Everything you need traducir turco
2,685 traducción paralela
If we can do this, get the tablet get you everything you need to close the gates of hell, there's a world out there where nobody, not Crowley, no demon, is chasing you anymore.
Eğer bunu yapabilir, tableti alabilirsek Cehennemin Kapısı'nı kapaman için gereken şeyleri bulduğumuzda dışarıda Crowley'in şeytanların ve seni takip edenlerin olmadığı bir dünya var.
Everything you need to know is written here.
Bilmen gerekenler burada yazılı.
Everything you need to know about how to make ice people.
Buzdan insanlar yapmak için bilmeniz gereken her şey.
I can tell you everything you need to know.
Bilmen gereken her şeyi söyleyeceğim.
And you're sure you have everything you need?
- İhtiyacın olan her şey yanında mı, emin misin?
Bring in everything you need.
İhtiyacınız olan her şeyi içeri getirin.
So you got everything you need?
- İhtiyacın olan her şeyi aldın mı?
Daniel provide you with everything you need?
Daniel ihtiyacınız olan her bilgiyi size sağladı mı?
So now you have everything you need.
Şimdi istediğin her şeyi aldın.
You should have everything you need in a couple of hours.
İstediğiniz evraklar birkaç saat içinde size ulaşacak.
I'll tell you everything you need to know.
Bilmen gereken her şeyi söylerim.
You were born with everything you need in this world.
Dünyada ihtiyacın olan her şeyin içine doğmuşsun.
And like Olivia says, your gut tells you everything you need to know.
Olivia'nın dediği gibi içgüdülerin sana bilmen gereken her şeyi söyler.
Okay, so everything you need to know about the target is in here.
Tamam. Hedef ile ilgili bilmen gereken her şey bu dosyada.
So now you have everything you need.
Artık ihtiyacın olan her şeye sahipsin.
It is my job, before you leave this ship, you will have everything you need to build your lightsabers and the knowledge of how to do it.
Gemiden ayrılmadan önce kendi ışın kılıcınızı yapmanız için gereken her şeyi öğrenmeniz ve her bilgiyi almanız benim görevim.
For now. By tonight you'll have everything you need to finish the job.
İşi bitirmek için gereken her şey bu gece elinde olacak.
I could supply everything you need.
İhtiyacın olan her şeyi tedarik edebilirim.
I'll register for you, and by the time the babies are born, you'll have everything you need.
Senin için hallederim ve bebekler doğar doğmaz da ihtiyacın olan her şeye sahip olmuş olursun.
I'll write everything you need to do on a to-do list.
Lazım olan her şeyi yapılacaklar listesine yazarım.
You have everything you need?
- Bir şeye ihtiyacınız var mı?
There's everything you need.
İhtiyacınız olan her şey var.
Everything you need is right there.
- İhtiyacınız olan her şey onun içinde.
All your best books have everything you need to know in the first five pages and the last five pages, okay?
Bilmen gereken hersey, en iyi kitaplarinin ilk 5, ve son 5 sayfasindadir, tmm mi?
And everything you need to know is, where to feel it.
Ve tek bilmen gereken, onu nerede hissedeceğin.
Are you finding everything you need, sir?
İstediğinizi bulabildiniz mi beyfendi?
Have you — have you got everything you need?
İhtiyacın olan her şey var mı?
Everything you need to know about those guys are in the jars, darling.
O heriflerle ilgili bilmeniz gereken her şey kutunun içinde canım.
Not inside the palace, but we just need to tell you everything he's doing outside, right?
Sarayın içinde değil de dışında yaptıklarını size söyleyeceğiz değil mi?
All you need to do is trust me with your entire soul, and I promise you that everything will work out.
Tek yapman gereken bana tüm kalbinle inanmak ve sana söz veriyorum her şey yoluna girecek.
Okay, I'm gonna need you to do an inventory of everything that was taken.
Alınan her şeyin envanterine ihtiyacım olacak.
We will set you up with a hematologist right away, and they're gonna go over everything that you need to do to prevent another attack.
Hemen bir hematologla randevu ayarlayacağız ve sana hastalığın atakları ortaya çıktığında yapman gerekenleri anlatacaklar.
It'll have everything you need.
İhtiyacın olan her şeyi bulursun.
You need to control and approve everything and I have to apologize for everything.
Ve her şey için özür dilemek zorundayım.
I need everything you got on the Motor City Mussolini.
Motor City Mussolini ile ilgili bildiklerine ihtiyacım var.
I need you to know everything.
- Her şeyi bilmeni istiyorum.
Half I could understand, but why on earth would you feel the need to give her everything?
Yarısı olsa anlardım ama nereden esti de ona her şeyi verme gereği hissettin?
You need to just leave everything to me.
Tek yapman gereken her şeyi bana bırakman.
Okay, you need to explain everything, from the beginning... the very, very beginning.
Her şeyi açıklaman gerekiyor, en baştan... En, en baştan.
And I need names. Everything you know about that counterfeit ring.
O sahte yüzük hakkında bildiğin her şeye ve isimlere ihtiyacım var.
Garcia, I need everything you've got on Rudi Stein- - cellmates, relatives, known associates, and anything you can find.
Garcia, Rudi Stein'le ilgili her şeyi bul hücre arkadaşları, akrabaları, bilinen dostları hakkında bulabildiğin her şey.
Yes, I... Yes, I know with everything that's going on, you would think they need me, but they don't.
Zor günler geçiriyoruz ama bana ihtiyaçları yok.
Yeah, the zoo is the best we can do, I told you, but it's got everything we need.
Hayvanat bahçesine gitmek yapabileceğimiz en iyi şeydi ama ihtiyacımız olan her şey var.
Second, you do realize that you need everything in triplicate.
İkinci olarak, her şeyden üç taneye ihtiyacın olacak, farkında mısın?
You don't need to do anthing, I already told you I will do everything.
Sen bir şey yapma, her şeyi ben halledeceğim demiştim.
We've been through some crazy shit tonight and it's really put things in perspective for me, and if everything is as fucked up as it seems, then there's something I need to tell you.
Bu gece başımıza çılgınca şeyler geldi ve tüm bunlar aklımı başıma getirdi, her şey göründüğü kadar berbatsa, sana söylemem gereken bir şey var.
You have everything that you need.
İhtiyacın olan her şeye sahipsin.
You get me what I need and everything else you find is yours.
Bana istediğimi getir onun dışındaki her şey senin.
Do I need to teach you everything?
Size her şeyi öğretmek zorunda mıyım?
So now you need to tear up everything that was signed, right?
O zaman imzalanan herşeyi yırtman lazım değil mi?
You need to forget everything that you have seen and heard over the last few days.
Herşeyi unutmalısın. Özellikle son günlerde gördüklerini ve duyduklarını..
everything you want 23
everything you know 22
everything you say 17
everything you do 29
everything you said 19
you need something 126
you need to rest 177
you need some help 125
you need to know 57
you need me 391
everything you know 22
everything you say 17
everything you do 29
everything you said 19
you need something 126
you need to rest 177
you need some help 125
you need to know 57
you need me 391
you need a ride 61
you need anything 203
you need to sleep 33
you need help 387
you need to relax 122
you need to calm down 202
you need my help 75
you need anything else 61
you need money 83
you needn't worry 60
you need anything 203
you need to sleep 33
you need help 387
you need to relax 122
you need to calm down 202
you need my help 75
you need anything else 61
you need money 83
you needn't worry 60