Yerıne translate Russian
1,067 parallel translation
Ve orası olmak isteyeceğin son yer olacak, çünkü ne olursa olsun,
- И это будет последним местом, где бы ты хотел быть. Потому что, чтобы ни случилось,..
Ne de olsa burası ilkel kabilelerin ölülerini gömdüğü bir yer değil.
В конце концов, это ведь не древний погост.
Ne yer ama. Daha ne kadar var?
Господи, сколько нам еще идти?
- Burayı ne zaman yaptılar? - Burası çalıştığımız yer.
- Когда успели всё это понастроить?
Ne ilginç bir yer.
Какое странное место!
Yer ve tarihleri öğrenmek istediler. Ne söylediniz?
Они хотели знать даты и местоположения.
Yemeğe gidecek o kadar yer varken burada ne işin olduğunu söyle.
Почему из всех мест в Нью-Йорке ты выбрал именно это?
Ne esrarengiz bir yer.
Удивительное место.
Lig'de ne arkadaşlığa ne de aşka yer yok.
Нет тут ничего дружеского. В лиге нет места любви.
İşin aslı, O öyleydi, gelecekte ve daima,... görünüşü ve yaptıkları için değil,... ama olduğunun sessiz gücü adına,... güç O'nun içinde gökyüzünde yer alan ve ne isimlendirebildiğiniz ne de ölçebildiğiniz ama sadece hissedebildiğiniz bir dağ gibi büyüdü.
Он, действительно, был и остается таковым, и не из-за его взглядов, не из-за его деяний, а из-за молчаливой силы, которой Он обладал, силы, собранной в нем - громадной как гора, возвышающаяся до неба, которую невозможно измерить или назвать, но можно только почувствовать ".
Baksana ne kadar umutsuz, terk edilmiş bir yer!
Посмотри как здесь глухо и пусто!
Ne yer ama!
Классное место!
- Adamım, ne iğrenç, çirkin bir yer burası.
- Чувак, какое страшное уродливое место.
Burası ne kadar güzel bir yer böyle.
Как же у вас здесь красиво...
Bir yer ne kadar kalabalıksa o denli güvenlidir.
Позволь мне тебе сказать, чем более переполнено место, тем оно безопасней.
Ne korkunç bir yer.
Что за жуткое место.
En son ne zaman geldin bilmiyorum ama dünya çok materyalist bir yer oldu.
В наше время мир населяют одни материалисты, ясно? И к тому же есть спутники, наука, телек.
Açız ve soğuktan donuyoruz, komünyon için oruç tutmalıyız bir de. Ne yer ama!
Нам нечего жрать, мы подыхаем от холода, но мы должны быть готовы к причастию.
Burası ne biçim bir yer?
Ну и что это, черт возьми, за город?
Orası Komuta Merkezi'ne yakın bir yer. Bu fırsatı kaçırmamalıyız. Bergengrun ve Buro'ya mesaj yollayın... derhâl çıkarma gemilerini yollasınlar.
Вы ложно обвинили нас в том, что мы являемся имперскими агентами, но это вас запомнят как того, кто позволил деспотии Рейха продолжить своё существование.
Tatlım, büyük, eski bir arka bahçesi olan bir yer bakmamıza ne dersin?
Милый, ты советуешь поискать место с большим задним двором?
Duvara bir şey astık, yer karolarını seçtik. Sonra ne oluyor, biliyor musunuz?
Развешивали вещи, выбирали кафель вместе.
İşte burada. Ne garip bir yer. - Burada bekle.
Странное местечко.
Ne güzel bir yer.
Какая красота!
Ne biçim bir yer burası?
Что же это за город!
Ne? İki yatak odalı, kapıcısız bir yer için mi?
За две спальни, без швейцара?
Ve eğer biryerde isen tam anlamıyla orada olmalısın çünkü bu orada ne kadar kaldığınla ilgili değil oradayken yaptıklarınla ilgili, ve oradan ayrıldığında o yer sen orada bulunduğun için daha iyi bir yer oldu mu?
И если ты где-то есть, то ты должен быть там, потому что... важно не то, сколько ты здесь пробудешь, а что ты здесь сделаешь, а потом, когда ты уедешь, станет ли это место лучше, от того, что ты здесь был.
