Çok uygun traducir inglés
1,996 traducción paralela
Bizi dövüp dövmemek için düşünenler için çok uygun.
Convenient for the people wondering whether or not to beat us up.
- Mezuniyeti beklemek için çok uygun bir zaman.
- A lovely position waiting.
Sen buna çok uygun olacaksın.
.. and you'II be just perfect!
Aslında çok uygun bir zaman değil.
It's not really a great time right now.
Senin için çok uygun bir yer biliyorum.
I know just the place.
Tarımla ilgili iş alanları, çok uygun gizli kimliklerdir..
Jobs in agriculture are a convenient cover.
Göz önünde saklanmak için çok uygun bir yer.
Perfect place to hide in plain site.
Fiyatı çok uygun.
Their rates are very fair.
Oh, aslında sizin genetikleriz, bu işe çok uygun, ama bunun içinde olacaksınız.
Oh, well, that's highly unlikely given your combined genetics, But you would be in default.
Bana ondan bahsetmek için çok uygun bir zaman gibi geldi.
Really? You know, because i think it's a perfect time To bring him up.
Senin evin "Indoor Living" için yapacağım fotoğraf çekimi için çok uygun olurdu.
You know, your place would be perfect for a photo shoot I'm doing for Indoor Living.
Artık güneş enerjili, yılbaşı ağacı ampulü var, dışarıda duran, sadece gündüz çalışacak ağaçlar için çok uygun bir ürün oldu.
She now has a solar-powered Christmas tree bulb, a perfectly handy device of you're okay Christmas tree being outdoors and only illuminated during the day.
Şu an çok uygun.
Now's as good a time as any.
Kulağa çok uygun geliyor.
It does seem appropriate...
Bu işe çok uygun bir durum.
Just goes with the job, I suppose.
- Çok uygun.
- How convenient.
- Çantanı kontrol etmek istemiyorum. Şimdi baylar unutmayın, oturduğunuzda ceketinizi düğmesini açmak çok uygun bir davranıştır.
I don't want to checkour baga now remember, gentlemen, it's perfectly acceptable to open one's jacket when seated.
Bu sana çok uygun olmuş diye düşünüyorum.
I think it's very suitable for you.
Sekse çok uygun bir yapın var bence.
- Guess that's pretty convenient for you.
Şu anda İngiltere Dünya'nın en narin ve zor yetiştirilen ekinleri için çok uygun bir ortam sunuyor.
Right now, England is in the right place at the right time for one of the world's most fragile and most valuable crops.
"Erkonomisi" çok uygun.
It is ergonomically correct.
Ama üreme hormonları ve vücut ısısı çok uygun.
But, but the LH, the morning temp.
Yeni hastalar bulmak için çok uygun bir yer.
Great way to get new patients.
Biliyorum, bu çok da uygun değil.
I know that this is probably not appropriate.
Büyükbabam, uygun kişinin eline geçince çok etkili olacağını söylemişti.
My grandpa told me that... its power is beyond limit... when it meets a capable person.
Mr Haden gençti ve bana uygun değildi, ayrıca çok zeki ve yakışıklı olduğunu zannediyor.
Mr Haden was young and unsuitable, and he thought himself very clever and very fine.
Bir çok yönden, bencil insanların sessizliğine uygun bir durum bu.
In many ways, it's a comfortable position, the quiet happiness of very selfish people.
Sömestre bittiğinden beri başlangıç olacak kurallara uygun büyük bir şey hakkında çok düşündüm.
I've been thinking a lot about a way to start the semester off, with a big rule-following thing.
Eğer soğuğun iki dereceden çok olması iyiyse, usule uygun kutlama yapmaya inanırım.
And considering it's a good 2 degrees above freezing, I believe a toast is in order.
Belki yaşam için uygun koşullar oluşurdu. Belki karmaşık çok hücreli canlılar hızla oluşurdu. Ama hemen ölürlerdi.
It developed maybe habitable conditions... and maybe complex multicellular life very quickly... and then it dies off because it doesn't have the long-term potential... that plate tectonics gives the Earth.
Çünkü burası çok güzel bir yer ve "Şişman Yengeç Sahili" bana uygun gelmedi.
Because it's a place of great beauty. And Fat Crab Beach just doesn't do it for me.
Onlar liderlerinin uygun gördüğü toprakları istemediler bizden daha çok şey almayı denediler ama biz bu şekilde pazarlık yapmayız.
