In that respect traducir turco
564 traducción paralela
Yes, I'm very delicate in that respect.
Evet, bu konuda çok hassasımdır.
- In that respect you are very fortunate.
- Bu konuda çok şanslısınız.
In that respect only.
Buna göre.
You're very like Jordan in that respect.
Bu bakımdan tıpkı Jordan gibisin.
You will see to it that in that respect she is given carte blanche.
Bunun için ona acık çek verilsin.
In that respect, the newlyweds are truly fortunate to have this opportunity and I can't help but envy them.
Bu nedenle evlenen çiftimiz bu fırsatı yakaladıkları için çok şanslılar ve kendilerini kıskanıyorum desem yalan olmaz.
She may be of some use in that respect, then there's always the blessed chance the rope may break.
Tamam, işe yarayabilir ama belki de onu taşıyan halat kopar.
You see, the doctor is a friend of mine, so we were very lucky in that respect.
Doktor bir arkadaşım var. O açıdan şanslıydık.
The court regrets to note that the appointment of Captain William Bligh was, in that respect, a failure.
Mahkeme, şunu söylemekten pişmanlık duyuyor ki Kaptan William Bligh'ın ataması, bu açıdan hatalıydı.
At least, Jiggs he was right about me in that respect.
En azından Jiggs... benim hakkımda bu açıdan yanılmıyordu.
He's a freak in that respect.
O bir hilkat garibesi.
I don't believe there'll be any trouble in that respect.
Bu konuda başka bir sorun olacağını sanmıyorum.
- I will give you advice in that respect, dear child.
- Bu açıdan sana tavsiyeler vereceğim, sevgili çocuk.
Very convincing in that respect.
Bu konuda çok ikna edicidir.
- The condition of retro gradation... is contrary or inharmonious to the regular direction of actual... movement in the zodiac, and is, in that respect, evil. When malefic planets are in retrograde, and Saturn is malefic... their maleficies are increased. Hint :
'Ters yörünge'olayı, zodyaktaki hareketin olağan yönüne zıt veya bu yönle uyumsuzdur, ve bu nedenden ötürü uğursuz kabul edilir.
I think it only just, Your Honors... that he be given his freedom while there is still time... for him to regain his former position in society... of prominence and universal respect.
Sayın kurul üyeleri, onun toplum içindeki eski seçkinliğini ve saygınlığını kazanması için hala zaman varken özgürlüğüne kavuşturulmasının en adil şey olacağını düşünüyorum.
Just give him the chance he was lookin for to show Americans isn't like us - that they recognize and respect merit in whatever class of life, however humble.
Amerikalılar'ın bizim gibi olmadığı, hangi sınıftan olurlarsa olsunlar... insanların değerini anlayıp saygı gösterdiklerini belli etmesi için ona bir şans verdim.
In my opinion, this letter indicates that her statement, perhaps... ... was not in every respect accurate.
Benim düşünceme göre bu mektup gösteriyor ki ; belki de onun ifadesi her yönüyle doğru değildi.
I observe that you, in one respect, are very fortunate.
Bakıyorum da, bir bakımdan çok şanslısın.
A book was recently published on the German colonies, in which it was specifically stated that one advantage of possessing duelling scars was that native Africans look with more respect upon white men who bear them.
Alman kolonileri üzerine yeni çıkmış bir kitapta özellikle belirtildiği gibi düello yaraları taşımanın avantajlarından birisi de Afrika yerlilerinin, yaraları olan bir beyaz adama olmayandan daha büyük bir saygıyla bakmaları.
When a man has everything in the world that he wants... except what he wants most... he loses his self-respect.
Bir erkek, hayatta en çok istediğin şey dışında dünyadaki her şeye sahipse kendine olan saygısını kaybeder.
It is the unsacrificed self that we must respect in man above all and where do we find it?
Bir insanda her şeyden önce asıl saygı duymamız gereken o feda etmediği özüdür peki bunu nerede bulabiliriz?
We want respect, that's in the contract
Sadece biraz saygı görmek istiyoruz, kontratta bu yazıyor.
Get a little respect in your voice when you talk about Calam or it might just be that way.
Calam hakkında konuşurken biraz daha dikkatli ol... yoksa senin için kötü olur.
I respect your pride in this little rat hole you call Tobruk, but don't insult my intelligence by telling me that if it stood in my way I couldn't crush it like that.
