, что я слёг.
Colonia Dignidad'ın Şili'ye etkisi büyüktür.
Колония Дигнидад имеет большое влияние в Чили.
Bayanlar ve baylar, kaptanınız Roman Breuer ve tüm ekibim adına, Frankfurt'a direkt uçacak olan Boeing 707'ye hoş geldiniz demek isterim.
Дамы и господа, от лица каптиана Романа Брюера и всего экипажа хотим поприветствовать вас на борту Боинга 707 выполняющего рейс до Франуфурта.
Kocasına olan bağı her geçen gün daha da kuvvetlenen Hayley'ye mi? Yoksa kendi kendini kurtların kralı ilân eden Jackson'a mı?
Хейли, чья преданность мужу становится сильнее с каждым днем, или как насчёт Джексона, самопровозглашённого короля волков?
Yeni Delhi'ye hoş geldiniz Sayın Bakan.
- Добро пожаловать в Нью-Дели.
Genç Kraliçe'ye olan meyli ona ne kadar acı veriyor ki buraya gelmek zorunda kalmışsın.
Слуги королевы еще молоды, и не виноваты, что она им досталась.
- Dedektif Rizzoli'ye Zoe Blyer'ı cinayetten hemen sonra aradığını söylemişsin.
- Ты сказал детективу Риццоли, что звонил Зои Блайер, прямо перед убийством.
Ward'ın şirketlerini karşılaştırıyordum ve paravan şirketlerden biri Mamaki'ye yatırım yapmış in Mamaki.
Я делала сверки по холдингам Уорда и липовой компании, которая вкладывалась в "Мамаки."
Eşyalarımızı almaya ve kızlar bulmasın d, ye otunu nereye sakladığımı göstermek için uğradım.
Привет. Я зашла забрать кое-что из наших вещей и показать, куда спрятала твою траву, чтобы ее не нашли девочки.
Gençken Botticelli'ye ikimiz de ilgi duyardık ve yollarımız La Primavera'nın altındaki Uffizi Galerisi'nde kesişti.
Мы оба восхищались Боттичелли, дороги наши пересеклись в галерее Уффици, у картины'Весна'.
Lowry'ye ulaşabilmemiz için en yakın ipucumuz o.
Он наш лучший выход на Лоури.
Charlotte'ye ne yaptığını biliyorum, seni adi.
Я знаю, что ты сделал с Шарлоттой, ублюдок.
Charlotte'ye yaptırdığın DNA testi vardı ya.
Тест ДНК, что ты заставил сдать Шарлотту?
- Frank. 1992'de Temel İçgüdü'ye aldığın biletin parası.
Фрэнк. Это за тот билет на Основной Инстинкт, который ты купил в 92.
Eğer Frankie'ye ulaşırsan, bana aramasını sağla olur mu?
Попробуй дозвониться до Фрэнки.
Audrey'ye babasının o olduğunu söylemişsin.
Ты сказала Одри, что он её отец.
Aria, bu Jackie'ye yazdığın mektup.
Ария, это письмо, которое ты написала Джеки.
Holbrook'un Ali'ye yardım ettiğinin kanıtını bulduğumuzda polise gideriz.
Когда у у нас будет доказательство того, что это Холбрук делал за Эли всю грязную работу, тогда нам будет, что сдать.
Neyse Janet'in kazasının hemen ardından kazadan hemen sonra saat 4.20'ye kadar tekrar çalıştı.
Эмм, во всяком случае, он начал работать сразу после..... сразу после Джанет аварии он начал работать снова, пока 4.20.
İngiltere'ye mirasını geri vereceğim.
Я верну Англии её наследие.
Ancak bugün yarana baktırmak için hastaneye gitmemiz lazım. Ve sonrası için de Chuckie'ye sağlam kolunla nasıl beyzbol atışı yapıldığını göstereceğine söz verdim.
А сегодня мы идём в больницу, чтобы осмотреть твою рану, а после этого я пообещала Чаки, что ты научишь его подавать мяч своей здоровой рукой.
Yani bana göre, adamın, Tony'ye ve şu diğer adama seni sikişe getirip Caspere'in hisselerini elinden almalarında yardım etmiş.
Похоже, твой человек помог Тони и этому русскому кинуть тебя на активы кАспера.
Neyin var senin be? Sorunun ne? Niye Cindy'ye zarar vermeye çalıştın?
Ты спал со своей сестрой!
Cindy'ye onun değil başkasının zarar verdiğini söyledi.
О, нет, нет, в этом нет необходимости. Я его мать.
Chris'le Cathy'ye kızgın olduğunu biliyorum.
Крис, я на грани нервного срыва.
Lincoln Center'ın melek listesini ve WBLS'ye katkı yapanların listesini getirmen gerek.
Мне нужны списки абонементов Линкольн-центра и доноров радио "Дабл-ю-би-эл-эс".
İspanyollar niye İspanyol bir Kraliçe'ye saldırsın ki?
Зачем испанцам атаковать испанскую Королеву?
Yarın sabah ilk iş ÖAB'ye uğrayayım.
Заскочу в лабораторию завтра.
Carl'ın yaptığını söyledim. Chuckie'ye de Carl'ın yaptığını söylemesini söyledim.
Я сказала им, что это был Карл, и сказала Чаки сделать то же самое.
Yazın geri kalanında ne yapacaksın? Buralarda mısın? Parayı denkleştirince Maui'ye gideceğim.
Так.... что планируешь делать в конце лета?
Audrey'ye ne yaptığını söyle!
Скажи, что сделал с Одри!
Dwight Uyku Perisi'nin Audrey'ye kafayı taktığını düşünüyor.
Дуайт думает, что Сэндмен одержим Одри.
Clive FBI'ın Sammy'yi tam o sırada Albuquerque'ye götürdüğünü söylemişti.
Сразу после этого, по словам Клайва, ФБР перевезли Сэмми в Альбукерке.
Bu yaptığınız her ne ise, Scientology'ye inananlar bunun yüzünden psikiyatriden nefret ediyor işte.
Знаете, что бы это ни было, именно поэтому сайентологи ненавидят психиатрию.
Terry'ye yaptıklarınız...
Что ты сделал с Терри...
Ben isimleri Charlie'ye veriyordum, Acker'a kimi cezalandıracağını Charlie söylüyordu.
Я передавал имена для Чарли. Это был Чарли, который рассказал Акеру кого надо наказать.
TC'ye hakkını vermek lazım.
Я сделал ТиСи комплимент.
Bir Qreshli'ye göre hokk dayanıklılığın çok fazla.
На Куреше все так пьют?
Kubbe'ye olan inancın seni kör, sağır ve aptal etti.
Твоя вера в этот купол сделала тебя слепой, глухой и тупой.
Daha iyi biri olmak için kendi sırtını sıvazlaman bittiyse bilmeni istiyorum ki, seni affetmemin tek yolu Angie'ye çektirdiğin acıları çekmen.
И если ты закончил хлопать себя по плечу за то, каким хорошим ты стал, то хочу, чтобы ты знал, я прощу, только если прочувствуешь всё то, что сделал с Энджи.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]