Nevertheless traducir turco
1,390 traducción paralela
Nevertheless you have allies here.
Dostların burada kalırdı ama.
Nevertheless, the treaty is expected to be finalized today.
Yine de antlaşmanın bugün sonuçlanması bekleniyor.
But I decided to go with him nevertheless.
Ama yine de onunla gitmeyi seçtim.
- But it is in NATO. - Yes, but a dictatorship nevertheless.
Evet, bunu yazacağım.
You witnessed the cultural disintegration of central Europe and you nevertheless persist on following the same cheap, disastrous course that led to Hitler over Europe World War ll and the atomic bomb.
Orta Avrupa'nın kültürel bozunumuna tanık oldun yine de Avrupa'da Hitler'e, II. Dünya Savaşı'na ve atom bombasına yol açan ucuz felaket sürecinin aynısını izlemekte inat ediyorsun.
Nevertheless the third Platoon was annihilated.
Ancak, maalesef üçüncü müfreze imha edilmiştir.
Nevertheless, you will stay.
Yine de burada kalacaksınız.
- Nevertheless, it seems clear that your husband was motivated to earn the rewards that pleased you.
- Yine de, kocanızın sizi... memnun edecek bir ödülü kazanmaya niyetli olduğu çok açık.
- Nevertheless, Mr Tholl...
- Yine de Bay Tholl...
- Nevertheless...
- Yine de...
Nevertheless...
Yine de...
"Nevertheless, to avoid fornication... " let every man have his own wife... and every woman have her own husband. "
Buna rağmen zinadan kaçınmak için her erkeğin kendi eşine ve her kadının da kendi kocasına sahip olmasına izin verin. "
Nevertheless, he slept
Öyle işte uyuyordu.
Nevertheless, I do feel rather lucky to be alive and for another reason, too.
Bunlara rağmen, yaşadığım için ve yine bir başka sebepten ötürü şanslı hissediyorum.
But, nevertheless, it is worthwhile, also, from time to time shaking off the anesthetic of familiarity, and awakening to the wonder that is really all around us all the time.
Ama yine de, ara sıra bu bağımlılıktan kurtulmak ve gerçekte, her zaman etrafımızda olan mucizelere uyanmak, çok değerlidir.
Nevertheless, we have decided to have... a security system installed throughout our house.
Ama yine de evimize bir güvenlik sistemi kurdurmaya karar verdik.
Nevertheless, I do.
Yine de utanıyorum.
- Nevertheless, they arrived too late.
- Her halükarda çok geç kaldınız, memur bey. - Çok geç mi?
Nevertheless, there is a thing what Poirot does not understand.
Ancak Poirot'un anlamadığı bir şey var.
But, nevertheless, I have disregarded that directive, on more than one occasion, because I thought it was the right thing to do!
Ama, buna rağmen, birkaç görevde bu direktifi görmezden geldim, çünkü bunu yapmanın, en doğrusu olduğunu düşündüm!
Nevertheless, it is possible that the phenomenon could occur in matter at higher levels of organization given the proper conditions.
Yine de, bu fenomenin daha yüksek seviyede organize olmuş maddede de... uygun koşullar altında meydana gelmesi olası.
Nevertheless, you are here.
Yine de, buradasınız.
Nevertheless, a brave act, Captain.
Yine de, cesur bir hareket, kaptan.
Nevertheless, it's wise...
Yine de, akılıca olan...
Nevertheless, I'm not prepared to leave until your affairs are complete.
Yine de siz başarılı olmadan ben buradan ayrılamam.
Nevertheless, I've got to give it a try.
Her neyse, bir şans tanıyalım.
The general approach I'm taking seems to me rather simple minded and unsophisticated, but, nevertheless, correct.
Zararsız katliamları kimse umursamaz, yapıcı katliamları severiz. Kötü katliamları ise kötüler yapar. Bence bizim uymamız gereken prensip sizin belirttiğiniz değildir.
Endowed with wisdom, of judgment sound, nevertheless about him the questions abound.
