The camera traducir turco
10,183 traducción paralela
How? I looped the camera system.
- Eski görüntülerin tekrar tekrar oynamasını sağladım.
- Where's the camera? - Best if you don't know.
- Bilmesen daha iyi.
The camera logs from the company back home...
Şirketten kamera sistem kayıtları geldi...
We don't have a warrant for G.P.S. data yet, but whoever has the phone is using the camera.
Gps verileri için iznimiz yok, ama telefon her kimdeyse kamerasını kullanıyor.
They're high-quality, uncompressed files, which the camera's software edits into a standard frame.
Yüksek kaliteler, sıkıştırılmamış dosyalardır kameranın yazılımı da standart olan çerçeve ayarlıdır.
Get the camera. Get the camera.
Kamerayı hallet.
Beth, say hi to the camera... hey, there you are.
Bes, Kameraya selam ver. iste buradasin.
Keeps the camera from making an ID, looks like a real face from a distance.
Kameraların kimlik tespitini önlüyor, uzaktan gerçek bir yüz gibi görünüyor.
"A" found a way to override the camera.
"A" kamerayı geçersiz kılmanın yolunu bulmuş.
He's deliberately hiding his face from the camera, but he's clearly with that woman.
Yüzünü kameradan kasten saklıyor ama bu kadınla birlikte olduğu kesin.
All right, pull the camera feeds through to this laptop.
Kamera görüntülerini bu bilgisayara aktar.
Now, the angle of their faces in relationship to the camera isn't ideal, but facial recognition gives 60 % probability that at least two of the men are the same men from the consulate attack video.
Yüzlerinin kameraya bakış açısı ideal değil ama yüz tanıma, bu adamların en az ikisinin yüzde 60 ihtimalle, elçilik saldırısı videosundaki adamlar olduğunu söylüyor.
The camera roll indicates that this photograph was taken just ten days ago.
- Katılmıyorum. Kamera silindiri bu fotoğrafın 10 gün önce çekildiğini söylüyor.
The cast are in makeup and the camera's locked and loaded.
Oyuncular makyajda, kamera da çalışmaya hazır bekliyor. Akademi ödülünü hissedebiliyorum.
Okay, so after the fetoscope is inserted, then I will deploy the shunt, and you'll manipulate the camera, right?
Fetoskop yerleştirildikten sonra şantı yerleştireceğim. Sen de kamerayı kontrol edeceksin.
And the phone rang, so I put the camera down,
Memur bey, rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I got some footage here from the camera on Willis'helmet during his last mission with Kit.
Will'in miğfer kamerasından Kit'in son görevi ile ilgili bir video gönderdi.
Say it to the camera.
kameraya söyle.
Victoria, you... Bring the camera.
Victoria, kamerayı getirsene.
The camera is empty.
Kamera boş.
Are you sure you had a cassette in the camera?
Kasetin kamerada olduğundan emin misin?
Well, I've put in a small piece of cotton in the camera.
Kameraya ufak bir pamuk koydum. Üstüne de iki damla su damlattım.
The camera...
Kamerayı...
"Tell the camera " she was never on strike. "
Kameralara kızının hiç açlık grevi yapmadığını söylemesini istemişler.
Get the guards to turn off the camera?
Gardiyanlardan kamerayı kapatmalarını istedin mi?
Because that's where the camera is.
- Çünkü kamera orada.
Because the cleavage cloaks the camera with its curves.
Çünkü dekolte kıvrımlarıyla kamerayı saklıyor.
Smile for the camera.
Kameraya gülümse.
All right, the last camera should be up in 60 seconds.
Son kamera da 60 saniye içinde açılacak.
Smile for the camera.
Kameraya gülümseyin!
Don't go out the right-hand door. There's a camera there.
- Sağdaki kapıdan girmeyin, kamera var.
That's one of the very few instances where Hubbard has actually appeared on camera.
Bu Hubbard'ın kamera önünde gözüktüğü nadir anlardan biri aslında.
We went through every frame of footage from every surveillance camera in the area again.
Bütün kamera kayıtlarını kare kare kontrol ettik.
[Camera shutter clicking ] Yes, when I have the right amount of sugar and caffeine and alcohol, I feel amazing. [ Chuckles]
Evet, yeterince şeker, kafein ve alkol aldığım zaman, harika hissederim.
