English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Ç ] / Çok uzun zamandır

Çok uzun zamandır traducir inglés

2,081 traducción paralela
Ülke çok uzun zamandır durgun olduğu için aslında şimdi bile çok geç.
it's too late as this country has long since been dull.
Çok uzun zamandır ayrılardı, şimdi hepsi birlikte...
They've been separate for so long, now they're together...
Çok uzun zamandır buradayız.
We've been locked up for so long.
Çok, çok uzun zamandır.
A long, long time.
Çok uzun zamandır.
Too long.
Çok uzun zamandır bu işteyim.
I've been doing this job for a long time.
Çok uzun zamandır bekliyoruz.
Something we really sat up.
- Çok uzun zamandır kaymadım...
- I haven't skated in forever and...
Çok uzun zamandır.
Way back.
Çok uzun zamandır görüşmüyoruz.
We haven't seen each other in so long.
Çok uzun zamandır birbirimizi görmedik. Konuşmadık bile. Ne zaman seninle konuşsam kafan başka yerlerde oluyor.
You know we haven't seen each other in a really long time and we haven't talked at all, and every time I do talk to you, you're not even there.
Hayır, çok uzun zamandır yapmadım.
No, I haven't done it in such a long time!
Çok uzun zamandır uzaktaydım.
I've been away too long.
Kendimden bahsediyorum çok uzun zamandır buradayım.
I'm sayin', for me, you know, I've been locked up a long time.
Allahın bana bir yetenek verdiğine inanıyorum, bu anı çok uzun zamandır bekliyordum.
I believe it was God to give me this opportunity, I've been waiting a long time.
Çok uzun zamandır borç içindeyiz.
We have been in debt for too long
Çok uzun zamandır burada kimse yokmuş gibi görünüyor.
It doesn't look like anybody's been here for a long, long time.
Sanki çok uzun zamandır buradaymış gibi.
It seems to be here by who knows'how much.
Senin gibi bir işe yaramazı çok uzun zamandır tanıyorum.
I've known your sorry ass so long,
Çok uzun zamandır böylesine hayat dolu hissetmiyorum.
I have not felt so alive for the longest time.
Çok uzun zamandır birbirinin kanını döken İnsanoğlu ve Covenant bir anda, ortak olarak paylaştıkları korkunç düşmanlarına karşı birleşmişlerdi.
And humankind and the Covenant, who had drowned for so long in each other's blood, were united, if only for the briefest moment, against a terrible enemy they both shared.
Sevgilim ve ben çok uzun zamandır beraber değiliz.
My boyfriend and me, we haven't been together for very long.
Çok uzun zamandır başkaları tarafından acı çektirilmedin sen.
You haven't suffered at the hands of others for a very long time.
Çok uzun zamandır.
Very long.
Pekala, çok uzun zamandır benim bir falsomu bulmak için uğraşıyorlardı.
Oh, well, they've had their knives sharpened for me For a long time.
Bu anı çok uzun zamandır bekliyordum, Peder Tucker.
I have been waiting for this moment
Çok uzun zamandır seni böyle telaşlı görmemiştim.
I have never seen you so totally... aflutter.
Çok uzun zamandır Ojai'de.
He's been at ojai so long.
Sana söylediğim gibi, çok uzun zamandır böyle.
And as I've already told you, it's been like this for a long time.
Onu buraya getirmek için çok uzun zamandır bekliyorum.
I've waited a long, long time To bring her.
Dönüşümlü olarak çalışacağız demiştin ve Angelo ile çok uzun zamandır kasadayız.
You said we could rotate, and me and Angelo have been up at the registers forever.
Ben kimse ile... yatmadım uzun, çok uzun zamandır.
I just haven't been, uh, intimate... in a very, very long time.
Bu işi çok uzun zamandır yapıyoruz
You know, you do this job long enough, you start to figure you've seen it all.
Bu çok uzun zamandır seni bekliyor
I've been holding on to this for way too long. It's not mine.
Çok uzun zamandır özel güvenlik planlarından birisini almaya çalışıyorum.
Man, beeying since, like, forever To get on one of these private security details.
Birbirimizi çok uzun zamandır tanıyoruz ve nüfus edilemez bağımıza zarar verecek kesinlikle hiç bir şey olamaz.
I have a secret girlfriend. - You're dead to me. - Shawn?
Bu anı çok uzun zamandır bekliyorum.
I have waited so time for now.
Çok uzun zamandır dünyanın dertleriyle uğraşıyorsun.
For so long you've been burdened with all the world's concerns.
Çok uzun zamandır bu şekildeyiz, Marcus.
We've been doing this too long, Marcus.
Seninle tanışmak için çok uzun zamandır bekliyoruz.
We have waited so long to meet you.
Bugünü çok uzun zamandır bekliyordum.
Oh, I've been waiting for this day for so long.
Yeryüzündeki Beşinci Kol çok uzun zamandır saklanıyordu.
The Fifth Column on the ground has been in hiding for too long.
Çok uzun zamandır gördüğüm ilk insansınız.
You're the first person I've seen in such a long time.
Çok uzun zamandır, onlar için çabalayan bir tek o var.
He's the only one who's fought for them in a very long time.
Çok uzun zamandır bu sarayda yapayalnızım.
I've been alone in this palace for a long time.
Çok, çok uzun bir zamandır alfayım.
I've been the alpha for a long, long time.
Hayır, bilmiyorum ama bildiğim şey bu gemiyi uzun bir zamandır izliyorlar biz gelmeden çok çok öncesinden beri.
No, I don't know, but what I do know is, they've been tracking this ship for some time, long, long before we got here.
Tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır kendimi her şeyin bir sebebi olduğunu beni de kapsayan bir plânı olduğunu söyleyen bir adamın hizmetine adadım.
I devoted my life, longer than you can possibly imagine, in service of a man who told me that everything was happening for a reason. That he had a plan. A plan that I was a part of.
Çok bencil olduğum, uzun zamandır seni yok saydığım ve benden istediğin şeyleri gözden kaçırdığım için çok üzgünüm.
For being so selfish, for ignoring you for so long and missing out on everything that you wanted from me.
Sessiz bir ortamda kitap okumak onun için çok farklı bir duyguydu. Sanki uzun zamandır hiç uyumuyor gibiydi.
Reading in silence gives her a strange feeling in her stomach, like a sleeping threat that lasts a long time.
Bunu çok uzun bir zamandır bekliyordum işte.
You know I've been waiting on this for a long time.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]