Öğrencilerini aydınlatsa da ve bilgelik dağıtsa da bir sürü soru soruluyor nedense hakkında.
And whilst this monumental task has indeed almost broken us I am nevertheless very happy to announce that there remains only this Bundy and his son, as the last male Bundys on Earth.
Bu muazzam iş bizi neredeyse iflas ettirdi, ama şunu bildirmekten büyük mutluluk duyuyorum : ... Geriye sadece bu Bundy ve oğlu kaldı. Dünya üzerindeki son erkek Bundy'ler.
I mean, as terrible as your abandonment was, your parents nevertheless left you in a supportive context.
Yani, senin terk etmek korkunç bir şey. Ailen buna rağmen seni güvenilir ellere bırakmak istemiş.
- Nevertheless.
- Her neyse.
Nevertheless, it's what they believe in and it won't be easy to talk them into leaving.
Yine de, onların inancı böyle,... ve onları ayrılmaya ikna etmek kolay olmayacak.
Nevertheless, this is who I am, Captain.
Öyle ya da böyle, ben buyum Kaptan.
Nevertheless, it seems my life is to end in the 1 9th century.
Yine de, yaşamım 19. yüzyılda sona ermiş gibi görünüyor.
And nevertheless, we nearly won the day.
Yine de, o gün kazanmış sayılırdık.
Nevertheless, there is someone in this room what denied this pleasure.
Ancak bu odadaki biri onu bu zevkten mahrum etti.
Nevertheless, this murderer was already in action, even when my friend Andrew it gave me his tragic news.
Sevgili dostum Andrew'un bana söylediği trajik habere rağmen katil harekete geçti. Doktoruma göre...
Nevertheless.
Yine de...
Nevertheless, Darhe'el is going to stand trial for the atrocities he committed.
Bütün bunlara rağmen, Darhe'el yaptığı soykırım yüzünden mahkemeye çıkacak.
Nevertheless, it is becoming more and more difficult to find truly lucrative business opportunities here in the Alpha Quadrant.
Bununla beraber, burada, Alfa Çeyreğinde gerçekten kazançlı iş fırsatları bulmak çok ama çok zor hale geliyor.
Nevertheless, when someone dies on my station there are questions that must be answered.
Bununla beraber, birisi benim istasyonumda öldüğü zaman cevaplanması gereken sorular vardır.
Nevertheless, he knew, alas, that such wives do exist.
Yine de öyle kadınların olduğunu biliyordu.
Nevertheless, according to my contract signed in blood you are still obliged to obey me.
Yine de, kanla imzalanmış anlaşmaya göre hala bana hizmet etmeye mecbursun.
I'll have regrets, I'm sure, but I'm going to take it nevertheless.
İleride pişman olabilirim ama yine de alacağım.
Nevertheless... grave danger I fear in his training.
Yinede, bu eğitimde büyük tehlike görüyorum.
But it is! Nevertheless, still who you are, isn't it?
Şu anda kim olursan ol, yine de adın bu işte, değil mi?
Mr. Wilder the court concedes you have paid various taxes nevertheless a jury trial is not called for.
Bay Wilder. Mahkeme vergi ödediğinizi kabul ediyor. Bununla beraber jüriyi gerekli görmüyorum.
" But I shall be good health to you nevertheless
Ama yine de sizin için sağlık olacağım.
I'm still not sure about this. Nevertheless, it's been....
Hala bu konuda kesin bir karar vermedim.
Unfortunately she ate fermented tofu tonight, though. Nevertheless, she tasted nice.
Ağzı kötü kokuyordu, ama yine de, çok cilveliydi.
Nevertheless, I hope you'll give us a good show.
Yine de iyi bir gösteri olmasını umuyorum.
nevermind 135
never 5371
neverland 25
nevermore 28
never have i ever 20
never give up 61
never mind 4455
never gets old 35
never better 242
never ever 49
never 5371
neverland 25
nevermore 28
never have i ever 20
never give up 61
never mind 4455
never gets old 35
never better 242
never ever 49