English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ V ] / Var tabii

Var tabii translate Russian

1,999 parallel translation
Evet. Bardağın dolu tarafı da var tabii.
Да, расслабься, я гоню.
O da var tabii, bunu kabul ediyorum.
Признаюсь, что это забавная привилегия выгодна
Ama ikimiz de gülersek geceyi geçirmenin daha beter yolları da var tabii.
Но если мы оба улыбаемся? чтобы провести вечер.
O da var tabii.
Возможно.
Bir de Frank'in annesi var tabii.
И мама Френка.
Bir de Liam'ın kulak iltihabı var tabii.
И та хрень, для ушной инфекции Лиама.
Biyolojik olarak var tabii ama hiçbir kaydı yok yani başka bir seçeneğimiz yok.
Естественно, биологически он есть, но о нём нет никаких сведений, а это значит, что выбора у нас нет.
- O da var tabii.
- И это тоже.
Başta doldurman gereken bir CD var tabii ama evet, hepsi bu.
Для начала вам придется заполнить целый диск вашей личной информации, и... да, это все.
Bir sürü iş var tabii.
Это так тяжело. А я тебе совсем не помогаю.
Evet o var ama bir de aşk var tabii önemli olan.
Ну, то-то и оно, и любовь хорошей женищины, правда.
Var! Var tabii!
Есть, есть такой закон!
Evet, o da var tabii.
Ну да, и это тоже.
- Evet. Var tabii.
Да, конечно.
Var tabii.
Еще бы!
Bir de şırfıntı Mab'in Disney karakterleri gibi giyinmemiz için ısrar etmesi var tabii.
Да и это было по настоянию ебучей Маб, что мы одеваемся как ебаные персонажи Диснея.
Bir de Cece var tabii ki.
И, конечно-же, Сиси.
Şöyleydi, "Tabii, Hank Moody'nin kızına karşı bir şansım var."
Вышло как "О, а приударю-ка я за дочкой Хэнка Муди."
Tabii ki var.
Конечно, бывают.
Tabii halletmemiz gereken büyük bir iş var.
Конечно, еще должна быть проделана большая работа.
- Tabiî ki de var.
- Они есть.
Tabii haklı olduğu gerçeği de var.
Да к тому же он... Прав.
Tabii bir de sapık komşumuz Eli var.
И ещё Илай - сосед-извращенец.
Sporcu bir öğrenci olduğu için onu kayıran hocaları olursa tabii iyi olur. Bunu önceden duymamışsan ortada bir tezat var.
Видимо, от преподавателей, что закрывают глаза на недостатки студентов-спортсменов.
Rahat bir doğum olmayacak, ama böylesi prematüre bebekler sıradışı şekilde hayatta kalabilir, tabii ambulans zamanında varırsa. Gönderildi mi peki ambulans?
Они пройдут, как обычно, но недоношенный ребенок вряд ли выживет, даже если скорая приедет вовремя.
Aslına bakarsan var. Bunu sır olarak saklarsan tabii.
Возможно, да.
Şey, telsiz var, tabii ki.
Ну и за рацией, конечно, тоже.
Tabii kide öyleydim çikolataya alerjim var!
Наверняка. У меня же аллергия на шоколад!
- Tabii ki var.
Ну конечно.
- Eh, o da var tabii.
Да, и это тоже.
Tabii ki konuğunuz olacağım ama öncesinde dikkat etmem gereken bir kaç şey var.
Но сначала мне нужно кое-что сделать.
Her gece çıkmıyor tabii, ama kesinlikle yeterince var.
My goo doesn't come out every night, but I sure do seem to have a surplus of it.
Tabii, Hans'ın... biraz gece kuşu olma durumu da var.
Кроме того, Ганс... изрядный полуночник.
Tabii, bunun bir sebebi var onları öldüremeyesin diye.
Но то была причина - не надо было их убивать.
- Tabii ya senin harika yeteneklerin var.
- Потому что у тебя великий дар.
Tanrı aşkına, tabii ki var!
Господи, да как же нет!
Tabii bilemezsin, o yüzden alnında bu var, değil mi?
Конечно не знаешь. Вот почему ты все еще остаешься таким / ой, не так ли?
Öyle tabii, örneğin benim çok güzel bir bakım yöntemim var.
Без проблем. Например, Я соблюдаю строгий режим над уходом своего малыша.
Tabii bu işin de kendine ait değerleri var ama...
Я думаю, в этом есть что-то вроде скромного благородства.
Tabii ki! Tabii ki var.
Есть, конечно, о чем речь.
- Tabii ki var yavrum.
- Конечно считается, детка.
Tabii ki inancımız var.
Конечно, мы верим!
- Eğer listede var mı? - Tabii ki listede ediyorum.
- Ты есть в телефонной книге?
Tabii. Benim tanı o sakatlığının var olduğunu Onun, C5 ve C6, muhtemelen bir sinir kökü avulsiyonu.
Я бы сказала, что у него травма 5 и 6 шейных позвонков, возможно, разрыв нервного корешка.
- Tabii ki. Neden sadece bir tane var personel üzerinde kadın mı?
Почему в штате только одна женщина?
Tabii sen esas var oluş sebepleri için de kullanmadığına göre ben ne bilirim yani?
Хотя ты не используешь их для того, для чего они нужны, так что откуда мне знать?
Tabii ki var.
Конечно, я знаю.
Vaktin var mı? Tabii.
конечно
Evet, Caris, tabii ki var, Caris.
Да. Кэрис, конечно можешь.
İhtiyacın olduğunda hemen bana gel tabii, bunu yapmak için karın var.
У тебя для этого есть жена.
Bir de aramalar var tabii.
И телефонные звонки.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]