Hiçbir şeyi yok traducir español
705 traducción paralela
"Baron'un ailesinin, Bay Balduin'e söyleyecek hiçbir şeyi yok!"
"¡ La familia del Baron no tiene nada que decir al Señor Balduin!"
- Kimin hiçbir şeyi yok?
♪ ¿ Quién no tiene nada?
Hiçbir şeyi yok.
No tiene nada.
Ellen'in hiçbir şeyi yok.
A Ellen no le pasa nada.
Sizi dinleyebilir. Bir işi yok. Hiçbir şeyi yok.
A usted quizás le haría caso, no tiene trabajo ni nada.
Ama bu adamın hiçbir şeyi yok canım.
Pero querida, ese hombre no tiene nada ; no tiene historia.
- Hiçbir şeyi yok.
Ella no tiene ninguna.
Görüyor musun? Söyleyecek hiçbir şeyi yok.
No tiene nada que decir.
İnsanlar kedi besliyor, oysa bazı çocukların yiyecek hiçbir şeyi yok.
Es mejor alimentar a un niño.
- Otelin nesi varmış? - Hiçbir şeyi yok.
- ¿ Que hay de malo con el hotel?
Ama bu hikayenin başından sonuna kadar normal olan hiçbir şeyi yok.
Pero qué fue normal en toda esta historia desde que empezó?
Hiçbir şeyi yok.
No está herido.
Hiçbir şeyi yok Bay Macreedy.
No le pasa nada, Sr. Macreedy.
Hiçbir şeyi yok.
Nunca le han dado nada.
Çünkü hiçbir şeyi yok.
Porque no tiene nada.
Hiçbir şeyi yok, sadece mesleğini özlüyor.
No, ha seguido su vocación.
Bana kalırsa Anne'mizin, bir bisiklet turunun ya da arkadaşı Sanne de Vries'e yapacağı bir ziyaretin iyileştiremeyeceği hiçbir şeyi yok.
Creo que Ana no tiene nada que no se cure montando en bicicleta o visitando a su amiga Sanne de Vries.
Hiçbir şeyi yok, Çavuş.
Nada, sargento.
Hiçbir şeyi yok.
No es nada.
- Hiçbir şeyi yok.
- Nada.
Söyleyecek hiçbir şeyi yok aslında.
¡ Está perdido! ¡ No tiene nada que decir! Responde.
Tavukların hiçbir şeyi yok.
A las gallinas no les pasa nada, Mitch.
Kocanızın hiçbir şeyi yok. Çok yorgun ve hiç iyi beslenmiyor kızım!
Tu marido no tiene nada, sólo está muy cansado.
Köpeği olan adamın yapacak hiçbir şeyi yok.
No, el tipo de los perros, no tiene nada que ver.
Artık alışverişe bile çıkmıyor, yapacak hiçbir şeyi yok.
Ya no va a su negocio y no tiene nada que hacer.
Onun değerli hiçbir şeyi yok.
Él no tiene nada de valor.
Hiçbir şeyi yok!
¡ No tiene nada!
Hayır, hastalarımın yüzde doksanının hiçbir şeyi yok.
El noventa por ciento de mis pacientes no tiene nada.
- Öyleyse hiçbir şeyi yok. - Kesinlikle yok. Cuma günü ona büromda söylemiştim.
- Ni lo más mínimo, ya se lo dije el viernes.
Kitapların söyleyecek hiçbir şeyi yok!
¡ Los libros no tienen nada que decir!
Belimin hiçbir şeyi yok. Bu konuyu kapatırsan sevinirim.
¡ A mi espalda no le pasa nada, si la dejas en paz!
Hiçbir şeyi yok, şimdi misafirlerimizle ilgilenir misin lütfen? Bay Chadwick, sanırım eşimle tanışmadınız.
Está bien. Atiende a los invitados. Sr. Chadwick, no le presenté a mi esposo.
Hiçbir şeyi yok.
No encuentro nada malo.
İyi ama adamın hiçbir şeyi yok ne yapacağız?
¿ Pero qué es lo que haremos? No tiene nada más.
Karımın hiçbir şeyi yok.
Escúcheme. No le pasa nada malo...
- Arabanızın hiçbir şeyi yok.
- No le pasa nada a su coche.
Halkının hiçbir şeyi yok mu?
¿ Porque su gente no tiene nada?
Çünkü kaybedecek hiçbir şeyi yok.
¿ Pero por qué él?
- Hiçbir şeyi yok etmemeliydi!
- ¡ No debería haber destruido nada!
Modern savaşın Büyük İskender yada Hannibal'in yaptıklarından faydalanacak hiçbir şeyi yok.
La guerra moderna no se compara... con las actividades de Alejandro Magno ni de Aníbal.
- Hiçbir şeyi yok.
- No le pasa nada, voy a...
Hiçbir şeyi abarttığı yok, canım.
No está exagerando nada.
Bu koca apartman dışında hiçbir şeyimiz kalmadı. Elindeki her şeyi kaybeden bir aptaldan farkım yok.
Este enorme piso, y yo como una idiota aferrándome a mi menguante mobiliario.
Hiçbir şeyi açığa vuramam ama. buraya gelmesinin kesinlikle Bay Unser ile bir ilgisi yok.
No puedo revelar nada salvo que su visita no tuvo nada que ver con el Sr. Unser.
- Hiçbir şeyi bıraktığım yok.
- Estoy haciendo mi trabajo.
Hiçbir şey yok. Hep aynı şeyi duymaktan bıktım.
Han sido muy eficaces con "no hay nada".
Hiçbir talebi yok çünkü her şeyi istiyor ve buna sen de dahilsin.
Tal vez no ha pedido nada porque lo desea todo... incluso a usted.
Hiçbir şeyi kapattığım falan yok!
No voy a parar nada. ¡ Hola!
Bir şeyi iyice açıklığa kavuşturalım, bence onun hiçbir yardıma ihtiyacı yok.
Quiero dejarle claro que en mi opinión él no necesita ayuda.
Hiçbir şeyi bilmeye hakkın yok.
Tú no tienes derecho a saber nada.
Hiçbir şeyi umursadığın yok!
¡ No te importa nada!
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şeyi 73
hiçbir şeyin 19
hiçbir şeyimiz yok 23
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şeyi 73
hiçbir şeyin 19
hiçbir şeyimiz yok 23
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26