I remember it traducir turco
7,320 traducción paralela
This is not how I remember it.
Ben böyle hatırlamıyorum.
I remember it as if it was yesterday.
Dün gibi aklımda.
That's why I remember it.
Bu yüzden hatırımda.
Yes, I remember it.
Evet, hatırlıyorum.
I remember it bigger.
Hatırladığım kadarıyla daha büyüktü.
I remember it all.
Hepsini hatırlıyorum.
I remember it like the minute I said, "What if these flowers were, like, tough?"
Şimdi söylemiş gibi hatırlıyorum, "Bu çiçekler biraz daha sert olsalar nasıl olur?"
I remember it.
Hatırlıyorum.
I remember it as being the first thing we wrote.
Yazdığımız ilk şey olduğunu hatırlıyorum.
- I remember it like it was yesterday.
- Tıpkı dünmüş gibi aklımda.
Hey. I put this on so I'd remember to give it to you.
Sana vermeyi unutmayayım diye bugün bunu taktım.
I remember all of it.
Her şeyini hatırlıyorum.
I remember what it was like to be in high school.
Liseli olmak nasıldır bilirim.
It was dark in that laundry room, but I remember something.
O çamaşır odası karanlıktı ama bir şeyler hatırlıyorum.
Remember I said it has to learn?
Öğrenmesi gerekiyor demiştim, hatırladın?
- I remember how to do it!
Ben kopuyorum!
I'll remember it.
Bana hatırlatır.
Similar to the way I remember seeing it as a child.
Tıpkı çocukken gördüğümü hatırladığım gibi.
I'll remember it always.
Hiçbir zaman unutmayacağım.
I don't remember how much it was, Steve.
Ne kadar verdiğimi hatırlamıyorum, Steve.
It was a while ago, and I don't remember how the whole...
Bunun üstünden o kadar çok zaman geçti ki hatırlayamıyorum.
I remember, first day I started, I wanted to quit after the first hour because it was so hard.
Başladığım ilk günü hatırlıyorum da ilk saatten sonra bırakmak istemiştim çünkü çok zor gelmişti.
I forget about it for a few minutes and then... and then I remember.
Birkaç dakikalığına unutmuşum ve sonra sonra hatırladım.
We've actually met before but you wouldn't remember because it was the back of Brenner's van, and I was watching through the window.
Aslında daha önce tanısmıstık ama sen hatırlamazsın cunku Brenner'ın kamyonetinin arkasındaydım ve camdan seni izliyordum.
Now you remember to take it and I assure these unpleasant episodes will soon be behind you.
Fakat burada olmadığın haftada ilacının dozunu ikiye çıkarıyorum.
You know it's funny, I don't remember getting pregnant with you or...
Biliyor musun bu çok komik, seninle hamile kaldığımı hatırlamıyorum veya...
So, no, I don't miss it, because I can't remember ever living it.
Yani, hayır. Özlemedim çünkü yaşadığımı bile hatırlamıyorum.
You know, people talk as if it's all suddenly just this, but you gotta remember that I've been famous in one way or another since I was 19, and you get tired.
İnsanlar birdenbire olmuş gibi konuşuyor ama unutma, şu ya da bu şekilde 19 yaşından beri ünlüydüm. Sonra bıkıyorsun.
Yeah. I remember the day they were planted. Is it totally weird being back here?
evet, onların ekildiği günü hatırlıyorum tekrar burada olman tamamiyle garip?
It was the saddest thing that happened in the town that I can remember.
Hatırladığım kadarıyla kasabanın yaşadığı en üzücü olay oldu.
I just remember it's the same type of rock as your heart.
Senin kalbinle aynı kayaçtan olduğunu hatırlıyorum.
I don't remember any impartin wisdom to go with it.
Ama buna eşlik eden bir bilgelik hatırlamıyorum.
♪ I don't remember just how I started ♪ ♪ But I only know that we should have parted ♪ and then another ♪ ♪ I didn't mean to take it further ♪
dTam olarak nasıl başladığını hatırlamıyorum d d Tek bildiğim ayrılmamız gerekirdi d d Bir öpücük çaldım, sonra bir daha d d Daha ileriye taşımak değildi niyetimd d Hepsinin sebebi tek bir mint julep d
I can't remember where it comes from, but I know what it means here.