Beni de küçümseme. Tobruk denen şu küçük sıçan deliğinde durup yolumu kesiyor olsaydınız Sizi böcek gibi ezerdim.
I have heard where many of the best respect in Rome, except immortal Caesar, speaking of Brutus and groaning underneath this age's yoke, have wished that noble Brutus had his eyes.
Ben Roma'da, ölümsüz Sezar'dan başka en ileri gelenlerden çoğunun Brutus lafını ettiğini duydum. Boyunduruk altında geçirdikleri bu kötü günlerden yakınarak soylu Brutus gözlerini açsa, dediler bana.
There is no terror, Cassius, in your threats, for I am armed so strong in honesty, that they pass by me as the idle wind, which I respect not.
Korkutmaların boşuna Cassius, korkmam. Dürüstlüğüm öyle bir zırh ki benim savurduğun şimşekler yumuşak yeller gibi geçer üstümden, duymam bile.
The day you finish one thing you've started to do the day you actually put those marbles in the Captain's overhead then have the guts to knock on his door and say "Captain, I put those marbles there!" that's the day I'll have some respect for you.
Başladığın işi bitirdin, bilyeleri Kaptan'nın tavanına koydun... sonra da Kaptan'nın kapısını çalıp... "O bilyeleri ben koydum."... deme cesaretini gösterdiğin gün sana saygı duyacağım.
I promise as queen of Hungary... to respect the laws and the duties... that unite me to this people... in name of this union...
Macaristan Kraliçesi olarak... Macar Milletine olan görevlerimi yapmaya yemin ederim. Bu Milletin sevgisi beni Kraliçeleri yaptı.
Aside from your sad failure to give throat to spirited battle cries... was your behavior different in any respect... from that of the other men?
Savaş çığlıklarına ses verememe başarısızlığınız dışında davranışlarınız... herhangi bir şekilde diğer adamlardan... farklılık gösteriyor muydu?
It's therefore obvious that Max has affection... and a deep respect toward this lady.
Yani Max'in bu hanıma tutkun olduğu ve... derin saygı duyduğu belli.
The only person in this room that I have any respect for is Aaron Caldwell.
Bu salonda hiç mi hiç saygı duymadığım tek kişi var o da Aaron Caldwell.
That you don't respect me, that you're not in love with me.
Değilmi ki, bana saygı yok, bana aşık değilsiniz demektir.
If you want something from me... I would be lacking in respect for my own conscience... if I did not say that I wish something from you.
Siz benden bir şey istiyorsanız... ben de sizden bir şey istediğimi söylemezsem... kendi vicdanıma karşı saygısızlık etmiş olurum.
And were it not for the love I bear my daughter, and for the respect and esteem in which I hold Mr. Evans and Mr. Strock, I would rather the four of us perish in the sea... than that this hell ship be preserved for the commission of further atrocities.
Kızıma olan derin sevgim ve Bay Evans ile Bay Strock'a karşı hissettiğim saygı ve güven olmasaydı dördümüzü denizin dibine gömmek pahasına da olsa cehennemin dibine gönderdiğiniz o gemiyi canavarlığınızdan kurtarırdım!
I refuse to ask for help in something that is just a matter of self-respect and willpower.
Kendisine saygı duyan ve iradeli bir insan ondan kurtulabilir. Yardım almaya gerek yok.
that the test of a people is in the living, not the dying, and living in dignity and decency and respect is all that the gods require?
İnsanoğlunun sınavı ölmek değil, yaşamak olamaz mı? Tanrıların bizden tek istediği onurlu, namuslu ve saygın bir yaşam olamaz mı?
For the sake of clarity, I will repeat that our purpose is to investigate the behavior of the city's administrative bodies with respect to contractors and developers solely in regard to Vico Sant'Andrea.
İyice açık olsun diye tekrar edeceğim : Amacımız kentimizin idari organlarının adımlarını.. .. müteahhit ve plancılarla ilişkilerini gözeterek..
Because it's my job to go in first, not that I don't respect your authority.
Önden girmek bana düşer. Yetkinize saygı duymuyor değilim.
I only want to make it crystal clear that although I'm prepared... to accept insults from him in private, I - I'm not prepared to be insulted... in front of somebody I admire and respect and...
