English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / The city

The city traducir turco

35,317 traducción paralela
With riots breaking out around the city, word of starvation and disease reaches the palace.
Şehrin her yanında isyanlar başlamışken hastalık ve kıtlık söylentileri saraya kadar ulaştı.
We are disposing of the bodies as quickly as possible, setting up quarantines and sick tents outside the city.
Cesetlerden mümkün olduğunca çabuk kurtuluyoruz. Şehrin dışına karantina ve hastalık çadırları da kurduk bile.
But before he can act, the masses begin to blame the royal palace and voice their frustrations on the city walls.
Ama o harekete geçemeden halk, kraliyeti suçlamaya başladı. Ve bu hüsranlarını şehrin duvarlarına yazdılar.
If you look at the city of Pompeii, there are 13,000 examples of it that survive in a town that had a population of probably only that size.
Pompei şehrine bakarsanız şehirde bugün bile 13 bin örnek olduğunu görürsünüz ki şehrin nüfusu da muhtemelen bu kadardı.
Triggered by a passing storm, a massive fire erupts in the center of the city,
Bir fırtınanın tetiklediği devasa bir yangın şehrin göbeğini esir almıştı.
The fire was started by a lightning strike within the city itself, leading immediately to rumors of divine wrath and retribution.
Yangın, şehrin içine düşen bir yıldırım nedeniyle çıkmıştı. Bu da ilahi gazap ve cezalandırma söylentilerine neden olmuştu.
The Gods themselves were angry with Commodus, were angry with the city of Rome, and were therefore going to gut it and going to destroy it.
Tanrılar Commodus'a ve Roma sehrine öfkeliydi ve bu nedenle şehri yerle bir etmeye karar vermişlerdi.
With the city in ruins,
Şehri yerle bir olduğundan
All of a sudden, Commodus decides that he wants to be involved in the governing of the city.
Birden bire Commodus şehrin yönetimine dâhil olmak istediğine karar verdi.
By rejecting the authority of the Senate, Commodus has established total control of the Empire, and begins to transform the city in his image.
Commodus senatonun otoritesini reddederek imparatorluğun tam kontrolünü ele geçirmiş oldu.
Commodus gives the city a new name :
Commodus şehre yeni bir isim verdi :
Oh, yeah, we traced all the major buyers of anise in the city when we were looking into what's his name?
Oh, evet, bütün büyükleri izledik Şehirdeki anason alıcıları Onun adı ne arıyorduk?
I didn't want that for him. So when he took his father's compensation and opened a business in the city, I never said a word against it.
Orada çalışsın istemediğimden babasının tazminatını alıp şehirde iş kurduğunda ona bir şey söylemesem de başarılı olsun da buraya bir daha hiç dönmesin diye dua ettim.
His plan is to rob an armored car using no gun in the middle of the city in broad daylight.
Planı, zırhlı bir aracı silah kullanmadan, şehrin ortasında güpegündüz soymaktır.
Ten more to protect the city.
On tane şehri korumak için.
We can take you into the city on horse and buggy tomorrow morning.
Yarin sabah seni at arabasiyla kente götürürüz.
♪ The many bridges They feed the city ♪ [choir singing] ♪ Boats and planes Tunnels and trains ♪
Bir sürü köprü Besliyor sehri. Tekneler, tayyareler Tüneller, trenler.
♪ Grand Central Station The city's train hub ♪ ♪ Choo-choo ♪
Grand Central Istasyonu Sehrin tren gari.
♪ I'm riding the subway Beneath the city ♪ It's underground!
Sehrin altindaki Metroya bindim.
And you are my eternal love, the city of all cities.
Ve sen benim sonsuz aşkımsın, şehirlerin şehri.
And if anything happens to him, his property goes back to the city.
Ve ona bir şey olursa, Mülkleri şehre geri dönüyor.
We should get Rys out of the city while we can.
Hazır şansımız varken Rys'i şehirden götürmeliyiz.
One opens into the free side of the city, the other, into the ghetto.
Biri şehrin özgür kısmına açılıyor diğeriyse gettoya.
The city is no longer safe for you.
Bu şehir artık sizin için güvenli değil.
"The snake... "... of the river below... "... as you fly into the city is a good portent for the balance...
Şehrin üstünden uçarken yılan gibi kıvrılan nehir New Orleans'taki iyi ve kötünün dengeli olduğunu gösteren bir işarettir.
"The winding river works his way through her center... "... providing the city with life knowing all the time... "... he can take it away on a whim.
Kıvrımlı nehir, şehrin merkezine kadar uzanır ve şehre hayat verir, nazlı bir kadın gibi elinden istediğinde alabileceği hayatı.