- Ne olursa olsun, tek boş yer orası, hemen oraya git!
Как хочешь, но это последнее свободное место. Так что садись туда!
- Ne yer?
Что оно ест?
Ne iğrenç bir yer!
Тупица.
Ne zaman dünyayı daha iyi bir yer yapmaya çalışsa korkunç bir şey geliyor ve onu cehenneme doğru çekiyordu.
Каждый раз, когда она пыталась сделать этот мир лучше, у ней внутри просыпалось что-то ужасное и тянуло её обратно в ад.
Bronx ne güzel bir yer olmuş.
Как преобразился Бронкс!
Ne güzel bir yer. Etrafı gezmemin sakıncası var mı?
Ничего, если я осмотрюсь здесь?
Gideceği yer de ne demek?
А куда он направится?
- Ne oldu? Kaçmaya çalıştığı yer burasıymış, yuvası var.
- — тойте, она вылезла отсюда.
Tuhaf ve meçhul bir yere doğru bir yolculuğun hikayesi. Ama aynı zamanda felsefi ve mecazi bakımdan umut dolu bir varoluş.. Benim arzum, içinde yer alan olayları, ve bu olayların neden yer aldığını ve bunun bu insanlara ne yaptığını aydınlatmasıdır.
История путешествия в странные и неизведанные земли, но, надеюсь, будет и философская, метафорическая сторона, и в конечном итоге я желаю пролить свет на события, имевшие место, вопросы, почему события имели место, и как все отразилось на людях, вовлеченных в события.
Kaplanla gözgöze geldiğin, çılgınlıklarla dolu ve ne istediğinin bir öneminin olmadığı yer.
взглянуть в глаза тигру, дикарству, будто твое мнение никого не волнует. Реальность перестала существовать.
Her yer gazeteci kaynıyorI Bana ne yaptınız farkında mısınız?
повсюду шпики. Ты хоть знаешь, что ты натворил!
Ne iğrenç bir yer! Prenses Grace niye burda yaşar ki?
Зачем принцессе Грейс жить в таком месте?
Agrabah'ın ne kadar tehlikeli bir yer olduğunu bilemezsin.
То есть, ты, кажется, не знаешь, как опасно бывает в Аграбе.
En azından öyle umut ediyorum. Onunla tanıştım ve bu kasabanın ne kadar güzel bir yer olduğunu anlattı. İnşa ettiği harika evi ve gerçeği söylemek gerekirse ben onun karısıyım.
Мы познакомились, и он рассказал мне об этом замечательном городке, о потрясающем доме, который он построил... и, по правде говоря, я его жена.
Ne harika bir yer!
Прекрасное место!
Ne zaman on arabalık bir yer olabilir ki?
Когда ты вообще видел парковку в 10 рядов?
Çekinizi kesmeden önce birkaç sormam gerekiyor. Uh, bu mekan, Moe'nun yeri, yani kaza yapmadan önce ayrıldığınız yer ne tip bir işle meşgul?
Прежде, чем выписать вам страховой чек я хочу задать вопрос - это место "Мо", откуда вы выехали перед аварией, что там?
Lisa Fredericks cinayeti ne televizyonda ne de gazetelerde yer almadı, bu nasıl olur?
Как так - об убийстве Дизы Фредерикс ни в rазетах, ни по ТВ - ничего?
Nasılsın? Ne güzel bir yer burası.
" то с тобой?
Bu da ne, bu da ne? Rengarenk her yer
Что это, что это здесь все разноцветное
Bu nedenle Alman askeri Bolşevikten farklı olarak ki onun kemer tokasında tanrı için yer yoktur asla yalnız değildir. Düşman topraklarının ne kadar derinlerine gitmiş olursa olsun. "
А потому немецкий солдат - в отличие от большевика, на пряжке которого нет места для Бога - никогда не остается без поддержки свыше, в какой бы безвыходной ситуации он ни находился!
Burası ne boktan bir yer böyle?
В чём дело?
Bu kasabayı harika bir yer yapmak için ne yapacağınızı söyleyeceğim!
Я скажу, что возвеличило это город!
- Ne biçim yer burası?
- Кто они такие?