Bilmem gerekiyor traducir español
1,203 traducción paralela
Sark'a benim çift taraflı ajan olduğumu söyleyip söylemediğini bilmem gerekiyor.
Necesito saber si le dijiste a Sark que soy agente doble.
Bana ne olduğunu bilmem gerekiyor.
Debo saber que me ocurrió.
Uykunuzda konuşurken duyduğunu düşündüğünüz bir fahişe ya da hostes varsa, bilmem gerekiyor.
Si hay alguna prostituta o azafata que pueda haberle oído hablar en sueños debo saberlo.
Eric, elini nasıl yaktığını bilmem gerekiyor.
Eric... Necesito saber cómo te quemaste la mano.
Gerçekten bana karşı ne hissettiğini bilmem gerekiyor.
Necesito saber qué sientes por mí.
Her şeyi riske atmadan önce seni kurtarmanın bir yolu var mı bilmem gerekiyor.
Antes de arriesgarlo todo debo saber si hay una posibilidad de salvarte.
Öyle bir şey olursa ne yapmak istediğinizi bilmem gerekiyor. Kalbi durabilir.
Su corazón puede pararse.
Ama eşimin nerede olduğunu bilmem gerekiyor.
Pero necesito saber dónde está mi marido.
Bunu kimin yaptığını bilmem gerekiyor
Y yo necesito saber quién ha sido.
Bu da yeterli bir neden, bilmem gerekiyor.
Eso es todo lo que necesitas saber de lo que yo necesito saber
- Sadece bilmem gerekiyor : Tonbalığına alerjin var mı?
Y no estoy aquí para que me des una respuesta, sólo quiero saber ¿ Eres alérgica al atún?
Tamam, ikinize de telefonda ayrıntılardan bahsettim şimdi... bilmem gerekiyor.
Bien, les expliqué los detalles por teléfono a los dos y yo sólo... necesito saber.
Bu konuda bir şeyler bilmem gerekiyor mu?
¿ Hay algo que deba saber?
Bilmem gerekiyor.
Necesito saberlo.
Ve niye bunu bilmem gerekiyor?
¿ Y por qué necesito yo saber eso?
Bak sürtük, küçük bebeğimin yanında yine böyle şeyler yapıp yapmayacağını bilmem gerekiyor.
- Mira, zorra. Quiero saber si vas a montarla estando aquí mi niña.
İşler zorlaşınca beni yarı yolda bırakmayacağını bilmem gerekiyor.
Necesito saber que aunque las cosas salgan mal, no me abandonarás.
Babamın nerede olduğunu bilmem gerekiyor.
Necesito saber dónde está mi padre.
Bunu bilmem gerekiyor.
Le diré que es lo que yo necesito.
Ogi'nin de haydutlardan biri olup olmadığını bilmem gerekiyor.
Tengo que saber si Ogi era uno de los bandidos.
- Bilmem gerekiyor.
Tengo que saberlo.
Bir şey bilmem gerekiyor.
Necesito saber algo.
Söylemek istemediğini biliyorum, ama aranızdaki her neyse bilmem gerekiyor.
Sé que no quieres contarme, pero cualquiera sea el encono entre Uds. dos, necesito saber qué es.
Konuşmadan önce Başkan'ın kararıyla ilgili nerede durduğunu bilmem gerekiyor.
Antes de hablar con él, necesito saber tu posición frente a la decisión del presidente.
Nerede durduğunu bilmem gerekiyor.
Necesito saber cuál es tu posición.
- Onun nerede olduğunu bilmem gerekiyor.
Necesito saber donde está.
Bizimle olup olmadığını bilmem gerekiyor Faith.
Necesito saber si estás en el juego, Faith.
Faith, ben buralarda olmadığım zaman kızların iyi olduğunu bilmem gerekiyor.
Necesito saber que estas chicas están a salvo cuando no estoy con ellas.
Kimin, niye yaptığını bilmem gerekiyor.
Necesito saber quién y por qué.
Biliyorum, çok meşgulsünüz ama bilmem gerekiyor.
Hola. Se que debe estar extremadamente ocupado. Pero necesito saber...
Carl, ofisteki aletleri kimler kullanabiliyor, bunu bilmem gerekiyor. - Ofisteki herkes.
Necesito saber quién tiene acceso a las máquinas de su oficina.
Biraz endişelendim, ve bu işe yarayacak mı yaramayacak mı bilmem gerekiyor.
Estoy preocupada y necesito saber si esto va a funcionar.
Neyi bilmem gerekiyor?
¿ Qué se supone que sepa?
Gemiyi kötü bir şekilde istediler, ve nedenini bilmem gerekiyor.
¿ Señor? Querían esa nave a cualquier precio. Me gustaría saber por qué.
Sana güvenebileceğimi bilmem gerekiyor.
Necesito saber si puedo contar contigo.
Burası Montecito, bilmem gerekiyor.
Este es el Montecito, y necesito saber.
- İnanın bana, bilmem gerekiyor.
- Créame, necesito saberlo.
Ama senin de hala bunu istediğini bilmem gerekiyor.
Pero tienes que decirme si quieres seguir adelante con esto.
Ama güvenli bir şekilde evlerinde olduklarını bilmem gerekiyor.
Pero necesito saber que están en su casa, el lugar más seguro.
Colin'e kasetten o bölümü sildireceğim, ve susmasını sağlayacağım fakat bu adam işin içinde mi bilmem gerekiyor.
Le diré a Colin que pierda esa parte de la grabación y le diré que no lo cuente pero tenemos que saber si ese hombre está involucrado.
Kim olduğunu bilmem gerekiyor.
Tengo que saber quién es.
Onunla konuşabilmem için kaynağının adını bilmem gerekiyor.
Necesito el nombre de su fuente para hablar con ella.
Bilmem gerekiyor. Scott'ta işin içinde miydi?
¿ Scott estaba implicado?
Tam olarak ne olduğunu bilmem gerekiyor.
Peter Cable, hace dos años. - ¿ Qué?
Siz oradaydınız, neler olduğunu bilmem gerekiyor. Doktor Newman'ın dediğine göre..
Estuvo aquí, necesito saber que pasó.
- Bilmem gerekiyor mu?
- ¿ Debo saberlo?
- Bunları senin için not alayım mı? - Sanırım bilmediklerimi bilmem gerekiyor.
- Supongo que necesito saber lo que no sé.
Bilmem gerekiyor.
Necesito saber.
Bilmem gerekiyor.
Ya.
Ve buna hazır olup olmadığını bilmem gerekiyor.
Necesito saber si puedes lidiar con eso o no.
Bunu bilmemeniz gerekiyor, nasıl öğrendiniz bilmem...
Ud. no debería saberlo. Y ahora no sé que hacer al respecto.
gerekiyor 29
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmeni istiyorum 26
bilmem 2708
bilmem ki 316
bilmelisin ki 23
bilmek istiyorum 265
bilmez miyim 74
bilmem anlatabildim mi 75
bilmeni isterim ki 45
bilmem gerek 39
bilmeni istiyorum 26
bilmelisin 32
bilmek ister misin 36
bilmezsin 18
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmek istiyor musun 23
bilmeni isterim 16
bilmenizi isterim ki 40
bilmek istemezsin 61
bilmek ister misin 36
bilmezsin 18
bilmek mi istiyorsun 18
bilmen gerekir 21
bilmek isterdim 26
bilmek istiyor musun 23
bilmeni isterim 16
bilmenizi isterim ki 40
bilmek istemezsin 61