Not for myself traducir turco
873 traducción paralela
Not for myself.
Kendim için sormuyorum.
- It's not for myself I'm asking.
- Bunu kendim için istemiyorum...
It's not for myself that I'm afraid.
Kendim için korkmuyorum.
The land that I fought for was not for myself.
Bağışlayın efendim ama uğruna savaştığım toprak, kendim için değildi.
No, not for myself.
Hayır, kendim için değil.
Not for myself, Sire.
Kendim için değil, Efendim!
I've got to put something aside, not for myself but for those two girls.
Kendim için değil ama kızlarım için para biriktirmeliyim.
Not for myself but for my men, again I ask for quarter.
Kendim için değil, adamlarım için, bağışlanma diliyorum yine.
- Not for myself, Lord Prince.
- Kendim için hiçbir şey Prensim.
And my time on the stage will be shortened had i not for years trained myself to... how shall i put it... to apply the technique of life... to the problems of my art.
Ve sahnede geçireceğim zaman azalıyor. Yıllarca bunun eğitimini almadım, bunu nasıl söylesem... Yaşam tekniğini sanatımla ilgili problemlere uygulama eğitimini almadım.
I'll not plead for justice for myself but I implore you not to send that letter.
Kendim için adalet istemiyorum ama o mektubu göndermemeniz için yalvarıyorum.
We had not much time for speaking, Kurt and I... but I'd hoped I made myself clear to him... when he asked my permission to marry you.
Kurt ile konuşmaya pek vakit bulamadım ama seninle evlenmek için rızamı istediğinde kendimi açıkça ifade ettiğimi umut ediyorum.
In making these accusations, I am aware that I render myself open to persecution for libel, but that does not matter.
Bu suçlamaları yaparken, yazılı iftira suçu ile karşı karşıya kalacağımın farkındayım, ama önemli değil.
When I think of myself with anything I could possibly hope for... not a care in the world, and you here in this horrid jail. And not even a human jail, Rhett, a horse jail!
Kendimi düşünüyorum da, istediğim herşeye kavuştum hiç derdim yok, ama sen bu korkunç hapishanedesin üstelik insan hapishanesi bile değil, at hapishanesi!
I'll be working for myself and not for a company in Liverpool.
Liverpool'daki bir şirket için değil, kendim için çalışıyor olacağım.
As it happens, I'm not interested in myself for the moment.
- Nedense şu an kendimle ilgilenmiyorum.
I'm not fighting for anything anymore, except myself.
Artık hiçbir şey için savaşmıyorum, kendim dışında.
I'm not asking this for myself.
Kendim için bir şey istemiyorum.
I'm not asking this for myself.
Bunu kendim için istemiyorum.
It's not just for myself I'm asking.
Sadece kendi adıma konuşmuyorum.
Or rather, I was afraid - not only for myself, but for Laura.
Ya da daha doğrusu, korkuyordum... sadece kendim için değil, Laura için de.
Not ambitious for myself so much as for my special pigeon.
Sadece kendim için değil, uzmanlığım için de.
You know, not knowing much about you because you make me talk about myself so that for a minute there I wasn't very bright on the uptake.
Biliyorsun, senin hakkında fazla bir şey bilmiyorum, hep bana kendimden bahsettiriyorsun çünkü. Bu yüzden bir an için kavrayamadım.
I'm not asking for anything for myself.
Kendim için bir şey istemiyorum.
And for myself - my virtue or my plague, be it either way - is she she's so conjunctive to my life and soul that, as the star moves not but in his sphere, I could not but by her.
Bense iyiliğimden mi, belamı aradığımdan mı, öyle vermişim ki kraliçeye kendimi, çevresinde dönen bir yıldız gibi, her hareketimde bağlı kalıyorum ona.
There I was, all right, looking for her, whether I felt like admitting it to myself or not.
Oradaydım işte, onu arıyordum. Kendime itiraf etmek istesem de istemesem de öyleydim.
I guessed it was for me. So why not take it for myself?
Bana vereceğini tahmin etmiştim.
The apology was for myself, and not Rolph.
Kendim için özür dileyecektim, Ralph için değil.
Into what dangers would you lead me, Cassius, that you would have me seek into myself for that which is not in me?
Kendimde olmayan şeyleri bana aratarak ne belalara sürüklemek istiyorsun beni?
I cannot tell what you or other men think of this life, but, for my single self, I had as lief not be as live to be in awe of such a thing as I myself.
