English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Ben ne yapacağımı biliyorum

Ben ne yapacağımı biliyorum traducir español

115 traducción paralela
Ben ne yapacağımı biliyorum.
No. - Te haré salir.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Yo sé lo que haré.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Es exactamente lo que voy a hacer.
Vizeyi aldım, aldım. Alamazsam ben ne yapacağımı biliyorum.
Si no me lo conceden... ya se lo que haré.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Sé lo que voy a hacer.
Seni bilmiyorum ama, ben ne yapacağımı biliyorum.
Usted, no sé. Pero sé lo que haré yo.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
No soy estúpido.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Yo sé lo que voy a hacer.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Sé lo que tengo que hacer.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Sé lo que debo hacer.
Ben ne yapacağımı biliyorum. Bir kadın var, sekiz yıldır onu becermeye çalışıyorum.
Yo sé lo que voy a hacer, porque hay una mujer que llevo 8 años intentando tirarme.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Yo sé qué hacer.
Sen şu kaltağı iyi bağla, ben ne yapacağımı biliyorum.
Si Chocas el auto, y te arranco los ojos.
Ben ne yapacağımı biliyorum, baba.
Yo sé lo que voy a hacer.
Sen karışma, ben ne yapacağımı biliyorum.
Sé muy bien lo que hacer, La voy a matar.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Yo sé lo que haremos.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Ya sé lo que voy a hacer.
Ben ne yapacağımı biliyorum. Hayır, doktora ihtiyacım yok.
No necesito ver a un doctor.
Onun yerinde olsaydım, ben ne yapacağımı biliyorum.
Sé lo que haría si fuese ella.
- Ben ne yapacağımı biliyorum. Dört yıldızlı bir tavuk restoranı alacağım.
Voy a tener un Hoyo del Pollo de 4 estrellas.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Ya sé lo que haremos.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Sé qué debo hacer. - Ellen.
O benim yeğenim ve ben ne yapacağımı biliyorum. Ve de artık senin beni küçümsemenden çok sıkıldım.
Es mi sobrino y sé lo que hago... y me estoy cansando de tu condescendencia...
Bak, iyi niyetli olduğunu biliyorum fakat ben ne yapacağımı biliyorum.
Mira, sé que quieres hacer lo correcto. pero sé lo que me hago.
- Ben ne yapacağımı biliyorum. - Ama Angel bu işi kendi yöntemleriyle halledecek.
se lo que yo haria, pero Angel se encargara de Holtz a su manera.
Yahudiliğin buna yanıtı nedir bilmem. Ama ben ne yapacağımı biliyorum.
No sé la perspectiva judía, pero sí lo que intento hacer yo.
- Ben ne yapacağımı biliyorum!
- Dale rienda suelta.
Ben biliyorum, ne yapacağımızı.
Le mostraré cómo conseguiremos la pintura.
Ne yaptığını çok iyi biliyordu ve ben de ne yapacağımı biliyorum.
Él sabía lo que hacía. Y yo sé lo que voy a hacer.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Mary, ya sé lo que voy a hacer mañana y pasado, y al otro y al siguiente y al año que viene.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
¿ Ir un par de veces al año en viaje de negocios a Nueva York? ¿ Tal vez incluso a Europa?
- Ben ona ne yapacağımı biliyorum.
Yo me entiendo y él también.
Ve ben bir böcek gördüğümde ne yapacağımı biliyorum.
Y yo sé que hacer con un insecto cuando lo veo.
Ben biliyorum ne yapacağımı.
Lo sé...
Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Sé perfectamente lo que voy a hacer.
Ben kendi payımla ne yapacağımı biliyorum.
Sé lo que voy hacer con la mía.
Ben zaten ne yapacağımı biliyorum.
Yo tengo claro lo que haría.
Ama ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Ya sé exactamente qué voy a hacer.
Çünkü bu hayatta tam olarak ne yapacağımı biliyorum. Ve ben Yul Brenner, olimpiyatları kazanıp meşhur olunca adadan ayrılacağım.
Soy diferente, porque se exactamante a donde voy y después de que yo, Yul Brenner gane las Olimpiadas y sea famoso...
Ben ne yapacağımızı biliyorum. Balık tutmaya çalışabiliriz.
Ya sé, podríamos tratar de atrapar un pez.
Ben ne yapacağımızı biliyorum. Hep beraber akşam yemeği yiyeceğiz, sonra Bud sizi Al ile tanışmak için mağazaya götürecek.
Todos vamos a a cenar, luego Bud lo llevará a ver a Al Y Kelly y yo iremos al teatro.
- Tanrım! Ne yapacağız? - Galiba, ben biliyorum.
- Diablos. ¿ Qué hacemos?
Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Sé lo que tengo que hacer.
Baba, ben ne yapacağımızı biliyorum!
Papá, ¡ ya sé qué hacer!
Sen ve ben birbirimizle sorunumuz var. Ve bununla alakalı şu an ne yapacağımı bilmiyorum fakat ilerde sorunu çözeceğimizi biliyorum.
Ustedes y yo tenemos problemas... y en este momento no sé qué hacer... pero espero que con el tiempo los solucionemos.
Ve ben hazırım, ne yapacağımı biliyorum.
Sé lo que tengo que hacer.
Ben ne yapacağımızı biliyorum, Angel bana söylemişti.
- Yo sé lo que tenemos que hacer. Angel me lo dijo.
Ayrıca ben zaten ne yapacağımı biliyorum. Lorelai'ın çalıştığı yeri görmek istiyorum.
Además, ya sé lo que quiero hacer, quiero ver donde trabaja Lorelai
biliyorum. ben sadece... ne yapacağımı bilmiyorum şey, Kelso, onunla konuşman gerekiyor
Yo sólo... No sé qué hacer Bueno, Kelso, tienes que ir a hablar con ella
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Ya lo tengo.
Ben biliyorum ne yapacağımızı.. Hayır öyle değil..
- Espera un momento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]