The cards traducir turco
4,061 traducción paralela
At least the cards luck.
En azından kart oynarken.
I drew the cards because I could draw and you coloured them in, perfectly!
Kartları çizerdin çünkü onları çizip boyayabilirdin!
You're not as slick with the cards as you think.
Kartlarda sandığın kadar becerikli değilsin.
I've got the cards.
- Kartları getireyim.
Yeah, but, you know, it's paid off'cause look what I can do with the cards.
Evet. Ama karşılığını aldım. Çünkü, bak kartlarla ne yapabiliyorum!
Take the cards.
- Kartları al.
Give me the cards.
Banakartlarını ver.
Get the cards. [breathing deeply]
Kartları alın. [Derin nefes]
But the cards were not enough. New lists were needed.
Fakat kartlar yeterli değildi.Yeni listelere ihtiyaç vardı.
I just wanted to slam down the cards and yell.
Sadece kartları fırlatıp bağırmak istemiştim.
And the cards on the table look very bad.
Ve masadaki kartlar çok kötü Görünüyorlar.
Thinking you're holding all the cards.
Tüm kartlar elinde zannediyorsun.
We hold all the cards as long as we stay united.
Birliğimizi korursak bütün avantaj bizde.
She's holding all the cards.
Tüm kartlar onun elinde.
Tucker, just lose the cards and march in there and tell them exactly why you deserve the promotion.
Tucker, kartları boş ver, oraya git ve bu terfiyi niye hak ettiğini onlara söyle.
Look, the cards haven't been falling my way.
Elime iyi kart gelmedi o kadar.
- You play the man, not the cards. Right?
Karşındakiyle oynarsın, kartlarla değil.
So we're gonna do an association exercise using the cards that you found on your chairs.
Sandalyelerinizdeki kartları kullanarak çağrışım alıştırması yapacağız.
She changed the PIN codes on the credit cards.
Raquel'le mi? Hayır. O kartların hepsinin şifresini değiştirdi.
Maybe if I play my cards right, I can avoid it for the rest of my life.
Belki kartlarımı doğru oynarsam hayatımın geri kalanı boyunca saklayabilirim.
Cards on the table.
Dökül içindekileri.
The mortgage, the credit cards, toys...
Ev kredisi, kredi kartları, oyuncaklar...
She's holding her cards very close to the chest.
Niyetini belli etmiyor.
Any activity on the credit cards?
Kredi kartlarıyla bir işlem yapılmış mı?
You hold all the cards.
Tüm kartlar senin elinde.
All we have to do is charge Mr. Soo with the stolen credit cards and wait for the strip-search during processing, at which point we'll be able to see the gouges from Mr. Chase's efforts to defend himself.
Tüm yapmamız gereken....... Bay Soo'yu çalıntı kredi kartıyla suçlamak işlem sürdüğünde beklerken üstünü çıkarıp arayacağız bu noktada Bay Chase'in kendini savunmak için çabalarken. tırnak izlerini görebilmemiz mümkün olabilir.
Tessa, I hate when people put half-empty milk cards back in the fridge without saying anything.
Tessa insanların birşey söylemeden yarı boş....... kutuları dolaba koymalarından nefret ediyorum.
Take the damn dog for a walk around the block and do science flash cards as we go?
Köpeği bir yürüyüşe çıkarıp ve fenden özel ders mi aldıracağız.
Have you even gone over the note cards?
Not kartların nerede?
Just stick to the note cards and follow my lead.
Sadece not kartlarını tut ve beni takip et.
Everything was in there- - the paper, the resume, the note cards, the menus, the aprons.
Her şey diğerindeydi rapor, özgeçmiş not kartları, menüler, önlükler.
Okay, gang, whoever abducted Chase is here... and using his credit cards while he's probably off in the desert, alone and scared, begging God for death.
