The curse traducir turco
2,989 traducción paralela
The curse... it's broken?
Kalktı mı?
With the curse broken, we can cross, right?
Lanet kalktığına göre çizgiyi geçebiliriz, değil mi?
Come on! The curse was broken'cause of me!
Lanet benim sayemde kalkmıştı!
Don't taunt the curse.
Lanetle dalga geçme.
I told you sticking together would save us from the curse.
Birlikte olmanın bizi lanetten kurtaracağını sana söylemiştim.
THE CURSE OF MY LIFE.
Hayatımın laneti.
After the curse broke, I searched all over for you and discovered The Dark One still had you captive.
Lanet ortadan kalktıktan sonra seni köşe bucak aradım ve Karanlık Olan'ın seni tutsak ettiğini öğrendim.
Wait for the curse to be broken so that I could leave and find him.
Lanetin ortadan kalkmasını beklemek ki böylelikle buradan ayrılıp onu bulabilirdim.
For some reason, when the curse hit, it... it didn't take him.
Bir sebepten ötürü, lanet ortaya çıktığında onu içine çekmedi.
When someone from our family kills a cursed person, we kill the curse too.
Ailemizden biri lanetli birini öldürdüğü zaman onun lanetini de öldürüyoruz.
People spent their entire lives obsessing over the past season, moaning about the curse.
İnsanlar tüm hayatlarını önceki sezonu düşünerek ve lanetten sızlanarak geçiriyor.
The curse of halitosis, Scotty?
Kötü bir ağız kokusu mu Scotty?
To escape the curse of the middle-aged actress.
Orta yaşlı aktrislerin lanetinden kaçmak için.
You have to open your mind. You're changing things. You're weakening the curse.
Oz'a büyücü olmanin gerçek dogasini gösterdin ve ona karsi koydun.
But Snow White was reluctant to leave. It's the only way you'll be safe from the curse. I got faith.
Koruma büyüsünün onu uzakta tutacagina gerçekten inaniyor musun?
Emma would be the only one who could save them from the curse.
Sana ve ailene zarar vermekle tehdit etti.
She has full memory of the curse and her life as the Queen.
Kasabanin sana ihtiyaci vardi. Henry'nin de bana ihtiyaci vardi. New York'ta mutluyduk..
Henry... The curse is keeping them apart with the coma.
- Tahmin edebileceginde de fazla.
And the mayor suspected Emma's influence on Graham was a serious threat to the curse.
Kiz kardeslerimiz seni görünce çok heyecanlanacaklar, öyle degil mi Zelena? Evet.
But Regina was onto them, and to preserve the curse, she was determined to keep them apart.
- Selam, Dorosy. - Zelena.
- You created the curse that brought us here and built all this.
Peki beni kim durduracak?
It was very important to August that Emma believe she could break the curse... ( Grunts and pants )
Yani artik bir kahraman misin? Bugün öyleyim.
I think it's a sign of the curse weakening.
Oz'da oldugum sürece seni durdurabilecek birini aramaktan vazgeçmeyecegim.
I want to strike a new deal... one where I can get rid of Emma without shattering the curse.
O zaman sanirim Oz'dan gitmen gerekecek.
The curse... I think you broke it.
Hayir, tabii ki istemiyor.
Tonight's the first full moon since the curse broke.
Lanet kalktığından beri ilk kez bu gece dolunay olacak.
Yeah, but thanks to the curse, I haven't turned in 28 years.
Evet ama lanet sağ olsun 28 yıldır hiç dönüşmedim.
It's not in town. I don't think it came over with the curse.
Lanetle beraber geldiğini sanmıyorum.
However... even when the curse is broken, sometimes in sleep, the victims find their way back to that world... victims like you.
Bunun yanında lanet ortadan kalksa bile bazen uyku sırasında kurbanlar o diyara tekrar seyahat etmenin bir yolunu bulur tıpkı senin gibi kurbanlar işte.
The spirits won't let me do the magic I need to break the curse.
