English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ğ ] / Ğa

Ğa translate Russian

17,765 parallel translation
Rehine için pazarlığa geldim.
Я здесь, чтобы вести переговоры о заложнике.
Ben hep samanlığa girişmenin en iyi yolunun dirgen kullanmak olduğunu düşünmüşümdür.
Мне привычнее справляться с сеном с помощью грубой силы.
Eğer Eddie bu komployu açığa çıkarmakla tehdit ettiyse, hakimin onu öldürmek için son derece geçerli bir sebebi olur
Если Эдди пригрозил разоблачить их преступный сговор, у судьи был серьезный мотив для его убийства.
Bir hademe neden bir kulaklığa ihtiyaç duysun?
Зачем уборщику микрофон?
Bir anlaşmazlığa düştük şurada, Ray. Büyük planlarım var benim. Devre mülk mü aldın?
Немного озорства, Рей у меня большие планы купил апартаменты?
Yaralar başarısızlığa karşı güvendedir. Eğer Rayna ölürse işaretlediği herkes de ölür.
Шрамы связывают если Райна умирает то умирает и тот, кого она ранила
Daha açıklığa çıkmadık.
Мы еще не готовы.
Hiper uzaya çıktığımızda, karanlığa dalmış olacağız.
Мы отключим связь, как выйдем из гипера.
Onu programladıktan sonra, seni hurdalığa atacağız.
А тебя мы отправим на свалку.
Tekrar yalnızlığa katlanabilir miyim emin değilim.
Я просто... Я не знаю, смогу ли быть снова один.
Biz sadece kalabalığa bakıyorduk.
Мы просто проверяем толпу.
Kısa zaman sonra resimler sosyal medyada # günlük ödenek etiketi altında açığa çıktı.
Вскоре после этого фото произошедшего появились в социальных сетях.
Mantığa kulak vermek istemiyorsan, kendin bilirsin.
Не хочешь прислушаться к голосу разума, твое дело.
Melissa'nın işini istiyorum ve bu pazarlığa kapalıdır.
Мне нужна работа Мелиссы, это не обсуждается.
Her şey açığa çıkmıştı.
Всё раскрылось передо мной.
- Nasıl geçti? - O tuvalet insanlığa karşı suç.
- Эта ванная преступление против человечества.
Kızı şu sandığa yerleştir.
Положи девку в тот ящик.
Berenstain Operasyonu hakkında bir şeyler açığa çıkarsa...
Если хотя бы слово просочится об операции "Беренстейн"...
Programlarını açığa çıkarmamız soruşturmayı durduracaktır.
Из-за этого разоблачения расследование должны прекратить.
Böyle durumlarda usulsüzlüğü açığa vuran kişilere para teklif edilebiliyor.
В подобных ситуациях осведомитель может получить большие деньги.
Aralarından birinin açığa çıkmasına izin vermezler.
Говорю тебе, они не позволят одному из своих быть известным правоохранительным органам.
Ait olduğu yere, ışığa doğru gitti.
И его перенесло туда, где он должен быть... к свету.
Depomuz balıkla dolunca gemi açığa demir atardı ve başka bir tekne balıkları yerel pazarda satmak için almaya gelirdi.
Когда холодильники наполнялись рыбой, корабль якорился в открытом море, а другое судно перевозило добычу, чтобы продать на местном рынке.
Aralarındaki açığa vurulmamış konuşmaları size söylemem gerek.
Я должен показать, невысказанное вслух.
Buradaki açığa çıkmayan konuşmaları da unutmamak gerekiyor.
Здесь тоже есть кое-что не высказанное.
Ağır duygusallığa gerek yok çünkü bu gerçek bir veda değil.
А. Так... никакой любовной ерунды, потому что это же не "прощай" как "прощай".
Sam'e ulaşmaya çalışıyorum... durumu açıklığa kavuşturmak için, anlarsınız ya..
Я пытаюсь связаться с Сэмом... разрядить обстановку...
Önce şunu açıklığa kavuşturalım. Sana öncelik tanımazsak bizi delilleri saklamakla mı tehdit ediyorsun?