Using this ultraviolet, infrared DSLR camera, we take pictures of the burnt paper.
Ultraviyole kızıl ötesi fotoğraf makinesi kullanarak, yanmış kağıtların resimlerini çekiyoruz.
Ehh, nice job with the hidden camera.
Gizli kamerayla iyi iş çıkardın.
The only difference between them is that Zora and Retro Girl look a lot better on camera than Red Hawk does.
O üçü arasındaki fark retro girl ve zoranın kameralar karşısında red hawktan daha hoş gözükmeleri.
So we did a little backtracking and we located security camera footage of Beck in the parking garage of his Navy office, in the alleyway behind a coffee shop in Beverly Hills... and on the lowest level of a parking garage in Santa Monica.
Biz de biraz araştırma yaptık ve Beck'in bazı güvenlik kamerası görüntülerini bulduk. Donanma ofisinin otoparkı Beverly Hills'teki bir kafenin arka sokağı ve Santa Monica'daki bir otoparkın en alt katı.
This was a traffic camera in Koreatown, less than a mile from the bank.
Kore mahallesindeki bir trafik ışığı. Bankaya 1,5 km uzakta.
Did you put the camera in his closet?
Ne var?
This is the feed from Richard's camera.
Bu Richard'ın kamerasından.
It's not your fault you with the second most common pickup line Guys use when they see a girl with a camera.
Elinde makine olan bir kız gördüğünde erkeklerin başvurduğu en popüler ikinci yolu denemen senin suçun değil.
- We live across the street... - So you think somebody stole your camera?
Ordaki gibi bir şey mi?
Yet, the moment there's a camera in front of her...
Kameraların önündeyse çok farklı davrandı.
How about the surveillance camera?
Gizli kamera mı?
If you cut the feed to my security camera, a hostage will die.
Eğer güvenlik kameramın yayınını keserseniz, bir rehine ölür.
The very voice of reason, the rebel darling of the fringe right charming, rustic, camera-ready, the perfect spokesman to spin vile hatred and prejudice into treacly dross that passes for plainspoken common sense.
Evet, mantığın sesi aşırı uçcuların isyancı sevgilisi çekici, hödük, baskıya hazır nefreti ve önyargıyı, patavatsız sağduyuya karşı güzel bir cürufa dönüştürmek için harika bir konuşmacı.
The security camera had just been put in.
Geçenlerde güvenlik kamera sistemi kurdurmuştum.
And unlike any other motorway speed camera we've seen in the past, this doesn't just come on when the limit is lowered for some reason, but it's on all the time, constantly.
Ve geçmişteki tüm hız kameralarının aksine, sadece hız limiti düşürüldüğünde aktifleşmek yerine, devamlı olarak aktif olacak.
Meantime, Ryan's pulling camera footage from the surrounding area.
Bu arada Ryan çevredeki bütün kamera görüntülerini topluyor.
Camera part of the signature, too? No.
- Kamera yerleştirmek imzasına dahil mi?
the cameras 26
camera 269
cameras 133
cameraman 36
camera shutter clicks 92
camera clicks 41
camera shutter clicking 109
camera two 34
camera clicking 22
cameras clicking 16
camera 269
cameras 133
cameraman 36
camera shutter clicks 92
camera clicks 41
camera shutter clicking 109
camera two 34
camera clicking 22
cameras clicking 16
camera one 28
camera three 20
camera shutters clicking 36
the card 32
the crow flies straight 33
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
camera three 20
camera shutters clicking 36
the card 32
the crow flies straight 33
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
the cars 36
the cat 115
the cowboy 18
the cards 33
the car 277
the chair 57
the caretaker 29
the clock is ticking 101
the curse 50
the case 115
the cat 115
the cowboy 18
the cards 33
the car 277
the chair 57
the caretaker 29
the clock is ticking 101
the curse 50
the case 115
the cake 61
the club 60
the captain 118
the coast is clear 60
the case is over 17
the child 120
the case is closed 84
the clock 26
the cops 215
the cross 35
the club 60
the captain 118
the coast is clear 60
the case is over 17
the child 120
the case is closed 84
the clock 26
the cops 215
the cross 35