The case is over traducir turco
200 traducción paralela
I can get five times that much from any newspaper when the case is over.
Dava kapanınca gazeteler bunun iki mislini verir.
The case is over.
Dava kapandı.
- The case is over.
- Olay kapandı.
The case is over.
Dava bitti.
- The case is over.
- Dava bitti.
The case is over, Jack.
Dava sona erdi, Jack.
That's my job. When the case is over, you can have it back.
Bu benim işim.Dava bitince benden geri alırsın.
Well, if we should lose, the case is over. Finished.
Kaybedersek dava sona erer, biter.
The case is over.
Dava bitmiştir.
We found the car, the case is over.
Bulduk arabayı işte tamam, kapandı mesele.
Mulder, the case is over.
Mulder, dava kapandı.
After the case is over, you wanna date?
Bu dava bittikten sonra bir randevuya ne dersin? Glenn'e bak.
Listen, the case is over. You're discharged.
Dinle, dava bitmiştir, sen de serbestsin.
Larry the case is over.
Larry dava bitti.
He'd like you to phone him when the case is over.
İşiniz bitince onu aramanızı istiyor.
In fact, I asked her to come back to America with me, when the case is over.
Aslında, dava bittiğinde benimle Amerika'ya gelmesini istedim.
Then the case is over. No arraignment necessary.
Ortada geçerli bir suçlama yok.
The case is over.
Vaka kapandı.
The case of Lia Leid is over.
Lia Leid davası sona erdi.
Now, i think the best thing to do... if you agree... is to allow me to go over the broad facts of the case.
Bence yapılacak en iyi şey, siz de aynı fikirdeyseniz davayla ilgili gerçekleri gözden geçirmeme izin vermeniz.
The, uh, case of Champmathieu, the old ex-convict - Is that over yet?
Eski mahkûm Champmathieu'nun davası, sona erdi mi?
Your Honour, before this case is finished... I propose to throw the shadow of the gallows... over many in this room.
Sayın yargıç, bu dava bitmeden önce, buradaki pek çok bilinmeyeni açığa çıkarmak istiyorum.
Your Honour, when this case is over... the court may bring me to trial on Mr. Cutler's charges if it so desires.
Sayın yargıç, bu dava bittiği zaman mahkeme Bay Cutler'la ilgili ikinci bir duruşma yapabilir.
But the government's case against Jack Stuart is not over.
Ama Hükümetin Jack Stuart'la ilgili suçlaması devam edecek.
If the evidence warrants it, the case is bound over to the superior court... where the state's attorney examines the facts and decides... whether or not the accused shall be indicted.
Kanıt varsa, eyalet savcısı olayları inceler ve sanığın suçlanıp suçlanmayacağına karar verir, dosya yüksek mahkemeye sevk edilir.
Then I wait till the train goes over the bridge... in case her window is open and she should scream.
Kadının camının açık olması ve bağırması ihtimaline karşı tren köprüden geçene kadar bekleyeceğim.
In Norman's case, the battle is over, and the dominant personality has won.
Norman'ın durumunda savaş bitti ve baskın kişilik kazandı.
"The tribunal has decided that the water is a communal resource " and can be used as such until the court case is over.
Köylüler tarafından ortaklaşa kullanılmakta olan suyun duruşma sonuna kadar gene ortaklaşa olarak kullanılmasına mahkememizce ihtiyat tedbiri olarak karar verilmiştir.
When there's a neutrino imbalance the thing or individual involved is ignited and it's all over, like perhaps happened in this case.
Ortamda dengesiz bir nötrino varsa, buna sahip olan şey ya da canlı, tutuşur ve yok olur, muhtemelen bu olaydaki gibi.
Mrs. Blum, is it clear to you that this is a very serious case with many implications that have kept the police and D.A.'s office busy for over a year? May I ask you :
Bayan Blum, bilmem farkında mısın bu dava çok ciddi polisi ve savcılığı bir yılı aşkın süredir meşgul eden bir sürü suçlama, araştırma vb. içeriyor.
In case anybody ever needed any exercise the pool is right over there, past the piano where the ballroom used to be.