Yaşamak üstüne sen ve başkaları ne düşünürsünüz bilmem ama ben kendi hesabıma diyebilirim ki bana benzer birinden korkarak yaşamaktansa ölmek bin kat daha iyidir.
I can't answer for myself, but if I were a tennis player from Purdue, I wouldn't believe it, not a single word.
Kendi adıma cevap veremem, ama eğer Purdue'lu bir tenis oyuncusu olsaydım bir tek kelimesine bile inanmazdım.
Not that I placed any evil construction on it then... but now I find myself quite unable... to continue thinking of them as two young music lovers... listening steadily to the phonograph for something like six weeks.
O zamanlar bunu kötüye yormuyordum... ama şimdi bu olayı iki müziksever gencin... 6 hafta boyunca... plak dinlemesi olarak görmüyorum.
I don't now, but it's a cinch I'm not gonna be able... to do anything for myself if I'm in the Tombs.
Bilmiyorum, eğer yakalanırsam... kendimi mezara girmiş gibi hissedeceğim.
I keep telling myself he's not ready for it.
Kendime buna hazır olmadığını söyleyip duruyorum.
And I realized how the whole reason I came to New York in the first place... was to see if I could not make a name for myself.
Ve, New York'a gelmemin esas sebebinin ünlü olmayı denemek için olduğunu hatırladım.
For my 45th birthday they made it, and all the way from Rangoon, through every inch of the way, I kept telling myself, "McNab, whatever else you may lose, you'll not be losing that tablecloth the girls gave you."
45inci yaş günüm için yaptılar ve Rangun - dan buraya kadar yolun her santiminde diyordum ki, "McNabb başka ne kaybedersen kaybet kızların sana verdiği masa örtüsünü kaybetme."
I write for myself, not the critics.
Kendim için yazıyorum, eleştirmenler için değil.
I cannot pledge myself to you as a life together is not possible for us
Bir ömür senin olmam ikimiz için de mümkün değil.
I'm not afraid for myself, but for you.
Kendim için değil, senin için korkuyorum.
For myself, I'm not sorry for any of this.
Kendi adıma bu olanlardan üzgün değilim.
Speaking for myself, I'd just as soon not.
Kendi adıma konuşacak olursam, kesmesem daha iyi olur.
Fear not, my lord, I'll play the orator... as if the golden fee for which I plead were for myself.
Merak etmeyin Lordum, orada hatip kesilirim, uğruna dil döktüğüm altını ben kazanacakmışım gibi. *
Tomorrow, in mine opinion, is too sudden... for I myself am not so well provided as else I might be were the day prolonged.
Bence yarın çok erken. Ben kendi adıma pek hazır değilim, ancak daha ileri bir tarihte hazır olabilirim.
But for myself, no, I am not pleased.
Ama kendi adıma sevindiğimi söyleyemem.
- Look, he has a bitter quarrel with me, but I'm not about to get myself dead for somebody else's woman.
Bak, bana kızgın olmasının bir sebebi var. Karısı veya başka bir şeyi için ona kendimi öldürtmeyeceğim.
Waiting for you all those years and staying by myself... It was like... Not that you were locked in, but I was locked out.
Onca yıl seni bekleyip yalnız kalmak... şey gibiydi... sanki sen içeride değildin de ben dışarıda kalmıştım.
Mrs. Anna, I do not come for myself.
Bayan Anna, kendim için gelmedim.
Were I not myself, but the handsomest, cleverest man in the world, and if I were free, I would not hesitate for one moment to ask for your hand and your love.
Ben dünyanın en yakışıklı, en zeki adamı olmayabilirim, ama ben özgür olsaydım, sana evlilik ve sevgi teklifinde bulunmaya bir dakika bile tereddüt etmezdim.
I'm not making a target out of myself for her or anyone else.
Kendimi ona ya da bir başkasına kurban etmiyorum.
I am not going after the riches for myself.
Kendim için zenginliğin peşinden koşmuyorum.
At myself... for not realizing what their attitude was bound to be.
- Hayır. Onların tutumunu önceden düşünemedim diye kendime kızıyorum.
not for sale 39
not for me 755
not for long 420
not forever 58
not for everyone 22
not for you 342
not for nothing 87
not for a while 87
not for 69
not for the moment 17
not for me 755
not for long 420
not forever 58
not for everyone 22
not for you 342
not for nothing 87
not for a while 87
not for 69
not for the moment 17