And death traducir turco
15,795 traducción paralela
Ahh... voilà... the difference between life and death.
İşte. Hayat ve ölüm arasındaki fark.
Listen to me, this is life and death, mine or yours.
Beni dinle, bu hayat memat meselesi ya benimki ya da seninki.
Life and death without the death.
Ölüm olmayan bir can pazarı.
Plagues of illness and death.
Salgın hastalıklar ve ölüm.
And death holds all dominion.
Tüm hâkimiyet ölümün elinde olur.
Ah, it was a life and death situation.
- O ölüm kalım meselesiydi.
I am beyond life and death.
Ben yaşamla ölümün ötesindeyim.
I seen death, but the moss stay the same, and...
Ölümü gördüm ama yosunlar aynı duruyordu ve...
We have three unidentified Eastern Europeans in critical condition, and those two Albanians you maimed with your death by chocolate.
Elimizde hayati tehlikesi olan, kimliği belirsiz üç Doğu Avrupalı ve ölümcül çikolata makinesiyle yaraladığınız iki Arnavut var.
And bleed to death. - Shit.
-... kanamadan ölmesini bekleriz.
I know it's easy for you to blame me for Shawn's death, and I know I've lied to you in the past.
Senin için Shawn'ın ölümüne beni suçlamanın çok kolay olduğunu anlıyorum. Ve geçmişte yalan söylediğimin de farkındayım.
And all of them end in death.
Ve hepsi de ölümle sonlanır.
And we, heroes both, would conquer the world and beat back death.
Biz de kahramanlar olarak dünyaya karşı zafer kazanmış ve ölümü yenmiş olacaktık.
I have conquered death. And have created monsters.
Ölümü yendim ve canavarlar yarattım.
He has had nothing to eat, and he is freezing to death.
Hiçbir şey yemedi. Soğuktan donuyor.
He saved me and my child from certain death.
Beni ve çocuğumu ölümden kurtardı.
Professional and matter of fact, and there's this chasm in the middle of the room of all these things, of our kiss and Will's death, and...
Profesyonel olarak. Açıkçası odanın ortasında bir boşluk var. Tüm olanlar, öpüşmemiz, Will'in ölümü ve...
The only thing that could open your eyes was the death of everything you trusted and believed in.
Gözlerini açabilecek olduğun tek şey içinde güvendiğin ve inadığın herşeyin ölmesiydi.
Marcus Kane, for the crimes of treason, kidnapping, and attempted murder, I hereby sentence you to death.
Marcus Kane ihanet, adam kaçırma ve cinayete teşebbüs suçlarından sana idam cezası veriyorum.
Each of you is guilty of the same crimes as Kane, and as such, you will share the same fate... death.
Her biriniz Kane'in işlediği suçlardan suçludur ve aynı şekilde aynı kaderi paylaşacaksınız : İdam.
Pike just sentenced Lincoln and Sinclair to death alongside Kane.
Pike, Kane'le birlikte Lincoln ve Sinclair'i de idama çarptırdı.
Throw inhumans into the mix, and you have to expect the unexpected... speedy powers, melty powers, eyeball death rays.
Inhuman'ların hepsini bir araya getirirsen beklenmedik şeyleri bile beklemen lazım. Hızlı güçler, eriten güçler, gözden çıkan ölüm ışınları...
And eventually her death.
Nihayetinde de ölümüne sebep oldu.
- And eventually her death.
Nihayetinde de ölümüne sebep oldu.
Local cops found a body and the death is unusual.
Yerel polis bir ceset buldu ve ölüm olağandışı.
Antonio closed the butcher business soon after his wife's death and moved.
Antonio karısı ölünce kasap dükkanını kapatıp taşınmış.
And not in a... a Daredevil way. In a Death Wish way.
Ve bunu Daredevil'in tarzıyla değil de Death Wish tarzıyla yapıyor.
He and that person would both see someone's death.
O ve dokunduğu kişi, ikisi de birinin öldüğünü görürdü.
At least, not without her crying and screaming and seeing death.
Bağırıp ağlamasına ve ölüm görmesine neden olmadan yani.
And yet here you are, returning home with a child you just might be delivering to death.
Lakin buradasın ve belki de ölüme götürdüğün bir çocukla eve dönüyorsun.
Unless Kaidu has a death wish, he will surrender Jingim and Ahmad.
Kaidu eceline susamadıysa Jingim ve Ahmad'ı teslim eder.
He and that person - would both see someone's death.
O ve dokunduğu kişi, ikisi de birinin öldüğünü görürdü.
Then the chosen victim is slashed and mauled to death, using a ceremonial steel claw.
