Bu kadar üzülme traducir español
91 traducción paralela
Bu kadar üzülme Riccardo.
No te sientas mal, Riccardo.
- Bu kadar üzülme, Betsy.
Que no la angustie tanto, Betsy.
Bu kadar üzülme.
No pongas esa cara tan triste.
Bu kadar üzülme, sakin ol.
Tranquila, Harriet, no te pongas nerviosa.
Bu kadar üzülme.
No ponga esa cara.
Bu kadar üzülme Oliver.
No pongas esa cara, Oliver.
Bu kadar üzülme.
No estés tan molesto.
Gabriel Gabriel, bu kadar üzülme.
Gabriel, Gabriel, no te lo tomes tan a pecho.
Bu kadar üzülme.
No te entristezcas.
- Bu kadar üzülme.
Sé fuerte.
Bu kadar üzülme.
No te inquietes.
Bu kadar üzülme.
Tranquilízate.
Yapma Chris, bu kadar üzülme.
Vamos, Chris, no te deprimas.
Lütfen bu kadar üzülme..
No sufras.
Bu kadar üzülme Nick.
No te lo tomes tan a pecho, Nick.
Bu kadar üzülme. Güzel yaz yaklaşmakta ve ben de onunla döneceğim.
No estés tan triste, pues se acerca el anhelado verano...
Bu kadar üzülme.
No te enfades.
Yapma hayatım, bu kadar üzülme.
Vamos, cariño. No estés triste.
Bu kadar üzülme.
Por favor, no te alteres.
Hadi ama bu kadar üzülme.
Vamos no te enojes.
Bu kadar üzülme.
No se enoje.
Bu kadar üzülme, bir yararı yok.
No te atormentes, no sirve de nada.
Bu kadar üzülme. Gel buraya.
No estés tan deprimida.
Kadın yani Scarlet diyor ki " Bu kadar üzülme gün doğmadan daha neler doğar.
Rossella dice : "No te aflijas, mañana amanecerá otra vez". "No es tan urgente".
Bu kadar üzülme!
¡ No estés tan triste!
Bu kadar üzülme Homer.
No te lo tomes a mal, Homero.
Piskoposun için bu kadar üzülme.
No te aflijas por tu obispo que no era inocente.
Yeni bir kağıt al. Bu kadar üzülme.
Cómprate un periódico.
Kendin için bu kadar üzülme.
¡ No sientas lástima por tí!
Bu kadar üzülme, Homer.
No te lo tomes tan a pecho.
Hey bu kadar üzülme.
- Hey, no estés tan triste.
Bu kadar üzülme.
No estés tan decaído.
Bu kadar üzülme.
Estamos contigo. ¡ Soy una ruina!
- Bu kadar üzülme.
- No te enojes.
Tatlım, bu kadar üzülme.
Cariño, no estés tan triste.
Eric, Donna konusunda bu kadar üzülme.
Eric, no te preocupes sobre todo esto de Donna.
Baba, bu kadar üzülme.
Papá, no te preocupes tanto.
Evet baba, bu kadar üzülme.
Sí, papá, no te preocupes tanto.
Bu kadar üzülme... ölüm korkulacak bir şey değildir.
No estés tan enfadado. No hay que temer a la muerte.
Tamam, bu kadar üzülme.
Uh..., no se sienta mal.
Abla, bu kadar üzülme.
Hermana, no estés tan triste.
Bu kadar üzülme, Shimizu.
No te pongas triste.
Bu kadar üzülme.
No estés tan acongojado.
Sen de bu kadar üzülme.
Y tú, no pongas esa cara.
Bu kadar üzülme.
No sufra tanto, doctor.
# Bu yüzden üzülme ve biraz daha bekle... # Kollarımıza tekrar dönene kadar...
No te pongas triste y espera, volverás a nuestros brazos,
Canım üzülme, bu saçma sevda sezon sonuna kadar sürmez.
No te preocupes, querida. Este absurdo sentimiento no durará todo el invierno.
Bu kadar çok üzülme.
No te preocupes.
Bu kadar kolay üzülme Geleceğini düşün.
No lo estropees, piensa en tu futuro.
Bu kadar üzülme.
No esté tan deprimida
Dana, bu kadar çok üzülme.Bu konuda konuştuk.
- No te enfades, ya hemos hablado de esto.
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71