Laneti kırmam için yapmam gereken büyüyü gerçekleştirmeme ruhlar izin vermeyecektir.
Did she sell you something to ward off the curse?
Büyüyü bozmak için sana bir şey sattı mı?
Regina wouldn't want revenge, the curse never would have happened.
Regina intikam peşinde koşmayacak, lanet asla var olmayacaktı.
Let's see if your cockiness saves you from the sword's curse.
Bakalım ukalalığınız sizi kılıcın lanetinden kurtarabilecek mi?
I went down many, many paths until I found a curse that could take me to the land where he'd escaped.
Sayısız yolu denedim ve en sonunda beni kaçtığı yere götürecek bir lanet bulabildim.
Maybe the guilt of him causing this woman to die in the ocean, maybe that... maybe that triggered his curse?
Belki de buna okyanusta ölüme terk ettiği kadına karşı duyduğu vicdan azabı neden oluyordur. Belki de... Belki de lanetini bu tetiklemiştir.
She's got the family curse.
Onda ailemizin laneti var.
He's the one who told Damon how to break the hunter's curse.
Damon'a avcı lanetini nasıl bozacağını söyleyen oydu.
The Queen has created a powerful curse, and it's coming.
Regina hiç dogmamis olacak ve sahip oldugu her sey benim olacak.
They lived a happy life, until the day they learned of the Queen's powerful curse.
Ekselanslari?
The tree contains enough magic to protect two from the Queen's curse.
- Ben de seni bekliyordum.
True love, Ms. Swan... the only magic powerful enough to transcend realms and break any curse.
Zelena yaptirdi. Hepsini Zelena yaptirmadi.
The captain couldn't hold back anymore and asked the client not to curse, that's when he threw the cup at him.
Şef daha fazla dayanamadı ve müşteriyi küfür etmemesi için uyardı..... o sırada da bardağı yedi.
When people fall under a sleeping curse, the soul travels to a netherworld where it resides until awoken.
İnsanlar lanetli bir uykuya düştükleri vakit ruhları Araf'a yolculuk eder ve uyandırılana dek orada beklerler.
It took an entire curse to get us here in the first place.
Bizi buraya getirmek için bile koca bir lanete ihtiyaç vardı.
You know anything about the hunter's curse?
Avcının laneti ile ilgili bildiğin bir şey var mı?
Which wouldn't be creepy, except he had all that info about the hunter's curse.
Bence çok da ilginç değil, çünkü lanet hakkında onca şey biliyordu.
This is the Oppa who can curse better than anyone.
Bu, herhangi birinden daha iyi söven abisi.
When people fall under a sleeping curse, the soul travels to a netherworld.
Birisi uyku lanetine düştü mü ruhu arafa yolculuk eder.
The sleeping curse.
Uyku laneti.
Aurora isn't the only one who's been under a sleeping curse.
Uyku laneti altına alınan tek kişi Aurora değil.
Before such innovations as the apple, back when the sleeping curse first came to be, a more direct method was required... through blood.
Elma benzeri buluşlardan önce uyku lanetinin ilk ortaya çıktığı dönemlerde kan yoluyla çok daha doğrudan bir yol kullanmak gerekliydi.
curse 59
cursed 53
curse you 52
curses 40
the card 32
the crow flies straight 33
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
cursed 53
curse you 52
curses 40
the card 32
the crow flies straight 33
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
the camera 86
the cars 36
the cat 115
the cowboy 18
the cards 33
the car 277
the chair 57
the caretaker 29
the clock is ticking 101
the camera 86
the cars 36
the cat 115
the cowboy 18
the cards 33
the car 277
the chair 57
the caretaker 29
the clock is ticking 101
the case 115
the cake 61
the club 60
the case is over 17
the coast is clear 60
the captain 118
the child 120
the case is closed 84
the cops 215
the clock 26
the cake 61
the club 60
the case is over 17
the coast is clear 60
the captain 118
the child 120
the case is closed 84
the cops 215
the clock 26