Şunu açıklığa kavuşturayım, onunla aramızda konuşurken aşağılanmaya kendimi hazırlamıştım ama takdir ettiğim ve saygı duyduğum biri karşısından aşağılanmak istemem.
If you now wish to be sensible, I will see that you are treated with respect in florence.
Şimdi akıllı olursanız, Floransa'da size saygılı davranılmasını sağlarım.
- No, thank you. He says, among other things, that your junior officers and men respect you in the field.
Raporunda, astınız olan subayların ve askerlerin savaş alanında... size saygı duyduğunu belirtmiş.
But respect... man, that's water in the desert.
Ama saygı... çölde bir vahadır.
I must say, with all due respect to Bert, he may rest in peace that thing has a very different impact placed here.
Söylemeliyim, bütün bunlar Bert için saygısızlık, huzur içinde yatsın bu şey çok farklı bir düşünce için buraya takıldı.
I may say that despite the depth of the ocean, it cannot be compared in this respect with the depth of the human heart.
Okyanus ne kadar derin olursa olsun insan yüreğinin derinliğiyle mukayese kabul etmez, diye düşünürüm.
That the children shall be treated in every respect as your lawful children... and shall hereafter be known as Colleen Marie Beardsley...
Çocuklara hep meşru çocuğunuzmuş gibi muamele edeceksiniz.
I have humility in my work... or in respect of the money I earn... or the many things... that are stronger than myself.
İşimde ya da kazandığım parada... ya da benden daha güçlü olan... birçok şey konusunda... tevazu gösteririm.
As the life of all the nations it depends, in last analysis, of the mutual respect of the rights, e of the confidence of that each one its life can live as wants, I really wait. This exactly, Lord Halifax.
Umarım ki ; yeryüzündeki tüm uluslar birbirlerinin hakkına saygı duyarak, kendi kaderlerini tayin edebilir ve her ne sebeple olursa olsun ki bu samimi dileğimdir bu hakların gaspedilmesi yoluna gidilmez.
To this respect, I find that the analogy simplicíssima of Mr. Roosevelt, to loan a hose to a neighbor when it has a fire, it was a simple explanation, of persuasivas.
Bence Roosevelt'in kurduğu benzerlik, durumu açıklayan en inandırıcı tasvirdi. Komşunuzun evi yanıyor ve siz de ona yangın söndürücü veriyorsunuz, diyordu.
And in this respect we're somewhat preoccupied especially given certain recent trends in freight and transportation systems that would have major repercussions in the 80s and 90s on demand for steel.
Ve bu konuda özellikle 80 ve 90'larda çeliğe olan talep üzerinde yan etkilerde bulunmuş olan taşımacılık sistemleri üzerinde yoğunlaşmış bulunuyoruz.
With respect, sir, I shall seek to prove That the man before you in the dock Being in possession of the following :
Sanık yerinde bulunan adamda şu mallar bulundu :
in that case 1880
in that time 35
in that sense 36
in that way 47
in that 47
in that order 61
in that room 17
in that moment 131
in that place 16
respect 562
in that time 35
in that sense 36
in that way 47
in that 47
in that order 61
in that room 17
in that moment 131
in that place 16
respect 562
respected 41
respectable 36
respectfully 235
respectful 29
respectively 31
in the real world 60
in the morning 1802
in the meantime 2026
in the middle of the night 158
in the kitchen 217
respectable 36
respectfully 235
respectful 29
respectively 31
in the real world 60
in the morning 1802
in the meantime 2026
in the middle of the night 158
in the kitchen 217
in the name of the father 223
in the middle of nowhere 42
in there 594
in the darkness 43
in the criminal justice system 149
in the afternoon 211
in the beginning was the word 18
in the ass 21
in the flesh 166
in the basement 109
in the middle of nowhere 42
in there 594
in the darkness 43
in the criminal justice system 149
in the afternoon 211
in the beginning was the word 18
in the ass 21
in the flesh 166
in the basement 109
in the house 117
in the beginning 230
in the end 1091
in the old days 114
in the name of god 118
in the name of jesus 26
in the first place 155
in the 715
in the future 338
in the past 316
in the beginning 230
in the end 1091
in the old days 114
in the name of god 118
in the name of jesus 26
in the first place 155
in the 715
in the future 338
in the past 316