Belki birinin... egzersize ihtiyacı olur diye... havuz hemen orada, piyanoyu geçince... eskiden balo salonunun olduğu yerde.
Mrs Chamberlain, when this case is over, I will get the hell out of here.
Bayan Chamberlain, bu dava bittiğinde buradan defolup gideceğim.
Raymond's case has been meticulously documented over the years... and Wallbrook is one of the finest institutions in this country.
Raymond'ın durumu yıllardır titizlikle takip ediliyor ve Wallbrook da bu ülkedeki en iyi enstitülerden biridir.
The only reason Mr. Weiss is interested in this case is because Mr. Williams over there is a white man who lives in a nice big house in Riverdale.
Bay Weiss'ın bu davayla ilgilenmesinin tek nedeni... şurada oturan Bay Williams'ın... Riverdale'de güzel, büyük bir evde yaşayan bir beyaz olması.
The trouble was over a woman, as is often the case.
Tabi sorun genelde olduğu gibi bir kadın yüzünden çıktı.
The city is gonna roll over on this case, big time.
Bu sefer şehir bu davanın üzerine atlayacaktır.
In case you haven't figured it out yet... this kung fu business is over... terminated, banished from our campus... along with this scum bucket who brought it here in the first place!
Durumu galiba anlayamadınız... bu kung fu işi bitti... onu buraya getirip başımıza saran adamla birlikte kampüsten dışarı atıldı.
Listen, this case is not over until the summation.
Dinle, kapanış konuşmalarına kadar bu dava bitmiş sayılmaz.
Since the evidence in this case is sufficient to warrant conviction, the investigation is over.
Bu durumda kanıt mahkumiyet için yeterli olduğundan, soruşturma bitti.
The case is closed, finished, over!
Dava kapandı! Bitti!
Hey. The plaintifflost his motion for sanctions... accepted our offer. Case is over, settled, done.
Her yere kan fışkırıyordu ve arkamı döndüm Michael'ı gördüm.
Hey, Peter, in case you didn't know, a balloon tied to a mailbox is the international symbol for "party over here!"
Hey, Peter, bilmiyorsun diye söylüyorum, posta kutusuna bağlı bir balon dünyanın her yerinde, "burada parti var!" demektir.
Is the case over?
Dava bitti mi?
The book is just in case you get a chance to look it over.
Kitap, okuyacak vaktin olursa diye.
I've been going over it. The Collins case is my shift.
Ben de onları inceliyordum.
In this case, we're taking Mike's CG, and I then layer those CG elements... ... over the live-action background which, in this case, is this shot.
Burada Mike'ın CG'sini alıyorum, sonra o CG elemanlarıyla bu karede burada olduğu gibi canlı arka planı kaplıyorum.
- Lois, the case is already over.
- Lois, bu dava zaten bitmiş.
If that is the case, just hand him over.
Öyleyse onu teslim edin.
I told you, man, Borgos is taking over the case.
Sana söyledim adamım, Borgos davayı avucunun içine alıyor.
Why is that case over here not with the rest of them?
Neden bu çanta burada diğerleri ile birlikte değil?
The US attorney has what he wants with the union guys... which means my field office is pretty much over this case.
Savcılık, sendikadan istediği şeyi aldı bu da benim ofisim artık buralarda pek işi yok demek.
the case 115
the case is closed 84
is over 70
the card 32
the crow flies straight 33
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
the case is closed 84
is over 70
the card 32
the crow flies straight 33
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
the camera 86
the cars 36
the cat 115
the cowboy 18
the cards 33
the car 277
the chair 57
the caretaker 29
the clock is ticking 101
the curse 50
the cars 36
the cat 115
the cowboy 18
the cards 33
the car 277
the chair 57
the caretaker 29
the clock is ticking 101
the curse 50
the cake 61
the club 60
the coast is clear 60
the captain 118
the child 120
the cops 215
the clock 26
the cross 35
the code 52
the chinese 54
the club 60
the coast is clear 60
the captain 118
the child 120
the cops 215
the clock 26
the cross 35
the code 52
the chinese 54