Get high traducir turco
2,790 traducción paralela
Let's get high first, okay? Okay.
- Önce biraz uçalım, olur mu?
Let's get high in the back office.
Hadi gidip arka ofiste kafayı bulalım.
Let's get high and drop all this, right?
Kafayı bulup bunlardan kurtulalım, değil mi? - Evet.
We might as well sin and get high.
Biz de günah işleyip kafayı bulabiliriz.
If you're 44 and you want to get high, you gotta hurt your back.
44 yaşındaysanız ve uçmak istiyorsanız belinizi incitmelisiniz.
It didn't get high enough up the chain for you to be notified.
Bana sorsan, ben de bu derece ileri gidebileceğini düşünmezdim.
We take it for reasons, not just to get high. It put us in a holy, peaceful, happy, inspirational mood.
Otu sadece zevk almak için değil ama huzurlu, mutlu ve ilham dolu bir hale sokmak için içeriz.
But first, we gotta get high.
Ama önce uçuşa geçmeliyiz.
Do you get high?
Kafayı bulmak ister misin?
Hey, you wanna get high?
Kafanı güzelleştirmek ister misin?
Like get high all day?
Bütün gün kafayı güzelleştirmek gibi mi?
Get high, fuck bitches, you already know.
Kafayı bulmak, kızları becermek, hepsini biliyorsun.
You're not giving anything a chance if you keep blowing off work to get high with your teddy bear.
Oyuncak ayınla kafa yapmak için işten kaçtıkça şans falan vermiş olmuyorsun.
Then, get high!
Yap o zaman!
I get high.
Kafayı bulurum.
You like to get high and like chill in your room and draw and shit.
Odana çekilip kafanı çeker, rahatlarsın.
You don't want to go get high?
Gidip kafaları çekelim istemez miydin?
- Come to get high?
- Kendini uçurmaya mı geldin?
Go out, cop, get high, and bring me back some dirty urine, and I will fight to get you that bed.
Git, al, kafayı bul ve bana kirli bir idrar getir, ben de sana bir yatak vereyim.
You're telling me to go get high so I can get into rehab?
Tedavi görebilmem için kafayı bulmam gerektiğini mi söylüyorsun?
Her high will be on its way out, and we stand between her and getting out of here to get more drugs.
Uyuşturucu etkisi geçecek ve biz de onun, buradan çıkma isteğine tanıklık edeceğiz.
For trying to get to second base on a high school date.
Lise randevusunda 2.aşamaya Geçmeye çalıştığı için.
You get five of these bad boys, right up high!
Şu yukarıdaki beş kerataya bir tane çakarsın!
I'm like, Can I get my portion to smoke without you, alone, later, because I don't want to stand in a parking lot with some twenty year-olds. Last time I got high I was in Kansas City.
Ben de "Ben kendi hakkımı sonradan içmek için alabilir miyim çünkü 20 yaşındaki gençlerle bir park alanında dikilmek istemiyorum."
Don't let it get too high.
Çok yükselmesin.
She fainted from high blood pressure a while ago, so she tries not to get too excited over anything
Annem yüksek tansiyondan dolayı bir kez bayılmıştı. O günden sonra, duygularını kontrol etmeye başladı. Tekrarlayacağından korkuyor.
I'm as high as hell and you're about to get shot
Gelecek sefer görüşmek üzere.
We need to get up high, see them coming.
Geldiklerini görebileceğimiz bir yere çıkmamız gerek.
Now before you get all high and mighty on me about demanding why I'm talking to you about this during your wife's funeral, it's because Jo wouldn't have had it any other way.
Karının cenazesinde neden böyle bir şey talep ettiğim konusunda bana kızmadan önce Jo'nun da böyle isteyeceğini hatırlaman gerek.
Don't get your hopes high.
Fazla umutlanma derim.
Why would the FBI get Communists high?
Neden FBI, Komünistlerin kafasını güzelleştirmek istesin ki?
You'll get what you deserve when the High Roller comes!
