Say translate Russian
44,916 parallel translation
Bugün davanın gerekçeleri için burada değiliz Sayın Yargıç.
Мы сегодня не оспариваем факты, ваша честь.
Onların güvenliğini koruyoruz Sayın Yargıç.
Ради безопасности источника, ваша честь.
Sayın Yargıç, konuyu aramızda görüşebilmek için kısa bir ara isteyebilir miyiz?
Ваша честь, мы можем попросить о коротком перерыве, чтобы обсудить вопрос между собой?
Bu bir güvenlik sorunudur Sayın Yargıç.
Это вопрос безопасности, ваша честь.
Sayın Yargıç, bir süredir Annalize Keating'in çözülmemiş bazı suçlara olası katılımını araştırıyordum.
Ваша честь, я стою во главе расследования о возможном участии Эннализ Китинг в ряде нераскрытых преступлений.
Sayın Yargıç, Bölge Savcılığı'nın araştırmayı reddettiği başka şüpheliler de var.
Ваша честь, были и другие подозреваемые, которых окружной прокурор отказался рассматривать.
Bayan Keating'in sayısız şiddet yanlısı ve anlamsız hareketlerini önleme niyetindeyiz.
Мы намерены привлечь к ответу мисс Китинг за её жестокие, бессмысленные действия.
Sayın Yargıç bu talihsiz hatanın ikinci bir otopsi talebimize denk gelmesini oldukça mânidar buluyorum.
Ваша честь, я нахожу это вполне удобным, что эта ошибка совпадает с моей просьбой о повторном вскрытии тела.
Bu bir sivil haklar meselesidir Sayın Yargıç.
Это нарушение гражданских прав, ваша честь.
Pek sayılmaz.
Не совсем.
Teşekkürler Sayın Yargıç.
Спасибо, ваша честь.
İtiraz ediyorum Sayın Yargıç.
Протестую, ваша честь.
Sayın Yargıç müvekkilimin Bay Delfino ile yakın zamanda hiç bir iletişimi olmamıştır.
Ваша честь, моя клиентка не общалась с мистером Дельфино.
Bu lanet olası bir subpoena * Sayın Yargıç.
Это просто чертов запрос, ваша честь.
Sadece sıra dışı davalarda Sayın Yargıç.
Только в крайних случаях, ваша честь.
Sayın Yargıç müdahale edecek misiniz?
Ваша Честь, кто руководит делом?
Yalnızca tanığın açıklığa kavuşturması isteniyor Sayın Yargıç.
Я только прошу свидетеля прояснить сказанное, Ваша Честь.
Tarafımızca da yok Sayın Yargıç.
У нас вопросов нет, Ваша Честь.
Savcılık itiraz ediyor Sayın Yargıç.
Штат протестует, Ваша Честь.
- İtiraz ediyorum Sayın Yargıç.
Протестую, Ваша Честь.
Söylenti olduğu gerekçesiyle itiraz ediyorum Sayın Yargıç.
Я возражаю, ваша честь, на основании слухов.
İşte kanıt Sayın Yargıç.
Вот доказательство, Ваша Честь.
İtiraz ediyorum Sayın Yargıç.
Протестую, Ваша Честь.
Sayın Yargıç ön duruşma unsurları için daha fazla vakit tanımanızda ısrar ediyorum.
Ваша Честь, я призываю вас потратить больше времени на факты, полученные во время этого слушания.
Duruşmada neye tanıklık ederse geçersiz sayılacak.
Его показания в суде запросто дискредитируют.
Onlarla kıyaslarsak kendimizi biz melek sayılırız.
По сравнению с ними, мы с тобой просто ангелы.
Cumaya kadar gereken sayıya ulaşırsak içecekler benden.
- Эй, забьем квоту до пятницы и с меня выпивка.
Sayılarını biliyor muyuz?
Мы знаем, сколько?
Cesur... sayılırım.
Я смелый... Где-то рядом с этим.
Bunu açmam lazım. "Sayılır."
Я должен ответить. "Где-то рядом".
Bir Gölge Avcısı için oldukça güçlü sayılırsın.
Довольно силен, даже для Сумеречного Охотника.
Aşağı Dünyalılar bir ısırık veya yarayla çoğalırken bizim sayımız yıllar içinde azaldıkça azalıyor.
Количество Нежити увеличивается с каждым укусом или царапиной, в то время как число наших... сокращается с каждым годом.
Bir yandan sayımızı artırırken, araştırmamız için uygun olan Aşağı Dünyalıları da buluyoruz.
Пока наше число растет. Мы также нашли подходящих жителей Нижнего Мира для исследования.
Deneyen az sayıdaki kişinin çoğu geri dönmeyi başaramadı.
Немногие из тех, кто пытался это сделать, вернулись, чтобы рассказать о произошедшем.
Pek sayılmaz.
Не обязательно.
Sayılır.
Почти.
Az sayıda kurtulan var.
Выжили немногие.
- Tam olarak yerleşmiş de sayılmazsın.
Выглядит, как будто ты едва въехал.
Omurga için pek sağlıklı sayılmaz ama tabuttan iyidir.
Думаю, оно точно не для поддержания осанки, но это хотя бы лучше, чем гроб.
Gölge Avcısı'nı eğitmek suçtan sayılmıyor.
Последний раз когда я проверял, обучение собратьев Сумеречных Охотников не было преступлением.
Sayısız patates cipsiyle tek başımaydım.
Только я и бесконечные мешки картофельных чипсов.
- İstersen sayıyı aşağı yuvarlayabilirsin.
Можно округлить, если хочешь.
Hayatına girenlerin sayısı umurumda değil.
Меня не волнует, со сколькими людьми ты был.
Hayatına girmeyenlerin sayısı da benim umurumda değil.
А меня не волнует, со сколькими людьми ты не был.
Fakat Sayın Yargıç...
- Но, ваша честь...
Bu doğru Sayın Yargıç.
Верно, ваша честь.
Biz de değiliz Sayın Yargıç.
Как и мы, ваша честь.
Kefalet zaten reddedildi, Sayın Yargıç.
Ваша честь, в залоге уже было отказано.
Seni tanımıyor sayılırım.
Как я могу доверять тебе?
Bitti sayılır.
Почти там.
- Sayı mı vereyim?
Сколько?
sayonara 52
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayılır 268
saygılarımla 186
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayılır 268
saygılarımla 186
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın vali 65
sayın bayım 28
sayın bakan 89
saygı 58
sayı 88
sayın büyükelçi 44
sayın başkanım 16
sayın belediye başkanı 48
sayın müdür 27
sayın vali 65
sayın bayım 28
sayın bakan 89
saygı 58
sayı 88
sayın büyükelçi 44
sayın başkanım 16
sayın belediye başkanı 48
sayın avukat 16
sayın rahip 16
sayın general 25
sayın jüri üyeleri 47
sayın başbakan 30
saygılar 76
sayende 51
sayın kardinal 25
sayılmaz 64
sayenizde 29
sayın rahip 16
sayın general 25
sayın jüri üyeleri 47
sayın başbakan 30
saygılar 76
sayende 51
sayın kardinal 25
sayılmaz 64
sayenizde 29