O zamanlar seçilmiş kurbana ayinsel bir çelik penceyle ölene kadar eziyet edilirmiş.
So that she would wander, blind and mute, in this place of death.
Kör ve sağır şekilde, bu ölüm hanesinde dolanıp dursun diye.
After a death, the old women gather together and sing the most poignant and beautiful lamentations.
Biri öldükten sonra yaşlı kadınlar toplanır ve en dokunaklı, en güzel ağıtları yakarlar.
Of course, they were found guilty and sentenced to death.
Elbette suçlu bulunup ölüme mahkûm edilmişler.
"I have made my bed In charnels and on coffins, where Black Death keeps record of the trophies won."
"Yatağımı kabristanların ve tabutların arasına kurdum. Kara Ölüm'ün kazandığı ganimetleri sergilediği yere."
Because the Kindred has the Horseman of Death's head and is therefore just as powerful?
Kindred Ölüm'ün Atlısı'nın başına sahip 235 00 : 12 : 27,549 - - 00 : 12 : 28,982 olduğu için mi bu kadar güçlü?
Your wife and son's death are in the future.
Eşinin ve oğlunun ölümleri de gelecekte.
But for us and for Daniel Garrido's parents, there's another body and another death : the missing kid.
Ancak biz ve Daniel Garrido'nun anne babası için bir ceset ve bir cinayet daha var ; kayıp çocuğun.
Tomás Garrido not only framed you for your lover's death, he destroyed your life and your company.
Tomás Garrido sevgilinizin cinayetini üstünüze yıkmakla kalmadı hayatınızı ve işinizi de başınıza yıktı.
And they also know you'd do anything to get away with it, even framing them for your lover's death.
Aynı zamanda biliyorlar ki siz hapse girmemek için her şeyi yapabilecek türden bir adamsınız sevgilinizin cinayetini onların üstüne yıkmak da dâhil.
When Tomás and his wife got to the hotel and found out about Laura's death, they understood what had happened.
Tomás ve karısı otele varınca ve Laura'nın öldüğünü öğrenince neler olduğunu anladılar.
You clawed my dad half to death, okay, and now it's poisoning him.
Babamı neredeyse öldürüyordun, şimdi de bir şey onu zehirliyor.
I watched her fall into the water and freeze to death in minutes.
Suya düşüp dakikalar içinde donarak ölmesini izledim.
He was bludgeoned to death and stuffed in a high school air duct.
Ölümüne dövülmüş ve lisenin havalandırmasına atılmış.
He was bludgeoned to death and stuffed in a high school air duct.
Bir cisimle öldürülmüş ve okulun havalandırmasına tıkıştırılmış.
Our mother faked her death, left her sons behind, started a new family, and went out of her way to forget us forever!
Annemiz ölmüş numarası yaptı oğullarını arkasında bıraktı yeni bir aile kurdu ve bizi sonsuza kadar unutmak için kendi yoluna baktı!
I see, and this PTSD puppet show wouldn't happen to be, by chance, a ploy to get me to be remorseful for your pointless death?
Anlıyorum. Ve bu travma sonrası kukla şovu da senin anlamsız ölümüne pişman olayım diye oluşmuş olamaz değil mi?
I lost you the first time when father sent you away with consumption, and then we brought you back from this prison world, and then I lost you again to your other family, and now I'm losing you to death.
Seni ilk babam karantinaya yolladığında kaybettim sonra seni hapis dünyasından geri getirdik sonra seni tekrar diğer ailene kaybettim ve şimdi de ölüme kaybediyorum.
And loving any of us is a death sentence, isn't it?
Ve bizden birini sevmek, bir ölüm fermanı öyle değil mi?
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
and daddy 20
and dad 64
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death experience 79
death situation 19
death experiences 28
and daddy 20
and dad 64
and don't come back 66
and drink 28
and don't worry 302
and don't be late 24
and don't get me wrong 30
and don't forget 164
and down here 16
and don't say 42
and died 36
and dr 337
and drink 28
and don't worry 302
and don't be late 24
and don't get me wrong 30
and don't forget 164
and down here 16
and don't say 42
and died 36
and dr 337
and done 40
and drunk 16
and dangerous 40
and don't call me 18
and don't move 29
and don't you forget it 37
and deep down 27
and down 68
and did 22
and did he 39
and drunk 16
and dangerous 40
and don't call me 18
and don't move 29
and don't you forget it 37
and deep down 27
and down 68
and did 22
and did he 39
and dinner 20
and do you know what 33
and david 20
and don't 39
and d 51
and do you 86
and damn it 17
and did you 118
and did she 20
and do you know what 33
and david 20
and don't 39
and d 51
and do you 86
and damn it 17
and did you 118
and did she 20