Öyleyse translate Russian
19,510 parallel translation
Mantığını kullanmışsın. Bir dizi eğer-öyleyse ikili kararı kaçınılmaz suretle beni yönlendirdi.
Ты думал логически - - серией "если / то" бинарных решений, которые неизбежно привели ко мне.
Öyleyse ne olmuş?
Так что?
öyleyse benim psiko analizimi bırak içinde kırılan neyse onu bul. Canın cehenneme.
Так может тебе стоит перестать психоанализировать меня и выяснить, что не так в тебе.
Öyleyse onu ilk önce senin bulmanı tavsiye ederim.
Тогда я настоятельно рекомендую тебе сперва найти его.
Ama hepsi oluyor ve Klaus'un söylediği doğruysa, yarın gece Toby'yi alacak öyleyse.
Но всё сбывается! И если верить Клаусу, то завтра Крампус утащит Тоби!
Git öyleyse, fikrimi değiştirmeden.
Тогда иди, пока я не передумала.
Tekrar bak öyleyse!
Так посмотри еще раз!
Peki öyleyse, vicdanın sızlıyorsa ona bütün gerçeği söylemem için tek kelimen kâfi.
Ну, если тебя мучает совесть, только скажи, и я поведаю ей правду.
Öyleyse seni bu berbat yerden kurtarmamız gerek.
Нужно увезти тебя из этого ужасного места.
Eğer öyleyse iyi bir sebebi vardır.
Если так, у неё наверняка есть на то причины.
Eğer gerçekten öyleyse burada olacak durumda değildi.
И если так, то она не должна бы здесь находиться.
- Öyleyse harita yapmanın ne anlamı var?
Тогда зачем делать карту?
Öyleyse bulduk!
Мы нашли это!
Öyleyse onu ne kadar çabuk bulursam o kadar iyi.
Тогда, чем раньше я найду его, тем лучше.
Görüşürüz öyleyse. Burada olmana sevindim.
Тогда до встречи.
Öyleyse yanlış yerdeyiz.
Тогда мы в неверном месте.
- Öyleyse tanrının kutsamasıyla Grimm'i bulmaya gidin.
Тогда идите и с Божьей помощью найдите Гримма.
Öyleyse... Aman tanrım.
Боже мой, поэтому я так отвратительно играю в бридж.
Öyle mi? Öyleyse patronuna söyle o tam bir yarrak.
Так скажу своему боссу, что он козел.
Eğer öyleyse hazır olacağız.
Если и так, то мы подготовимся.
Ne öyleyse?
И кто же?
Öyleyse... ne oldu ona?
Тогда... что с ней случилось?
Öyleyse karar alındı.
Значит, экзорцизм.
Öyleyse, onu şeytan çıkartmadan uzak tutmalıyız.
Тогда надо просто не дать ей помешать экзорцизму.
Öyleyse ben hazırım diyorsam, hazırım demektir.
Когда я говорю что готова, Я готова.
Öyleyse çok kısa bir nakil olacak, tamam mı?
Переливание будет коротким.
- Öyleyse kapatırız.
— Закроем их.
Öyleyse gel ve benimle yüzleş.
Тогда выйди и сразись с мной.
- Öyleyse savaşmayı seçiyoruz!
— Мы решили драться.
Öyleyse hızlanalım.
Тогда идём быстрее.
Öyleyse birini çağırırım.
Если да, я кого-нибудь вызову.
Öyleyse hastanede çalışıyor olmalı.
Полагаю, она работает в больнице?
Belki de Jessica, Mike Ross'u hep biliyordu, öyleyse belki sen onu ele verebilirsin.
И может, Джессика всё это время знала о Майке Россе, из-за чего вы можете всё свалить на неё.
Harvey Specter uzun zamandır patronunuzdu hatta belki de daha fazlası. Eğer öyleyse kanunu çiğnemek için Mike Ross ile işbirliği yaptığını bilmemenize imkan yok.
Харви Спектер долго был вашим начальником и, возможно, не только начальником... а значит, быть не может, что вы не знали об их с Майком Россом сговоре.
Üzgün değilim derken rol mü yapıyorsun, öyleyse berbat.
Если ты серьёзно, то, как говорил Станиславский, – не верю.
Eğer sen de Vehm'i kontrol etmiyorsan, öyleyse kim ediyor?
Если не ты контролируешь Фем, то кто?
Öyleyse belki de para aklıyorsundur.
Тогда, возможно, вы отмываете деньги.
Öyleyse anlaştık.
Мы пришли к соглашению.
- Öyleyse neden buradasınız?
- Мы вам верим. Тогда почему вы здесь?
Eğer o kitaptakileri sızdırdıysa öyleyse sandığından çok daha büyük bir zarar vermiş demektir.
Если она рассекретила этот журнал, она даже не знает какой вред нанесет,
Eğer öyleyse biraz daha erken olsa iyi olurdu.
Потому что стоило сделать это пораньше.
Öyleyse hastaneye gidiyoruz.
Тогда едем в больницу.
- Öyleyse başka bir şey yap.
- Сделай что-нибудь ещё.
- Öyleyse ne yapıyorsun burada?
Тогда что ты тут делаешь?
- Pekala, öyleyse konuş onunla.
— Тогда поговори с ней.
- Öyleyse bu, neden işe yaramıyor?
— Я тоже. — Тогда почему не получается?
- Öyleyse bazı değişiklikler yapmaya başlamalısın. İçeride ve dışarıda.
Если тебя это не интересует, то, может тебе следует кое-что изменить, как внутри, так и снаружи.
Tyler'ın tahliyeden bahsettiğini sanmıyorum, Damon. Öyleyse neden bahsediyor?
Так про что он говорит?
- İngilizce öyleyse.
Пусть будет английский.
- Tamam öyleyse.
Тогда ладно.
- Öyleyse bulsan iyi olur.
- Так найдите их.