English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bu o değil

Bu o değil traducir español

8,178 traducción paralela
Bu o değil. Başka kim olacak seni sik kafalı.
- ¿ Quién más puede ser, idiota?
Korkarım bu o değil.
Me temo que esta no lo es.
O sadece bu yüzden lanet sempatik değil.
No es más que tan maldito simpático
Sana söylemek zorunda düşünüyorum, yok ancak çok az Megan'ın dans, bu gece ve o bir baba olacak değil.
No creo que tengo que decirle, pero poco de baile de Megan es esta noche, y ella no va a tener un papá
Ben yaptım, o beatdown alacağını Bu çocuklar için, öyle değil mi?
Si lo hiciera, se tomaría esa paliza para los niños, ¿ verdad?
Bu yüzden o sürtük Judy DeZulla ile değil de benimle evlendi.
Por eso se caso conmigo y no con la tonta de Judy DeZulla.
Yani, sapığımız veya suç ortağımız ya da bu işin arkasındaki kişi o değil.
Así que no es nuestro acosador o cómplice... o quien más mierda este tras esto.
Yani, beni buraya getirdi bu yüzden... Beni kullanın, ya da değil, ama ödeyeceksin.
Quiero decir, me trajiste aquí, así que si me usas o no, pero tienes que pagarme.
O senin gibi bir adamdan sorun gerekir, bu yüzden... değil
No necesita problemas de un tipo como tú, así que...
O sadece toprak, ya aç değil..., bunu bu ayıyı gör...
Mira, este oso, es... No es sólo territorial, o esta hambriento...
Bu hiç akılcı ve asil değil.
Esto no revela gran sabiduría o dignidad.
Bu her türlü berbat bir şey o zaman, değil mi?
Bueno, eso es jodido en todo tipo de formas ahora, ¿ no?
Şu GDO şeysi bu kadar sağlıksız olsaydı etin içine koymazlardı, değil mi?
Si este TXP fuera tan malo... no lo pondrían en los medallones, ¿ o sí?
Bu gece olur mu bilmiyorum. O Kadar da havalı değil.
No creo que debamos hacerlo esta noche.
Bu Baron denen adamı tanımam, amacını da bilmem. Açıkçası umurumda da değil.
Mira, no conozco a este tipo Baron o cuál es su agenda y francamente no me importa,
O Sihir değil.Bu.
Eso no es la magia. Este es.
Normalde babam da burada olur yani o bu etraftaki tek erkek değil.
sabes.
Bu o kızla senden daha büyük bir şey. Benden değil.
- Es más grande que tú y esa chica.
Bu doğru değil, o pasta yapıyor.
Eso no es cierto del todo. Hizo un pastel.
Bu o asidi kool-aid gibi gösteren şey değil mi?
¿ Esta mierda al lado de la cual el LSD hace el efecto de una gaseosa?
- Bu o değil mi?
Es este, ¿ verdad?
Gördünmü, tüm bunlardan sonra bu bataklık o kadar da kötü değil.
¿ Ves? Ahora esta ciénaga no está tan mal.
- Bu aptal hikâyelere inanmıyorsun, değil mi?
¿ En realidad no crees esas estúpidas historias, o si? No, Nia.
Bu o kadar zor değil
Está tan dura.
Birlikte kalmak ve yaşlanmak istiyorum, Bütün bu pisliklere rağmen ya da değil mi?
¿ Vamos a permanecer juntos y envejecer a pesar de toda esta mierda o no?
Bu Youssouf Male mi, yoksa değil mi?
¿ Este es o no es Youssouf Malé?
Bu iş o kadar önemli değil.
Este trabajo no es tan importante.
Ziyaretçilerimizin % 40'ı ana sayfadan ileri gitmiyor bu o kadar kötü değil.
El 40 % de los visitantes no pasan de la página de inicio lo cual no está tan mal.
Konuşan benim bu arada. O değil.
Estoy hablando yo, no él.
Konu da bu zaten. Vasiyet bile değil o.
Ese es el punto : no es un testamento.
O yüzden şimdi size Avusturyalı olarak, insan olarak bu yanlışı düzeltmenizi rica ediyorum. Sadece Maria Altmann için değil Avusturya için de.
Ahora les pido a ustedes como austriacos, como humanos, que reconozcan esa injusticia, no solo por María Altmann, sino por Austria.
O zaman yapacağımız tek turne bu olmayacak, değil mi?
Entonces esta no es la única gira que haremos, no es cierto?
Buradaki herkesin uzmanlık alanı farklı, o alanlara oynarsak bu bölümü şaha kaldırırız, değil mi ama?
Todos aquí tienen sus propias especialidades, así que si podemos jugar con esas fortalezas, vamos a tener este departamento encendiendo todos los cilindros, si?
Bu, Conrad ya da Jimmy'nin tarzı değil.
Él no es Conrad, o Jimmy.
Bu o, değil mi?
Es él, ¿ verdad?
Bu da bir şeydir, değil mi?
No son tantos, ¿ o sí?
Daha değil, ama senin gelmenle bu değişecek.
No, pero ahora que estás aquí la veremos tarde o temprano.
Sanki biliyorsun bir kızla ne yapılacağını. O değil de, sen nereden öğrendin bu mekanı?
Como si supieras qué hacer con una.
Sadece o değil! Ayrıca bu da var!
No es eso solo. ¡ También está esto!
O herifler de bu işi berbat etmezler. Öyle değil mi?
Y esos hijos de puta no hacen perder el tiempo. ¿ Sí?
Bu bir problem olacak o zaman, değil mi?
Esto va a ser un problema ISN de él?
Bu yüzden bizim başımızı yanmayacak. Çünkü sizi o soydu. Biz değil.
De ninguna manera asumiremos las consecuencias... porque él les robó, no nosotras.
Bu senin planının bir parçası değil, öyle değil mi Junior?
Esto no es parte de tu plan, ¿ o sí, Junior?
Tamam, o zaman bu bir... açıklama gibi. Soru değil.
Oh, bien, es algo así como una... declaración, no una pregunta.
- O bir sanatçı. Dediğin bu değil miydi?
Es un artista. ¿ No es eso lo que dijiste?
O kadar uzak değil, bu... 2 gün içinde geri dönebilirim.
No... sabes, no es tan lejos. Es... Puedo regresar en dos días.
Bu şeyler, gerçek bir şaka değil. Bu gerçeğin kendisi.
La cosa es que de chiste no tiene nada, es más o menos la verdad.
- Bu o kadar kolay değil aşkım.
No, no es así de sencillo, amor.
Bu o kadar basit değil.
No es tan sencillo.
Bu o kadar basit değil.
No es tan simple.
Bu arada Judy o kadar da iyi bir oyuncu değil.
Por cierto, Judy no es muy buena actriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]