Para Babası gelince layığını bulacaksın!
We didn't really get along in High School.
Lisede çok vakit geçirememiştik.
This one guy... busted a vein, I saw, in his eye, trying to get it high.
Adamın teki çeyrekliği uçurayım derken göz damarını patlatmıştı.
I don't want to get your hopes too high...
Sizi çok umutlandırmak istemiyorum...
Yeah, let's get really high.
Evet, bu sefer gerçekten yükselelim.
At the ready with their high-powered rifles in case polar bears decide to get too close.
Kutup ayılarının yaklaşma ihtimaline karşın güçlü tüfeklerini hazır tutuyorlar.
It's high as I can get it.
- En fazla bu kadar yükseğe koyabilirim.
A high of 300, I have to get 400.
300 dolar. 400 veren?
At high prices, they get up to 6000 a pound.
Yüksek fiyatlarda, 500 gramı 6,000 dolar ediyor.
Steve says you have to set the requirements very high before you even get in the car,'cause you don't want to become Chirp-chirp Girl.
Steve diyor ki gerekliliklerinizi çok yüksek tutmalısınız. Arabaya bile binmeden önce bunu yapmalısınız, çünkü bip-bip kızı olmak istemezsiniz.
Remember when we were in college and we used to get so high and talk for hours?
Üniversitedeyken ne kadar çok kafayı bulurduk ve saatlerce konuşurduk hatırlıyor musun?
I got to get high. "
Kafa yapmam lazım. "
Mike, that was Jesse. I don't want to get your hopes up too high here, but, uh... Sounds like he's got a lead on Anson.
Seni boşuna ümitlendirmek istemem ; ama Anson'a dair bir ipucu bulmuş olabilir.
High-profile prisoners get special treatment around here... not the good kind.
Ünlü mahkumlar burada özel ilgiye nail olurlar. İyi anlamda değil tabii ki.
It's high time you get serious now, Rahul.
Artık ciddiyetini takınmanın zamanı geldi, Rahul.
See, these vigilantes have taken on a whole string of high-profile targets, targets your FBI guys told me on the phone last night that they've been tracking for years and could never get a look at.
Senin şu FBI'dan arkadaşların geçen gece bana telefonda, bu örgüt üyelerinin.. .. bir dizi önemli şahsiyeti izlediklerini ve kendilerinin yıllardır.. .. izlerini sürmelerine rağmen birini bile yakalayamadıklarını söylediler.
We tried to get into Tora Bora, but the bombing was too high.
Tora Bora'ya girmeye çalıştık ama bombalama yüksek seviyeydi.
The high-res version, can you get closer than that?
Daha yüksek çözünürlüklü hali yok mu? Bundan daha çok yaklaşamaz mısın?
There's even a 7-foot privacy wall here, so, even if we got up high, we couldn't get a vantage point.
Şurada bile 7 metrelik bir güvenlik duvarı var. Yükselsek bile avantajlı bir nokta bulamıyoruz.
A high school with a considerable high percentage of graduates that get into college ) It's a boarding school.
Yatılı bir okulmuş.
high 1364
highway 71
higher 381
hightower 57
highly 43
highness 125
high noon 18
high heels 19
high five 178
high school 173
highway 71
higher 381
hightower 57
highly 43
highness 125
high noon 18
high heels 19
high five 178
high school 173
high priest 29
high blood pressure 30
high fever 23
highly unlikely 29
higher up 16
highly doubtful 16
get home safe 49
get him 1464
get her 319
get help 103
high blood pressure 30
high fever 23
highly unlikely 29
higher up 16
highly doubtful 16
get home safe 49
get him 1464
get her 319
get help 103
get him in 33
get here 39
get happy 37
get home 30
get him back 65
get him off 84
get him off me 88
get him on the phone 39
get him out of my sight 28
get her off 17
get here 39
get happy 37
get home 30
get him back 65
get him off 84
get him off me 88
get him on the phone 39
get him out of my sight 28
get her off 17