English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You noticed

You noticed traducir turco

6,089 traducción paralela
So, uh, have you noticed how hot I look in my uniform?
Hmm üniformam ile ne kadar seksi göründüğümü farkettin mi?
Have you noticed anything about her?
Bir şeyler fark ediyor musunuz?
Have you noticed anything?
Orada bugün ne oldu? Bir şey fark ettin mi?
Did, uh, Benny have any issues that you noticed?
Benny'nin fark ettiğiniz sorunları var mıydı?
Haven't you noticed there's nobody else down here?
Aşağıda kimsenin çalışmadığını fark etmedin mi?
Have you noticed how we always agree?
Hep aynı fikirde olduğumuzu farkettin mi?
What have you noticed?
Ne fark var?
Have you noticed that part?
Fark ettin mi?
Have you noticed that?
Fark ettin mi?
Have you noticed anything odd?
Süpheli bir sey gördünüz mü?
Okay, Al, I don't know if you noticed this, but there's, like, a whole hospital full of doctors here who can help me get better.
Al, fark ettin mi bilmiyorum ama bir hastane dolusu doktor daha iyi olmama yardım ediyor.
You noticed.
Fark ettin demek. Bu yeni moda.
Have you noticed they moved the trigger?
Tetiği değiştirdiklerini fark ettin mi?
It's none of my business, but I noticed you're keeping his name.
Beni ilgilendirmez ama, hala soyadını taşıyorsun.
It might be the credit card company or someone with a tramp stamp you never noticed.
Banka veya dövmesi olduğunu fark etmediğin biri arıyor olabilir.
You know what? I've howled for 10 years against a system that wouldn't even notice me until the Star Chamber embarrassed them, and then it noticed.
Aslına bakarsanız 10 yıl boyunca beni bile fark etmeyen sisteme karşı havladım ta ki Yıldız Meclisi onları şaşırtıp fark edilene dek.
You haven't even noticed my haircut.
Saçımı fark etmedin bile.
Lana, in case you haven't noticed, this place is crawling with rebels. And not the good kind you get drunk with at Myrtle Beach and cruise the strip in the bed of their monster truck with a big rebel flag on it, flinging empty longnecks at people.
Ne Myrtle Beach'de birlikte sarhoş olabileceğin türden iyi kişiler ne de büyük isyan bayrağı taşıyan boş bira şişelerini insanlara attıkları canavar kamyonlarındaki yatakta çıplak seyahat edebileceğin türden asiler.
You probably noticed, it has been I've been going through a few changes lately.
Belki fark etmişsindir bendeki son günlerdeki bazı değişiklikleri.
I'm not completely dead yet, in case you haven't noticed.
Henüz ölmedim, fark edemedin herhalde.
- I noticed! - Would you like him?
- Kiminle olduğunu gördük!
I know you've noticed me.
Gözünden kaçmadığımın farkındayım.
We open to the public this afternoon, if you hadn't noticed.
Fark etmediysen bu öğleden sonra halka açıyoruz.
I've been watching you very closely, and I do believe I noticed a spot of petty larceny.
Seni çok yakından izliyordum ve ufak tefek pek çok hırsızlık gördüm.
I want to hear the national anthem playing while the goddamn blue angels fly over my head, and then I think I want to be on some cereal boxes, because in case you haven't noticed, Carlito, we just pulled off a job that had an extremely high level of difficulty.
Kafamın üstünde lanet mavi melekler varken, ulusal marşımızı duymak istiyorum ve sonra da belki sen ne kadar zor bir işi yaptığımızı anlamamışsındır diye Carlito bir kutunun üzerine çıkmak istiyorum sanırım.
I noticed you on my tail an hour ago.
Bir saat önce, peşimde olduğunuzu fark ettim.
Yeah, well, in case you haven't noticed, you're not exactly in control right now.
Belki fark etmemişsin diye söylüyorum, şu an tam olarak kontrol sende değil.
You should've noticed by now that you never get sick.
Bugüne kadar hiç hastalanmadığını fark etmişsindir.
What, so you had noticed.
Yani fark etmiştin.
And then we got swallowed by a big dinosaur. You probably noticed.
Ve sonra muhtemelen fark etmişsinizdir, dev bir dinozor tarafından yutulduk.
I've just noticed that you've been acting a little different lately.
Son zamanlarda biraz farklı davrandığını fark ettim.
All right, I gotta tell you, it's a little bit hard to believe that a guy who looks like you could wander around the streets of this city and not get noticed.
Pekâlâ bunu söylemem gerek. Senin gibi yakışıklı bir adamın şehrin dört bir yanında sokaklarda gezinirken kimsenin fark etmemesini biraz güç buluyorum.
Well, if you haven't noticed, I am not a belle anymore.
- Fark etmediysen söyleyeyim, ben artık bir Belle değilim.
The real Santa Claus is kind of busy this time of year, you might've noticed.
Gerçek Noel Baba bu mevsimde çok meşguldür. Bilirsin.
But you haven't noticed because you're usually in the shower.
Ama fark etmedin çünkü genelde duşta oluyorsun.
You want to be noticed.
Fark edilmek istiyorsun.
I've noticed you before.
Daha önce de dikkatimi çekmiştin.
Because I've been high, like, 50 times in the past year, - and you have never noticed.
- Çünkü daha önce 50 kere falan çektim, siz de hiç farketmediniz.
You should've noticed that.
Bunu fark etmeliydin.
You may have noticed that Frank's incision is down here.
Fark etmiş olabileceğiniz gibi Frank'in kesiği aşağıda.
I had noticed you'd been avoiding me since the fortification of the barracks.
Kışlaların istihkamından beri benden kaçındığını fark etmiştim.
Kiss my ass. I still got a gun on you, case you hadn't noticed.
Fark etmediysen söyleyeyim, silahım hâlâ sana doğru.
Have you ever noticed that through it all, she always returns to me?
Hiç fark ettinmi acaba, bunca zaman boyunca Katrina hep bana döndü!
Only you haven't noticed you're made for each other.
İkiniz için yaratıldığınızı sadece siz anlamadınız.
If you or someone you know has any information, has noticed anything unusual, please come forward now.
Sizin ya da tanıdığınız birinin herhangi bir bilgisi varsa olağandışı bir şeyler fark eden olursa lütfen öne çıksın.
Have you, um, noticed Alec's attitude?
Sen... Alec'in tavırlarına dikkat ettin mi?
And then I noticed that Indian people, when you're talking to them, do this thing with their head, where it will begin to move side to side as they're speaking.
Ve fark ettim ki, onlarla konuştuğunuzda kafalarıyla o hareketi yapıyorlar. Hani konuşurken bir o yana bir bu yana salladıkları hareketi.
You know, earlier, I noticed that the poker from the fire set is missing. That could be it.
Ne diyeceğim, şömine demirinin olmadığını fark etmiştim.
I noticed that you're not...
Şunu fark ettim...
I'm pregnant, in case you hadn't noticed.
Hamileyim ben, fark etmemişsen diye söylüyorum!
Noticed you guys had to dig up your back lawn a while back, resod everything.
Sizin bir süre önce arka bahçedeki çimleri kazdığınızı ve tekrar ektiğinizi fark ettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]