English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Like family

Like family traducir turco

5,516 traducción paralela
We're like family now so let's meet up more often and do some brainstorming for the new Ciel.
Şimdi aile olduğumuza göre sürekli görüşelim. Yeni Ciel için yeni fikirler çıkaralım.
Number one, Dr. Jennings was like family to me.
Birincisi, Dr. Jennings benim ailem gibiydi.
Uh, I mean, he's more like family, actually.
Daha çok ailemden biri gibidir aslında.
She's treated us like family from the day we started working here.
Çalıştığımız ilk günden beri, bize bir aile gibi yaklaştı.
It comes from knowing your people are watching out for you, like your family doctor, your therapist, your personal trainer, your nutritionist, your physiotherapist, your entire health and well-being team.
İnsanların size göz kulak olduğunu bilmenin verdiği o his. Aile doktorunuz, terapistiniz kişisel antrenörünüz, beslenme uzmanınız fizyoterapistiniz sağlığınızı korumanız için gerekli herkes.
No, Davis comes from a football-loving family just like ours.
- Davis de tıpkı bizim gibi futbol seven bir aileden geliyor.
See, like this brew, Hobb Springs is a testament to family.
Gördüğün gibi, şu içki gibi, Hobb Springs bir aile toplanma yeridir.
I'm still grateful for his support, and I would like to pay my respects to him and his family.
Desteği için hala minnettarım, ona ailesine saygılarımı sunmak istiyorum.
Filip would never run away, never abandon his family like that.
Filip asla kaçmazdı, ailesini asla bırakmazdı.
Except this doesn't feel like a guy who has close friends or a tight-knit family.
Tabii bu yakın arkadaşları veya ailesi olan tipte biri gibi değil.
She was sorry for not having welcomed me into the family like she should have.
Beni aileye olması gerektiği gibi... hoş karşılamadığı için üzgündü.
She was part of a family just like us, sitting around a campfire, marshmallows on sticks.
Aynı bizimki gibi bir ailenin ferdiydi kamp ateşi başında oturmuş, lokumları çubuklara takmış.
It's part of the Fabaceae family, like peas, beans, legumes.
Fabaceae ailesinin ferdidir, bezelye, fasulye ve bakla gibi.
Like your family doctor, your therapist, your personal trainer, your nutritionist, your physiotherapist, your chiropractor, your entire health and well-being team.
Aile doktorunuz, terapistiniz kişisel antrenörünüz beslenme uzmanınız, fizyoterapistiniz masörünüz, sağlığınızı korumanız için gerekli herkes.
Makes me feel like Alice has a family.
Alice'in bir ailesi varmış gibi hissediyorum.
Like I said, our family comes here to get away.
Dediğim gibi, ailemiz buraya şehirden uzaklaşmak için gelir.
Strip them away and people may think the royal family is just like us.
Soyup çıkarırsak kraliyet ailesinin de bizim gibi olduğunu düşünebilirler.
Like our whole family does...
Tüm ailemizin yaptığı gibi.
- Something like that can hurt the family.
- Böyle bir şey ailesini üzer.
So crazy. It's like there's a whole family of them out there.
İşe bak, bir aileler sanki.
It's a family like ours, a grandfather, a father, children.
Bu bizim ki gibi bir aile, bir büyükbaba, bir baba, çocuklar.
I like to meet as many family members as I can.
Tanışabildiğim kadar çok aile üyesini tanımak isterim.
Maybe you were right- - maybe I should hire a real family lawyer, because it doesn't feel like you're on my side.
Belki de haklısındır. Gerçek bir aile avukatı tutayım ben. Çünkü pek benden yanaymışsın gibi görünmüyor.
I mean, it's not her fault, but now we had a family, and he felt like he needed to grow his practice, and he needed me to be a lawyer's wife.
Onun bir suçu yoktu tabii ama artık bir aile olduğumuz için baban işinde ilerlemesi gerektiğini düşündü. Benden avukata yakışacak bir eş olmamı istedi.
You look like the victim's family member...
Kurbanın aile üyesi gibi görünüyorsun.
Wouldn't it be marvelous to be a part of a family like that?
Böyle bir ailenin parçası olmak harikulâde olmaz mıydı?