They didn't want those lands what their leaders wanted was to see how much would they get from us and we don't negotiate like that
Uygun kimyasal destekle ereksiyonu uzatmak çok kolaydır.
Maintaining an erection is very easy to do with the appropriate chemical assistance.
Ve bunu çok sevdi. "Sonunda senin için uygun olduğunu bildiğin şeyi bulduğun zaman bu dünyadaki her şeye değer," diyordu.
He said, "When you finally find that thing that you know is your niche, it's worth everything in the world."
Aslında bu çok zor, çünkü oturduğum civarda benim uzmanlık alanıma uygun sadece iki Uzay Bilim şirketi var.
It's tough because there are really only two other aerospace companies in the area that do the work in the fields that I specialize in, so it's...
Kadına neyin uygun olduğuyla alakalı çok farklı bir bakış açımız var, senin yatak zevkinin farklı olduğu gibi.
We have very different views in what is appropriate for women, as your taste in bedtime reading makes clear.
Ve çok uzun zamandır bir çok ıvır zıvır ve yemeye uygun olmayan şeylerlerle çöp dağları oluşturuyoruz.
And for a very long time, we had open landfill dumps where, as far as we were concerned, all the stuff that wasn't fit to eat was just thrown out.
Hmm... Keşke koşullar çok daha uygun olsaydı.
If only the circumstances were more agreeable.
Onunla anlaşmak için uygun bir yol bulamayınca, çok kızmıştım.
When there was no way that I could reason with him, I got - I got angry.
Russell Dunbar standartlarına uygun bir kadını bulmak çok zordur.
Listen, it's hard to find a woman who is up to the lofty Russell Dunbar standards.
Bence yaşına çok daha uygun bir tercih.
A much better age-appropriate, all-around good choice I'm thinking.
"Çok üzgünüm, en az iki ay uygun değiliz."
"And I'm really sorry, but we don't have anything for at least two months."
Ama mağaranın daha iç kesimlerinde çok daha uygun donanımlı yaratıklar yaşamaktadır.
However, deep inside the cavern are the creatures are better equipped for subterranean life
Bilim adamları pandaları doğal yollarla çiftleşebilmeleri için teşvik etmeye çalışıyorlar ancak uygun şartları oluşturmak gerçekten çok zor zira çok az insan doğal hayatta bu hayvanların nasıl çiftleştiğine tanık olabilmiş.
Scientists have been trying to encourage the pandas to breed naturally, but it's difficult to get the conditions right since few people have ever seen how panda courtship happens in the wild.
Yani, güven duymak için çok uygun.
I mean, so much for establishing trust.
Çok uygun bir mezar olur diye düşündüm.
A fitting resting place, i thought.
Çok başarılıydım. GD'deki bu işe en uygun kişi oldum.
I did so well, I became the best person for the job at GD.
Hey, çok kaba olmayın. Başkomiser kitaba uygun istiyor.
Captain likes things by the book.
Siz çok iyi bir adamsınız, John Adams, çok ahlaklı bir adamsınız, fakat Paris'e uygun bir adam değilsiniz.
You are a very good man, John Adams, a very moral man, but you are not a man for Paris.
Kullanmış olduğunuz dil öylesine düzgün ve hissettikleriniz duruma öylesine uygun ki, Birleşik Devletler'in dostluğunun teminini zevkle karşılamakla kalmadım, aynı zamanda onların elçisi olarak seçimin siz oluşunuza çok memnun oldum.
The language you have now held is so extremely proper and the feelings you have discovered so justly adapted to the occasion, that I not only receive with pleasure the assurance of the friendly disposition of the United States... but that I am very glad that the choice has fallen on you to be their minister.
İyi kalpler tarafından harekete geçirilen iyi akılların bir ürünü olarak bunu büyük bir memnuniyetle okudum. Bu ülkenin dehasına, karakterine ve durumuna daha önce önerilen veya gündeme getirilenlerden çok daha uygun bir çalışma olarak okudum.
I read it with great satisfaction as a result of good heads prompted by good hearts... as an experiment better suited to the genius, character and situation of this country than any which had ever been suggested or proposed.
uygun 65
uygun mu 47
uygundur 23
uygun değil 17
uygun adım 24
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
uygun mu 47
uygundur 23
uygun değil 17
uygun adım 24
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok uzak 78
çok üzgünüm efendim 30
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok uzun bir süre 23
çok uzak 78
çok üzgünüm efendim 30
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42