Проясню – ты угрожал сокрыть улику, если мы не пообещаем тебе первый вызов?
Bunu savcılığa taşıyabilirsin.
Можешь передать это прокурору.
Fıstığa içki ısmarlayabilir miyim?
Красавица, ты словно персик. М : Я могу угостить персика выпивкой?
Kuraklığa dayanıklı pirinç ve verimli pamuk üretimi gibi şeylerin üretiminden endişe duyuyor.
Производитель таких ужасов, как засухоустойчивый рис и высокоурожайный хлопок.
Kuraklığa dayanıklı pirinçle pazarda seni fena benzetti ve düzinelerce çalışanını çaldı.
Опередил вас, выйдя на рынок с засухоустойчивым рисом, и переманил с десяток ваших сотрудников.
Şimdi bebekle mezarlığa gidip geçit açılır açılmaz da içinden geçebiliriz.
Мы могли бы сейчас забрать ребенка на кладбище и, как только откроется портал, пройти через него.
Benden beklenildiği üzere zorbalığa karşı buradayım.
Я пришел, как и просили, чтобы противостоять нахалу.
Bir prototipin ortalığa sızmasına izin verir mi sizce?
Зачем ему выпускать прототип со своей территории?
Şimdi de bu bayağılığa katlanmak zorundayım sanırım.
А теперь мне придется иметь дело с посредственностью, да?
Lütfen bana Gadgy ile pazarlığa oturmadığını söyle.
Пожалуйста, скажи, что ты не вела переговоры с Gadgy.
Birlik olduğumuz sürece, toplumumuzdaki bazı kişilerin bizi, çekmek istediği kargaşaya ve anlaşmazlığa çekmelerine izin vermediğimiz sürece yani birlik olursak Wayward Pines'ta tamamen güvende oluruz.
Пока мы едины, Мы не позволим себе быть обманутыми недовольством и раздором, которые пытаются посеять некоторые члены сообщества, пока мы вместе, в УЭйворд Пайнс мы в безопасности.
Onun amaç dışında kullanmak, birisinin kafasının karışmasına yolunu kaybetmesine ve kayıtsızlığa sebep olabilir mi?
Может ли неправильное его применение привести к нарушением внимания, дезориентации и забывчивости?
Bu özel mantar pek çok hastalığa iyi gelir.
У него много целительных свойств, у этого конкретного грибка.
En azından kimlikleri açığa çıkabilecek ajanları bulmak ve sahadan çekmek için zamanımız var.
Или по крайней мере, время, чтобы найти агентов, которые могут быть раскрыты, и вытащить их с поля.
Tamam ama sıcaklığa bu kadar uzun süre maruz kalmak aslında çok tehlikeli. Yani, belki de ben gidip onu mantıkla ikna etmeye çalışmalıyım.
Ладно, но быть так долго на жаре реально очень опасно, поэтому... может, мне стоит уговорить его.
Hava şeridine Rayna'yı luring değer Alex'in iken yapar. Açığa çıkıp.
заманить Райну на аэродром стоит Алекса чем выйти в открытую
Yani bununla ilgili anlaşmazlığa düştüğü için... -... başından beri biliyor olabilir miydi yani?
Поэтому если у нее был конфликт интересов из-за этого, разве бы она это не знала с самого начала?
Anlaşmazlığa düştüğünü fark ettiği zaman ne söylemişti?
О чем шла речь, когда она поняла, что есть конфликт интересов?
Thomas Shaw bunu açığa çıkarabilecekken bile her zamanki gibi mi çalışacağız?
Обычный порядок дел, Стивен? Даже с околачивающимся поблизости Томасом Шо, готовым разоблачить это?
Bu konu pazarlığa kapalı.
Вопрос решен и обсуждению не подлежит.
Evi satılığa çıkardım.
И мы выставили дом на продажу.
Açığa çıktık, hemen gitmeliyiz.
Мы спалились.
Seni uyandırmak için aydınlığa gideceğime?
Вернуться к свету, только чтобы разбудить тебя?
Burada, ailemle birlikte sakin bir Noel geçiriyorum ve sanırım açığa çıktım.
Давай мою реплику. "Да? Что такое?"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]