Yes! Sometimes I feel like this family looks right past -
Bazen bu ailenin beni hiç...
I don't want to start a family with someone like that...
Öyle biriyle aile kurmak istemiyorum.
I want to start a family with someone stable and fun... and someone that likes cheesy movies like "Tootsie".
İstikrarlı ve eğlenceli biriyle aile kurmak istiyorum.
I have to say, you almost seem like a real family.
Söylemesem içimde kalır, gerçek bir aile gibisiniz.
I just want to say that, like, I know maybe I'm not the best fit for you or for this country or for your family, but I love you and that...
Evet ama ben de İsveçlileri tanıyorsam bu süre yeter de artar bile. - İsveçlileri nereden biliyorsun?
Do you want to end up like Bill Anderson's family?
Sonunun, Bill Anderson'un ailesi gibi olmasını mı istiyorsun?
If the lady who lost her family is, like, lying about the gun, then, like, no one can ever be OK again.
Eğer bütün ailesini kaybeden bir kadın silahla ilgili yalan söylüyorsa o zaman kimse bir daha iyi olamaz ki.
That being black made you feel like You were part of a little family.
Bu yüzden siyahi olmak kendini bir ailenin parçası gibi hissettiriyor.
I just felt like a dad who was willing To do whatever he had to for his family.
Sahip olduğu her şeyi ailesi için yapmak isteyen bir baba gibi hissettim.
Listen, for years, I felt like this is my family, my blood.
Yıllardır bunu ailem, kanım olarak hissettim.
His family were going to have to go into hiding once the arrests were made, but... It looks like someone, somewhere, told people higher up the chain what he'd done, so...
Tutuklamalar yapıldığı zaman ailesi de saklanmak zorunda kaldı ama birisi, zincirin üstündeki insanlara Ashley'nin öttüğünü söylemiş işte.
How do I make Georgie feel like she's part of our family?
Georgie'nin aileden biriymiş gibi hissetmesini nasıl sağlarım?
- like she's part of the family.
-... yardımcı olmanı istiyorum.
These designers are like the only family I've ever had.
Bu tasarımcılar sahip olduğum tek aile gibiler.
I would be lucky to have someone like you in my family.
Ailemde senin gibi birine sahip olduğu için şanslı olurdu.
There is a split in the underworld between the Maroni family and the Falcone family, so a character like Penguin, for instance, is able to come in and play both sides against each other.
Yer altı dünyasında, Falcone ve Maroni ailesi arasında bir bölünmüşlük bulunuyor mesela Penguen gibi bir karakterin iki tarafa da oynayıp, birbirine düşürme olanağı bulunuyor.
It's, um, like a family.
Aile gibi bir şey işte.
All of my efforts to keep this family concealed, and yet debauchery like this has led father directly to us.
Ailemizin yerini gizli tutmak adına verdiğim tüm çabalara rağmen bu sorumsuzluk yüzünden babam bizi eliyle koymuş gibi buldu.
They may not like me very much, but these people, including Oliver, are my family.
Beni çok fazla sevmiyor olsalar bile bu insanlar, buna Oliver da dahil, benim ailem.
You take advantage of my grandmother, an old woman who's, like, the only person in my family that gives a crap about me?
... yaşlı bir kadından, ailemde bana değer veren tek kişiden?
Well, this is more like a family matter.
Ama bizimki ne de olsa bir aile meselesi.
Well, we always like to place children with a family, But because of Tasha's age and years on the street, adoptive parents and foster families will be suspicious of drugs, prostitution, emotional difficulties.
Biz her çocuğu bir aileye vermek istiyoruz elbette, ama Tasha'nın yaşı ve sokakta geçirdiği o kadar yıl, evlatlık olarak alacak aileler uyuşturucu kullanmış olmasından, fuhuştan ve duygusal olarak zor biri olmasından şüpheleniyorlar.
Sounds like a sweet family.
Tatlı bir aileye benziyor.
Holds a whopping 80 kilobytes, which in modern standards is like using a minivan to haul a family of fleas.
Kocaman olmasına rağmen yalnızca 80 kilobayt hafızası var ki bu bir pire familyasını arazi aracıyla taşımaya benziyor.
Just like her family did.
Tıpkı ailesi gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]