Bu kadar hızlı değil traducir español
90 traducción paralela
Lütfen lütfen, bu kadar hızlı değil.
Por favor, no tan rápido.
Bu kadar hızlı değil!
¡ No tan rápido!
Bu kadar hızlı değil!
No tan rápido!
Bu kadar hızlı değil.
No tan rápido.
- Bu kadar hızlı değil!
- ¡ No tan rápido!
- Bu kadar hızlı değil, dostum!
No tan rápido, mi amigo!
Bu kadar hızlı değil.
No tan deprisa, chico.
Bu kadar hızlı değil. Bu senin için bir oyun olabilir ama yeni bir türle ilk teması ciddiye alırız.
Tal vez sea un juego para ustedes pero nosotros nos tomamos el contacto con las nuevas especies en serio.
Bu kadar hızlı değil, Quark.
No tan rápido.
Bu kadar hızlı değil, tatlı şey!
No tan rápido, dulzura.
Bu kadar hızlı değil, mutlu soluk al.
No tan rápido, pantaloncitos bonitos. No.
Bu kadar hızlı değil.
¡ No tan rápido!
Hey, bu kadar hızlı değil.
¡ Eh, no tan rapido!
- Bu kadar hızlı değil koca götlü.
- No tan rápido, sabiondo
Bu kadar hızlı değil. Ama bir deneme uygulayıp hataları işleyebilirler ve bu da onları yaklaştırır.
No rápidamente, pero pueden usar un proceso de prueba y error... y eso podría acercarlos.
Ama bu kadar hızlı değil.
Pero no tan rápido.
Bu kadar hızlı değil, Red.
No tan rapido, Red.
- Bu kadar hızlı değil Robinson.
- No tan rápido, Robinson.
Sana bu kadar hızlı değil demiştim!
¡ Dije que no tan rápido!
Peki, bu kadar hızlı değil... ama bu kadar kolay olacak.
Bueno, no será tan rápido pero será así de fácil.
- Bu kadar hızlı değil.
- No tan rápido.
Lütfen, lütfen, bu kadar hızlı değil.
Por favor, por favor, no tan deprisa.
Bu kadar hızlı değil, amigo.
no tan rapido, amigo
Hey, bak, bu kadar hızlı değil...
Hey, mira, no tan rápido...
Bu kadar hızlı değil, Hintli.
No tan rápido, Indio.
Onun ne kadar hızlı olduğu sorun değil, Kim daha hızlı olacak bu önemli.
¡ Poco importa lo rápido que sea! ¡ Siempre habrá alguien un poco más!
- Bu kadar da hızlı değil!
- Espera un momento.
O kadar hızlı değil. Bu tarafa. İyi!
No tan rápido, Así, Perfecto!
bu kadar hızlı değil, Patty.
No tan rápido.
Bu sefer o kadar "hızlı" değildik, değil mi?
No fuiste tan rápida esta vez, ¿ verdad?
Ve bu inandırıcı değil, karısı o kadar hızlı olamaz.
No es creíble que la indemnicen tan rápido.
Sensörlerimiz bu yaratıkları belirleyecek kadar hızlı değil.
Nuestros sentidos no son tán rápidos, como para registrar esas criaturas.
Hızlı yaşlanmayı duymuştum ama... bu kadar hızlısını değil.
Había oido de envejecimientos acelerados, pero... nada tan rápido
- Bu o kadar da hızlı değil.
- No tan pronto,
Yani bu pizzaların hiçbiri Hızlı Tony'nin ki kadar iyi değil mi?
¿ Me estás queriendo decir que ninguna de estas pizzas es tan buena como las de "Speedy Tony"?
- Bir tane vardır, değil mi? - Daha bulamadık. İnan bana ona zarar vermeden ancak bu kadar hızlı çalışabiliyoruz.
No lo hemos encontrado todavía, créeme estamos trabajando lo más rápido que podamos... con las herramientas que poseemos
İnsan vücudu bu kadar hızlı hareket etmeye müsait değil.
Buenas noches. Buenas noches, Parches, buenas noches, Halloway.
Bu kadar hızlı kilo alıp vermek sağlıklı değil.
Perdiendo y aumentando de peso tan rápidamente no es saludable.
Tabii ki bu olay yaklaşık 200 bin yıl önce oldu, fakat bu haber St.Alabans'a ancak 1956 da ulaştı Işık hızlıdır, ama o kadar da hızlı değil.
Por supuesto, en realidad fué hace 200 mil años, pero su luz nos llegó acá hasta una noche del año 1956. Una potente luz, pero no por mucho tiempo...
Daha önce de hızlı satış yaptığım oldu, ama bu kadar hızlısını değil.
He tenido ventas rápidas antes, pero nunca como ésta.
Bu tipler o kadar da hızlı değil.
Esos tipos no son tan rápidos.
Bu o kadar iyi değil... zaten hızlı hikaye üretmekte pek başarılı değilimdir.
No está muy bien, pero improvisar... nunca ha sido mi fuerte.
Zorlayın. Mc Donalds'ın aksine bu, arabaya servisten ne kadar hızlı geçebileceğinizle ilgili bir şey değil.
No se trata como en McDonald's de cuán rápido pasas por el auto service.
Romalılara bu kadar hızlı katılamazsın, degil mi?
No pudiste aliarte a los romanos lo suficientemente rápido, ¿ no?
Hızlı konuşabilirim ama bu kadar da değil.
Hablo rápido, pero no tanto.
Onu kurtarmaya yetecek kadar hızlı değil, ve konu da bu değil zaten.
No lo suficientemente rápido para salvarlo, pero ése no es el punto.
Bu kadar hızlı geldiğin için teşekkür ederim. Bir şey değil.
Gracias por venir tan deprisa.
Gördüğünüz gibi, hırsızlık yapılması mümkün değil. O yüzden de bugüne kadar bu kurumda her hangi bir hırsızlık rapor edilmemiştir.
No hay oportunidad de robo, por lo que nunca... hubo un robo en esta residencia.
Bu kadar da hızlı değil!
¿ A dónde piensan que van?
"Beklemeyin. Şimdi değil" Nasıl bu kadar hızlı yapabildiniz?
No esperes, llama ahora.
Bu hızlı oldu. Bu yaşta sonsuza kadar ihtiyaç olmaz, değil mi?
Beh, no es que tenga que tomarme de ella ¿ tan cómoda a mi edad, Verdad?
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71