Tamam çete, Chase'yi kim kaçırdıysa şu an burada ve kredi kartlarını kullanıyor. Bu sırada da Chase muhtemelen bir çölde, tek başına, Tanrı'ya ölmek için yalvarıyor.
That guys is so tightly wound he probably reads flash cards in the shower.
Adamlar çok sıkı sarılır ki muhtemelen flaş okur duş kartları.
I brought notes so I can keep the conversation about medicine, but she keeps asking me all these personal questions, and I'm running out of cards.
Tıptan başka konu konuşmayalım diye yanımda notlar getirdim ama bana devamlı kişisel sorular soruyor ve kartlarım bitmek üzere.
I mean, you remember the deck of cards.
İskambil kartlarını bilirsiniz.
After 9 / 11, there were seven people on the kill list. In Iraq, 55 on the deck of cards. By Afghanistan, there were thousands.
11 Eylül'den sonra ölüm listesinde yedi kişi vardı Irak'ta ise iskambil kağıtlarında 55 kişi Afganistan'da binlercesi bulunuyordu.
Okay, so cards on the table... I'm not that great at dating.
Buluşmada pek iyi değilim.
And the same deal with his credit cards.
Kredi kartları da aynı şekilde.
Uh, what about the memory cards?
Ya hafıza kartları?
But when I ran her credit cards, it turned out, she was having drinks at another place called the Ocean Lounge.
Kredi kartı kayıtlarını çıkarınca Ocean Lounge adında başka bir barda içki içtiğini gördüm.
This is the key to the supply closet and this is the key to the time cards.
Bu depo dolabının anahtarı bu da iş kartları için olan anahtar.
I have laid my cards out on the table.
Ben her şeyi açıkça konuşmak istedim.
Daddy. By the time he plays his cards " " Shiv and Ankita will already have their honeymoon.
Baksana, baba, o kartlarını oynayıncaya kadar Shiv ve Ankita, Patronun sayesinde...
He hasn't used his charge cards in the last three days, so that trail is cold.
Üç gündür kart kullanmamış. Buradan bir şey çıkmaz gibi.
Even the musical greeting cards.
muzikal selamlaşma kartı bile.
I left the woman I loved for the one I thought would look right on the Christmas cards.
Sevdiğim kadını Noel kartlarına yakışacağını düşündüğüm bir kadın için terk ettim.
As they say on your world, "all cards must be off the table".
Dünyanız'da söylenildiği gibi "tüm kartlar masanın dışında olmalıdır."
So, my cards on the table...
Kendi kartlarımı masaya koyayım...
And the Yew Nork Nankees bave heaten the Oltimore Borioles nive to foo here at Yamden Cards.
Yew Nork Nankeeleri, Oltimore Borioles'i Yamden Cards'da deşe bokuz ağlup metti.
If I were to show you a picture like this one, I want you to show me the picture from your cards... That matches or- -
Eğer size bunun gibi bir resim gösterirsem kartlarınızdan bununla eşleşen ya da...
Before the polls open tomorrow morning, we will insert these memory cards into the machines.
Bu hafıza kartlarını yarın sabah oylama başlamadan önce makinelere yerleştireceğiz.
cards 151
cards on the table 39
the card 32
the crow flies straight 33
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
the camera 86
cards on the table 39
the card 32
the crow flies straight 33
the council 29
the choice is yours 166
the crew 35
the city 103
the car is here 16
the camera 86
the cars 36
the cat 115
the cowboy 18
the car 277
the clock is ticking 101
the chair 57
the caretaker 29
the case 115
the curse 50
the cake 61
the cat 115
the cowboy 18
the car 277
the clock is ticking 101
the chair 57
the caretaker 29
the case 115
the curse 50
the cake 61
the club 60
the coast is clear 60
the case is over 17
the captain 118
the child 120
the case is closed 84
the cops 215
the clock 26
the cross 35
the chinese 54
the coast is clear 60
the case is over 17
the captain 118
the child 120
the case is closed 84
the cops 215
the clock 26
the cross 35
the chinese 54