English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Anladığını sanmıyorum

Anladığını sanmıyorum traducir español

822 traducción paralela
- Beni anladığını sanmıyorum.
- Creo que no me ha entendido.
İkinizin de anladığını sanmıyorum.
Parece que no lo entendéis ninguno de los dos.
Ne demek istediğimi anladığını sanmıyorum, öyle değil mi?
No creo que me entiendas, ¿ no?
Sam'ın pek anladığını sanmıyorum.
No comprende la situación entre Sam y yo.
- Bak, Jonathan anladığını sanmıyorum
Mira, Jonathan, sospecho que no has comprendido.
Anladığını sanmıyorum.
No lo entiende.
Anladığını sanmıyorum.
No creo que lo entiendas.
Ne demek istediğimizi bile anladığını sanmıyorum onun, değil mi, Jake?
No creo que entendiera lo que queríamos decirle, ¿ eh, Jake?
Ama şunu anladığını sanmıyorum... koloniler dini yaşamda kusursuz hale gelmiş rahibeler içindir.
Pero no creo que entienda que las colonias son para hermanas perfeccionadas en la vida religiosa.
Buradaki krizi ne taburun ne de alayın anladığını sanmıyorum.
Dígales que no creo que en Batallón ni en Regimiento entiendan la situación.
Anladığını sanmıyorum.
Creo que no lo entiende.
Neler yaşadığımı tam olarak anladığını sanmıyorum.
Creo que no se da cuenta por lo que pasé.
Anladığını sanmıyorum.
Creo que no me ha entendido.
Tabi, benim anlattıklarımı anladığını sanmıyorum, öyle mi, evlat?
Supongo que no sabes a qué me refiero, ¿ verdad, muchacho?
Hayır, senin tam olarak anladığını sanmıyorum.
Creo que no comprenden.
Burada neler olduğunu tam olarak anladığını sanmıyorum.
Creo que no te das cuenta de lo que está pasando.
Kurallarımı anladığını sanmıyorum.
Creo que no entendió mis reglas.
Farkında olduğunu sanmıyorum. Anladığını sanmıyorum.
- Creo que no la ves.
İngilizce anladığını sanmıyorum.
Creo que no entiende inglés.
Ve durum böyleyken ne halt etmeye çalıştığını anlayabilmiş değilim ve senin de anladığını sanmıyorum, Mario.
Por más que das vueltas a la tortilla, aún no he comprendido no he comprendido qué diablos me quieres decir, Mario.
Anladığını sanmıyorum
No creo que entiendas
Bu sözü pek anladığını sanmıyorum, başçavuş.
Me parece que no ha entendido la frase.
İkinizin de sorunu anladığını sanmıyorum.
Creo que ninguno de los dos conocéis nuestros problemas.
Benim dediğimi anladığını sanmıyorum.
No creo que entiendas lo que quiero decir.
Ve FBI ya da savcıların bunu anladığını sanmıyorum.
No creo que ni el FBI ni los fiscales lo entiendan.
bunu anladığını sanmıyorum ama çevresindeki herkesi baskılama eğiliminde.
No creo que se dé cuenta, pero termina dominando a todo el que tiene cerca.
Mali işlerden anladığını sanmıyorum.
Veo que no entiendes de finanzas.
Bunu tam olarak anladığını sanmıyorum, ama kabullenmiş gibi.
No creo que lo entienda, pero lo acepta.
Hiç kimsenin seni anladığını sanmıyorum.
No es facil que una mujerte entienda.
Karşı karşıya olduğumuz... nakit akışı ve donmuş mevduat durumunu anladığını sanmıyorum onun...
- Ella no entiende de finanzas.
Sahip olacağınız mevkinin önemini tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
No creo que te des cuenta de la importancia del rol que ocuparás.
Anladığınızı sanmıyorum, Peder.
Padre, creo que no lo entiende.
Affedersiniz efendim. Müdürün demek istediğini pek anladığınızı sanmıyorum.
Perdón, pero creo que no han comprendido al alcaide.
- Bak, Kathy, anladığını sanmıyorum.
No entiendes.
Bu tür işlerden anladığınızı sanmıyorum.
- ¿ Sí? Capitán, usted no entiende de estas cosas ocurren las veinticuatro horas del día y siete días por semana.
Bunun nasıl büyük bir manzara olduğunu anladığınızı sanmıyorum.
No creo que se den cuenta cuán linda vista es.
Pek anladığınızı sanmıyorum, efendim.
Creo que no nos comprende.
Seni anladığını sanmıyorum.
El no te entiende.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
Creo que no me ha comprendido.
Hayır, anladığınızı sanmıyorum.
No, no lo entiende.
Şu an içinden geçtiğimiz sürecin ne olduğunu anladığınızı sanmıyorum, Bay Graham.
Creo que no comprende lo que hemos pasado, Sr. Graham.
Mevkiimi tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
Creo que no se hace cargo de mi posición.
Talep ettiğiniz mahkeme emri reddedilmiştir. Anladığınızı sanmıyorum.
Bueno, este tribunal ha tenido una experiencia notable hoy día.
"Bu denklemden benim anladığımdan fazlasını anlayacağını sanmıyorum."
No creo que entiendas más de esa ecuación que yo.
Hayır efendim, anladığınızı sanmıyorum, Bay Shocker.
No, señor, yo... yo... yo... creo que no lo ha comprendido, Sr. Shocker.
Anladığını sanmıyorum.
Parece que no entiende.
Görevimin önemini anladığınızı sanmıyorum.
Capitán Kirk... No puedo creer que no entienda la importancia de mi misión.
- Anladığınızı sanmıyorum, binbaşı.
No creo que comprenda, mayor. Se acabó la guerra.
Bunun ne ifade ettiğini anladığınızı sanmıyorum.
No entendéis lo que esto significa.
Çocukları anladığını hiç sanmıyorum.
Creo que no entiendes a los niños en absoluto.
Anladığınızı sanmıyorum.
No sé si lo entienden.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]