English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ H ] / Hiç şansımız yok

Hiç şansımız yok traducir español

223 traducción paralela
Hiç şansımız yok.
No podemos hacer nada.
Hiç şansımız yok.
No saldrá.
Hiç şansımız yok.
No tenemos salida.
Hiç şansımız yok.
No habrá esa suerte.
Hiç şansımız yok.
No tienes ninguna posibilidad.
Frank'ı affettirmek için hiç şansımız yok.
No es posible conseguir el indulto para Frank.
- Hiç şansımız yok mu?
- ¿ No es posible? - No.
Hiç şansımız yok. Hoşça kalın dostlar.
No insistas. ¡ Adios amigos!
Hiç şansımız yok!
Es casi imposible.
O otelde 300 oda var. Hiç şansımız yok.
Ese hotel tiene 300 habitaciones, no hay nada que hacer.
Hiç şansımız yok, efendim. Hasar çok büyük.
Nada, la radio está estropeada.
- Hiç şansımız yok baba.
No hay salida, papá.
Pidge'in bile. Hiç şansımız yok.
- Hemos de encontrar algún fallo.
Hiç şansımız yok.
Cuando tienes una pistola eres una especie de Dios.
- Hiç şansımız yok.
- Es imposible.
Burada hiç şansımız yok.
Aquí no tenemos ninguna oportunidad.
Geronimo, hiç şansımız yok.
Gerónimo, no tenemos posibilidades.
Eğer bu olduysa hiç şansımız yok!
¡ Si eso ocurriese, no habría solución!
Hiç şansımız yok.
Nada de suerte.
Hiç şansımız yok.
No hay nada que hacer.
- Ama mahkûmlar olmadan hiç şansımız yok.
Pero sin esos prisioneros no tenemos ninguna posibilidad.
Terry, girmek için hiç şansımız yok mu?
Terry, ¿ es posible salir desde dentro?
Engellemek için hiç şansımız yok mu?
¿ Hay alguna posibilidad de atravesar las líneas?
Ama o iblisin karşısında hiç şansımız yok!
Tenemos que salvarla. ¿ Cómo piensa combatir a los fantasmas?
- Hiç şansımız yok.
No tenemos opción.
Mahkumiyetle ilgili hiç şansımız yok.
No tenemos posibilidades de que le condenen.
Hiç şansımız yok.
Será imposible.
Silahlı çatışmada hiç şansımız yok.
Perderíamos en un tiroteo.
Onunla karşılaşsak ona karşı hiç şansımız yok.
Un enemigo invencible para nosotros tres
- Aptalca bir plan. Hiç şansımız yok.
- Es un plan estúpido.
Hiç şansımız yok, efendim.
Imposible, señor.
Hiç şansımız yok.
No tenemos ni una oportunidad.
Bu üstü açık jiple, hiç şansımız yok.
En este jeep abierto, no tenemos oportunidad.
O zaman hiç şansımız yok mu?
¿ Entonces no hay chance?
Hiç şansımız yok.
No tendríamos oportunidad.
- Hiç şansımız yok, unutun bunu. Hemen gidelim.
- ¡ No, olvídalo, salgamos de aquí!
Bu konuyu daha önce onunla konuştum. Hiç şansımız yok.
Yo ya he hablado con él sobre eso, pero no hay chance.
- Zaten hiç şansımız yok ki.
- Da igual, no tenemos ninguna esperanza.
Lanet olsun hiç şansımız yok.
¡ Qué mala suerte, maldita sea!
Senin yardımın olmadan hiç şansımız yok.
No tenemos posibilidad sin tu ayuda.
Sanırım haklısınız Bay Carson. Bu sezon hiç şansım yok.
Tiene razón, Sr. Carson no tengo suerte.
Neden onlara gerçeği söylemiyoruz? Uygarlıktan binlerce kilometre uzaktayız. Buradan sağ kurtulma şansımız hiç yok.
Estamos a miles de kilómetros de la civilización... sin posibilidad de salir vivos.
Bizim yardımımız olmadan, hiç şansı yok.
Sin nuestra ayuda, no tiene nada que hacer.
Bugün hiç şansım yok. Şeker alır mısınız?
Hoy no tengo suerte, ¿ le apetece una chocolatina?
Kız benden uzun ve büyük, onunla hiç bir şansım yok.
Es mas alta que yo y es ruda y grande, no tengo ninguna chance con este tipo de chica.
Hiç bir şansımız yok.
No tenemos ninguna posibilidad.
Hiç şansınız yok.Anladın mı?
No hay nada que hacer. ¿ Entendiste?
Hiç bir şansımız yok. Hiç bir şans.
No tenemos la menor posibilidad.
Hiç bir şansımız yok.
- No tenemos elección.
Bu kollar paraşütleri yönetmemize imkan sağlayacak. Bunlar daha hiç denenmedi ve iniş hızımız yüksek olacak. Ama başka şansımız yok.
Estas ranuras nos permitirán guiar los paracaídas. pero no tenemos elección.
Başka şanşımız yok, Peggy, ve hiç değilse hapisten iyidir.
No tenemos eleccion, Peggy, ademas es mejor que la carcel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]