İlk nerede söylenmiş hatırlamıyorum, ama burası için ne ifade ettiğini biliyorum.
Remember Mitzy choked a couple of times? So I invented a dog collar with a quick release... so that a dog would never choke... and I covered it with reflective tape, plus it's a flea collar.
Mitzy birkaç kere tasma yüzünden boğulmuştu... ben de köpeklerin boğulmasını engelleyen hızlı açılan... bir tasma icat etmiştim.
I was up all night working on it and I can't remember a single word.
Bunu yazmak için sabahladım ama tek kelimesini bile hatırlamıyorum.
I don't remember seeing it before.
Daha önce gördüğümü hatırlamıyorum.
It's like with Rage, remember, it was you that brought that in, Steven, and now I'm in charge,
Rage olayı da aynıydı, hatırlasana.
I think I remember that day, it was his birthday.
Galiba o günü hatırlıyorum, onun doğum günüydü.
I remember a moment being like, "Well, I can go for it right now."
Ben bir an gibi hatırlıyorum "Şu anda Eh, bunun için gidebilirsiniz."
For this is what the young make us remember that in the end that in the end, it's all very simple that all it takes is to look into someone's eyes and say... "Yes... ..." this is what I want. "
Zira gençler bize bunu hatırlatır nihayetinde nihayetinde, her şey çok basittir tek yapmanız gereken birinin gözlerinin içine bakıp "Evet" istediğim şey bu " demektir.
Pretty much all I remember from that winter is working on that stupid film... that made some kind of sense and knowing the whole time that I couldn't... to make the thing we wanted to make but it wasn't possible for us.
O kıştan hatırladığım şeyler aşağı yukarı o aptal film üzerinde çalışmam mantıklı bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışmam başından beri yapamayacağımı bilmem yapmayı istediğimiz şeyin mümkün olmasını ama bizim için imkansız olmasının farkında olmam.
Well, as much of it as I could remember.
Yani hatırlayabildiğim kadarı.
It's all very hazy now, but... you left, I seem to remember, when your mother became unwell.
Hayal meyal hatırlıyorum ama sen gittin, annen kötüleşmeye başladı.
I remember when you first came to live with us... dad told me it was my job to take care of you... cause I was bigger.
İlk kez bizimle kalmaya geldiğinde babam bana görevimin sana iyi bakmak olduğunu söylemişti. Çünkü ben daha büyüktüm.
I remember thinking it was my job to protect you from the monsters.
Hatırladım da benim işim seni canavarlardan korumaktı.
We left when I was 5, so I don't really remember much of it.
Fazla bir şey hatırlamıyorum yani.
I don't know all of everything, I know it's good for something, but I don't remember what.
Her şeyi bilmiyorum ama iyi olduğunu biliyorum, sadece neyi iyi onu hatırlamıyorum.
And I remember thinking to myself, "Well, I wasn't able to do it in the traditional fashion, but I was able to do it."
"Geleneksel spor dallarında olmasa da" "yine de başardım" diye düşündüğümü hatırlıyorum.
All I really remember about it is red eyes.
Aslında, tüm hatırladığım, o kırmızı gözler.
I don't even remember what it was.
Ne olduğunu hatırlamıyorum bile.
i remember it well 51
i remember one time 19
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember 2232
i remember you now 18
i remember that day 26
i remember something 18
i remember one time 19
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember 2232
i remember you now 18
i remember that day 26
i remember something 18
i remember thinking 64
i remember that 284
i remember you 386
i remembered 63
i remember them 29
i remember this one time 20
i remember now 177
i remembered something 28
i remember this 88
i remember him 118
i remember that 284
i remember you 386
i remembered 63
i remember them 29
i remember this one time 20
i remember now 177
i remembered something 28
i remember this 88
i remember him 118
i remember her 76
remember it 71
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it is good 116
remember it 71
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it is good 116
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
itch 25
it's all right 8832
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
itch 25
it's all right 8832
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322