Three exits from which to leave the city.
Şehri terk edecek 3 çıkış noktası var.
Nowhere in the city is safe.
- Şehirde güvenli bir yer kalmadı.
Look, I have a city contract, to salvage all this, okay? With the city, so...
Bakın, enkazı kaldırma işi için belediyeyle anlaşmam var, tamam mı?
Suppose that couldn't be helped, but make sure they stay well away from Destiny, to not be struck mad, unless you want a bunch of crazed super blokes ripping apart the city.
Bu konuda bize yardım edemeyebilirler. Sen onları Kader'den uzak tut. Tabii büyünün etkisi altına girmiş bir avuç süper kahraman görmek istemiyorsan!
We are in contact in the city square.
Şehir meydanında ateş altında kaldık.
At the city... fuck.
Şehir... Siktir.
And the giraffe baby will be at the city zoo for just two more weeks, so you'd better get down there.
Yavru zürafa hayvanat bahçesinde iki hafta daha kalacak, yani vakit varken gidip görmelisiniz.
I must tell you. Believe me that, from what you told me, if you lose, you will have to leave the city.
Sana şunu söyleyeyim, bana anlattıklarını düşününce, kaybedersen buradan gitmelisin.
the fate of his beloved city is in danger.
O da güvendiği baş danışmanının avucundaki sevgili Roma halkının kaderi tehlikedeydi.
The whole city's gone mad.
Şehir çıldırmış.
To restore his city and regain the faith of the Roman people,
Commodus şehrini kurtarmak ve Roma halkının güvenini kazanmak için
12 years after claiming the throne, Commodus is prepared to put his life on the line, to restore glory to his city, and win the respect of his people.
Tahta geçmesinden 12 sene sonra... halkının saygısını kazanmak için hayatını riske attı.
Cockburn provided a definitive alibi for each of the murders, showing that he was in an entirely different city at the times they were committed.
Cockburn kesin bir mağdur sağladı Cinayetlerin her birine ait olduğunu göstermek Taahhüt zamanlarında tamamen farklı bir şehir.
SBK is one of the deadliest gangs in all of New York City.
SBK, ölümcül çetelerden biridir New York şehrinin tamamında.
with rare pearls that can only be found outside the city.
Eski zamanlardan beri denizkızları köye gelirler kıyafetleri giyerler, yerler içerler ve karşılığında da her zaman yalnızca denizin dibinde bulunabilen eşsiz inciler bırakırlar.
You can't know the Seoul city streets better than me.
- Seul sokaklarını benden iyi bilen yoktur.
To have their son taken up to the floating city of Dalaran and be trained by the most powerful mages in the land.
Çocuklarının uçan şehir Dalaran'a götürülüp diyardaki en güçlü büyücüler tarafından eğitilmesi.
Brazil is tied to win and the whole city has been shut down to prepare for celebrations on a scale never before seen.
Sadece birkaç saat sonra, Brezilyalı 11 savaşçı burada Rio de Janerio'da yeni yapılan Maracana Stadyumu'nda maça çıkacak. Kazanmalarına kesin gözüyle bakılıyor. Bütün şehir, hiç görülmemiş ölçekte kutlamalara hazırlanıyor.
Ticket queue stretching around city blocks for the upcoming games.
Oynanacak maçlar için sokaklara taşan bilet kuyrukları oluşuyor.
And each star could be the life of a person who calls this great city home.
Ve her bir yıldız, bu harika şehre ev diyen her insanın hayatını temsil ediyor.
Tonight, new yorkers have the opportunity to see a highly unusual event above our city.
Bu gece, New Yorklu'ların şehrimizin üzerinde alışılmadık bir şey görme fırsatları var.
And halfway through my senior year, I got offered an apprenticeship at the New York City ballet...
Ve son sınıfı yarılarken,... New York Şehir Balesinden staj teklifi aldım...
Ladies and gentlemen, we're all here to experience the work of one of our most exciting contemporary artists - Mr. Jonas edman, with his latest tribute to this great city.
Bayanlar ve baylar hepimiz en heyecan verici modern sanatçılardan biri olan Bay Jones Edman'ı ve bu harika şehre verdiği hediyeyi görmek için buradayız.
Let's go now to Bob Summers with a story on yet another city going under from the mortgage crisis.
Şimdi Bob Summers'a gidelim Başka bir şehirde bir hikaye Ipotek krizine girmek.
He'll have this city by midnight, the Eastern Seaboard by dawn.
Kısa süre içerisinde tüm şehir onun etkisi altına girecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]