Got a smoke traducir turco
211 traducción paralela
You got a smoke?
Sigaran var mı?
Got a smoke?
Sigaran var mı?
This is Pine Summit. I got a smoke.
Burası Çamlı Tepe Duman görüyorum.
Got a smoke, old man?
Baksana, ihtiyar! İçmelik var mı sende?
- Got a smoke? - Close the door.
- Sigaran var mı?
- What? - You got a smoke on you? - Yeah.
- Üzerinde sigara var mı?
- Got a smoke?
- Sigaran var mı?
Anybody got a smoke?
Sigarası olan var mı?
- You got a smoke?
- Sigaran var mı?
Got a smoke?
Sigaranız var mı?
Got a smoke? .
Sigaran var mı?
- Got a smoke for me, Jo? - Yeah.
- Sigaran var mı Joe?
Any of y'all got a smoke?
- Sigarası olan var mı?
Pays to have friends, man. Got a smoke?
İnsanın dostlarının olması, iyidir adamım.
- He owns Café Paradis. - Anyone got a smoke?
- Café Paradis'in sahibi.
Kid, you got a smoke?
Sigaran var mı?
- You got a smoke? - Sure.
Sigaran var mı?
- Got a smoke for me?
- Sigaran var mı?
- Have you got a smoke?
- Sigara içer misin?
You got a smoke?
Sigara içiyor musun?
Hey, man. You got a smoke?
Hey, dostum, sigaran var mı?
Got a smoke?
Sigara var mı?
Anyone got a smoke?
Sigarası olan var mı?
I got a smoke for you.
Sigaram var.
All I got is a lot of smoke.
Bense avucumu yaladım.
Got a little smoke for me?
Bir sigara versen de tüttürsek?
Got a spare smoke?
Bir dal sigara da bana ver?
I got a man here down with smoke.
Burada dumanda kalmış biri var.
- Got a smoke on you?
- Sigaran var mı?
There's gotta be somebody in this town that's got a lot of smoke.
Bu kasabada biri olmalı, ve o kişinin bir sürü beyazı olmalı.
- I got a flare gun and I got some smoke, so we can signal Hannibal.
İşaret fişeği ve biraz sis bombası, böylece Hannibal'a işaret gönderebiliriz.
I didn't always respect womanhood, but since I moved to Manhattan, I got this new, mature outlook. I don't smoke, I don't drink, I don't curse.
Her zaman saygı duymadım. Ama Manhattan'a taşındığımdan beri, olgun bir görünüm kazandım. Sigara ve içki içmiyorum ve küfür etmiyorum.
I know you've got a cigarette. Smoke it outside!
Sigaranı da masadan kalkıp dışarıda içebilirsin.
You should have got here a mite earlier, Smoke.
Biraz daha erken gelmeliydin Smoke.
Stewardess, since we got a breeze in here, can we smoke now?
Hostes hanım, burada bir esinti oluştuğuna göre şimdi sigara içebilir miyiz?
There's smoke back here. - We got a chopper behind us.
Arkamızda bir helikopter var!
You got a couple of hamsters in there blowing smoke rings for Christ's sake?
Farelerin döndürdüğü halkalarla mı çalışıyor o sıçtığımın aleti?
I'm shooting a dream sequence without a smoke machine, I've got my mother inside thinking she's at a circus wedding... and then you tell me the whole movie seems fake!
Duman makinası olmadan rüya çekmeye çalışıyorum, sirk düğününe geldiğini düşünen bir annem var, sen de bana filmimin yapay olduğunu söylüyorsun!
But I don't smoke. And Mum, well, Mum got him a big German beer mug from Franklin Mint.
Annem de Franklin Mint mamulü büyük bir Alman bira kupası almış.
We're just about to smoke a fatty with these two suave motherfuckers... who just got on at the last stop- - Larry and Barry.
Bizde bir önceki durakta trene binen bu iki tatlı herifle tüttürmeye başlıyacaktık. Bunlar Larry ve Barry.
Don't you have a smoke? - We've got 30 minutes.
- Yarım saatimiz daha var.
He got to drink something, he got to smoke something... he got to watch the game, he got to hang with his boys... he got to take a drive.
Bir şeyler içmeli, bir şeyler tüttürmeli... maç seyretmeli, arkadaşlarıyla takılmalı... arabayla bir tur atmalıdır.
I got money longer than train smoke. I've never been on a plane in my life.
Bir sürü param var ama hayatımda bir kere dahi uçağa binmiş değilim.
Mum, we've got to wash your hair. You can have a smoke afterwards.
Anne saçını yıkamak zorundayız, sigaranı sonra içebilirsin.
It got so bad that a fellow that liked to... you know, smoke a little grass... or drink a little ripple, crow like a rooster... maybe challenge the mayor's son to a gentleman's duel... was uncouth, against God.
Durum öyle kötüleşiyordu ki birazcık ot içen veya birazcık yudumlayan horoz gibi bağıran belki de belediye başkanının oğluna meydan okuyan görgüsüz insanlar vardı Tanrıya karşı.
Just because all those old blues musicians never got any royalties... and had to play one-night gigs until they were, like, a hundred... just so they could pay for their whores, and now I can smoke anywhere I want to.
Çünkü bu yaşlı Cazcılar hiç asil değiller... ve kaltaklarına para ödemek için bir gecede yüzlerce defa... çalmak zorundalar, ve ben şimdi nerede istersem orda içerim.
, - He's got this God-given wa y of sort of throwing the cops like, a smoke bomb so they can never sort of figure out what's going on.
Polislerle başından savmak için Tanrı vergisi bir yeteneği var sis bombası gibi düşün.
I just got here and was having a smoke
Sadece buraya gelip, sigara içiyordum.
Hey, you got a smoke?
- Sigaran var mı?
A Iot of these indigenous types they got plenty of money to smoke crack and gamble and all that shit.
Şu yoksulların çoğunun kokain veya kumara harcayacak bol bol parası vardır.
My friend and me got a hankering for Switzerland chocolate and a good smoke.
Arkadaşımın ve benim canımız İsviçre çikolatası ve iyi bir puro çekti.
got a sec 45
got any 17
got a girlfriend 17
got a pen 27
got a problem 61
got a gun 16
got a secret 29
got a match 36
got a 73
got any money 37
got any 17
got a girlfriend 17
got a pen 27
got a problem 61
got a gun 16
got a secret 29
got a match 36
got a 73
got any money 37
got anything 42
got a minute 191
got an address 30
got a light 111
got a hit 26
got away 26
got a problem with that 18
got a cigarette 66
got any ideas 31
got a better idea 23
got a minute 191
got an address 30
got a light 111
got a hit 26
got away 26
got a problem with that 18
got a cigarette 66
got any ideas 31
got a better idea 23
got a date 26
got another one 25
got an i 29
got an idea 17
got a name 45
got a job 23
got a warrant 16
got a second 42
got about 16
got another one 25
got an i 29
got an idea 17
got a name 45
got a job 23
got a warrant 16
got a second 42
got about 16