Never change traducir turco
1,537 traducción paralela
Some things never change.
Bazı şeyler hiç değişmiyor.
My heart will never change
- Kalbim asla değişmez ki.
I guess some things never change.
Galiba bazı şeyler hiç değişmiyor.
I fell in love with you and your mom on that plane, that will never change, even if Ingrid meets someone, even if you spend all your time with Narcis Mompo and lose interest in my fairy tales.
Sana ve annene o uçakta âşık oldum. Ingrid başka birini bulsa, sen tüm vaktini Narcis Mompo ile geçirsen ve peri hikâyelerime olan ilgini kaybetsen bile bu değişmeyecek.
But you can never change, Daya!
Ama sen asla değiştiremezsin, Daya!
Things are different, Joseph, but the thing that has not changed and will never change is the difference between right and wrong.
Bazı şeyler değişti Joseph. Ama değişmemiş ve hiç değişmeyecek olan bir şey de var ki o da doğru ile yanlış arasındaki farktır.
And that will never change.
Ve bu asla değişmeyecek.
He would never change the way he kills by choice. / What?
- Yöntemini değiştirmeyi kendi seçmedi. - Ne?
Even if we get married, you will never change.
Eğer evlenirsek, sen asla değişmezsin.
Got some hillbilly heroin, huh? It's good to know some junkies never change.
Yani gidip kendine köylü eroini mi aldın?
Just like it's kind of comforting to know that some things never change.
Bazı şeyler hiç değişmediğini bilmek insanı rahat ettirir.
I'll tell you one thing that'll never change.
Sana bir şeyin asla değişmeyeceğini söyleyeyim
They never change security until it's too late.
Çok geç olana kadar güvenliği değiştirmezler.
And that will never change, Charles.
Ve bunda bir değişiklik olmayacak Charles.
And until you face all the mistakes you've made, you'll never change.
Yaptığın hatalarla yüzleşmediğin sürece, asla değişemezsin.
Guess some people never change.
Sanırım bazı insanlar asla değişmez.
How our enemies never change?
Düşmanlarımız hiç değişmiyor.
Promise me that no matter what happens, we'll never change- -
Ne olursa olsun... asla değişmeyeceğimize söz ver.
This will never change.
Bu ortam hiç değişmeyecek. Tamam.
Oh, I would never change my mind about Joy.
Joy'la ilgili fikrimi değiştirmeme imkân yok.
They say you never change your life until you've really hit bottom.
Dibe vurmadan, hayatını değiştiremeyeceğini söylerler.
You're as useless as ever. You never change.
Kahretsin, her zamanki gibi yararsızsın.
You'll never change her, but she'll change you.
Onu asla değiştiremezsin. Ama o seni değiştirecektir.
Some things never change, right?
Bazı şeyler asla değişmiyor, değil mi?
But certain things, perhaps, will never change.
Ama bazı şeyler belki hiç değişmeyecek.
I should've known that you'll never change.
Asla değişmeyeceğini bilmeliydim
You never know when things will change.
İşlerin nasıl değişeceğini kestiremezsin.
♪ I know that something has change ♪ ♪ Never felt this way
Biliyorum, değişti bir şeyler Hiç duymamıştım böyle hisler
I've never been a fan of change.
Değişikliğe hiç de öyle meraklı olmadım.
Never mind, let's change the subject
Boş ver, Konuyu değiştir.
Remember this Zuko. No matter how things may seem to change, never forget who you are.
Sakın bunu aklından çıkarma Zuko, ne olursa olsun asla kim olduğunu unutma.
Or change my opinion or decision, take money maybe I never featured I would, come fire or flood or the like.
Ya da "Neden fikrimi, kararımı değiştirdim? İster yangın çıksın, ister sel olsun, asla almam dediğim parayı neden aldım?" diye düşünürsün.
- You're never gonna change.
- Asla değişemezsin.
Well, that's a fascinating psychological nugget, but it don't change the fact that if that kid don't pull his end in this, he's never going to forgive himself and nobody else should either.
Bu güzel bir psikolojik detay ama gerçeği değiştirmez eğer bu çocuk kendine çeki düzen vermezse kendini hiç affetmeyecek.
Man, she was all over me to change, like she never done anything wrong in her life... Besides marrying me.
Benimle evlenmesinin dışında, hayatında sanki hiçbirşeyi yanlış yapmamış gibi... sürekli benim değişmemi istedi.
And may I say, I would never try to change you the way she has.
Şunu hemen söyleyeyim ki ben seni asla onun gibi değiştirmeye çalışmazdım.
He's never gonna change, my dad.
Asla değişmeyecek. Babam.
it's never too late to change.
Değişmek için hiçbir zaman geç değildir.
At 13, I'd never been out of New York, but all that was about to change.
13 yaşıma kadar, New York tan dışarı cıkmamıştım, ama hepsi değişmek üzereydi.
You never know, that virgin thing, it could totally change by the end of the weekend.
Kim bilir, bu bekaret meselesi hafta sonu bitene kadar tamamen değişebilir.
The world is never ready for change.
- Dünya değişikliğe hazır olmadı ki hiç.
That'll never change.
Bu asla değişmeyecek.
- I-I've never been given this much of a chance to make a real change.
Bana daha önce gerçek değişiklik yapmam için böyle bir şans verilmemişti.
I mean, maybe I never quite lived up to my early promises of maths genius, but that's because I was waiting for the alien to collect his eye and change my life.
"Yani, belki hiçbir zaman matematik dahisi olmak konusundaki beklentileri cevaplayamadım." "Ama bu da zaten yaratığın gelip gözünü almasını beklediğim için oldu."
"change" there never reaches the level of drama.
Söylenilen, ordaki ilginç olaylar seviyesine hiçbir şey yaklaşamaz.
And, Snoop I... I'd hoped you'd really change your name, that's... That's never again around of that?
Ve, Snoop ben... ismini mahkeme kararıyla Snoop yapacağını düşünmüştüm ;
And I was never going to change.
Ve asla değişmeyecektim.
If I may interrupt, you never really quit an addiction... you just change it for something else.
Bölmeme izin verirseniz, gerçekten alışkanlıklarınızı bırakamazsınız... sadece başka bir şeyler değiştirirsiniz.
He's never late for a scheduled change.
Planlanmış bir değişim için asla geç kalmaz.
I can never be an alcoholic. It tastes so damn bad. I'll have to introduce you to the raspberry margarita and you will change your tune immediately.
Hiç alkol içmemiştim bu midemi bulandırabilir
Father Garza has told me time and again that it's never too late to change.
Garza baba bana zamanı ve değişmek için hiçbir zaman geç olmayacağını söyledi.
change 372
changes 45
changed 111
changer 75
change the channel 26
change the world 27
change your clothes 33
changed your mind 19
change the subject 37
change of plans 315
changes 45
changed 111
changer 75
change the channel 26
change the world 27
change your clothes 33
changed your mind 19
change the subject 37
change of plans 315
change is good 26
changed my life 21
change your mind 62
change it 83
change course 21
change of plan 101
changed my mind 48
nevermind 135
never 5371
neverland 25
changed my life 21
change your mind 62
change it 83
change course 21
change of plan 101
changed my mind 48
nevermind 135
never 5371
neverland 25
nevermore 28
never have i ever 20
never give up 61
never mind 4455
never gets old 35
never better 242
nevertheless 622
never ever 49
never forget 64
never married 49
never have i ever 20
never give up 61
never mind 4455
never gets old 35
never better 242
nevertheless 622
never ever 49
never forget 64
never married 49