English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Içerı

Içerı traducir español

3,325 traducción paralela
İsa da içer miydi?
Jesús bebieron.
Pekala, bekarlığa veda gecesi için şöyle düşündüm. Birkaç bira içer, dışarı çıkar, birkaç Sambuca içer, sonra da...
Bueno, estoy pensando en esta despedida de soltero... con unas cervezas, salir, sambucas...
Reykjavik'li bir arkadaşım her akşam bir şişe şarap içer ki İzlanda'da üzüm bağı bile yok.
Tengo una colega en Reykiavik que se bebe una botella para cenar.
O zaman anlaşalım peşinde olduğum adam içki içer.
Es una buena apuesta el hombre que busco.
- Çorba içer misin?
- ¿ Quieres sopa?
Acaba bir şey içer miydiniz?
¿ Puedo servirle algo de beber?
Bir şey içer misin?
- ¿ Quieres tomar algo?
Kutlayalım ; bişi içer misiniz?
- ¿ Para celebrar, tomamos algo?
Eskiden içer ve alkolik değilim derdim. Şimdi bunu kabul ettim ve sürekli içmiyorum diyorum.
Antes bebía y me la pasaba diciendo que no era alcohólico, y ahora que admití que soy alcohólico, me la paso diciendo que no bebo más.
Sigara içer misin Samantha?
Samantha, ¿ quieres un cigarro?
- Çok içki içer misin?
¿ Bebes a menudo?
Benimle beraber tekila içer misin?
Vale, sabéis que os quiero.
Sigara içer misin?
- ¿ Fuma?
Babam, "gerçek erkekler sadece viski içer." der. Kök biraya ne dersin?
Mi padre dice que los hombres de verdad beben whisky. ¿ Qué te parece una cerveza sin alcohol?
- Neden gerizekalılar çok içki içer.
- ¿ Por qué bebes tanto?
Benimle çay içer misin?
¿ Quieres tomar un te conmigo?
Sadece içer, unutmak için içiyorum diyor.
Lo único que hace es beber. Para olvidar, eso dice él.
Bir bardak daha içer misin?
¿ Quieres más café?
Belki Robin yarın bizim evimize gelmek ister, biraz çay içer ve... bu durumu nasıl çözeceğimizi tartışırız.
Tal vez Robin quiera venir a casa para tomar un té y discutir la mejor forma de resolver la situación.
- Ayağında terliklerle pipo içer gibi mi?
¿ Pipa y zapatillas?
İnsanlar, niye içer?
¿ Por qué bebe la gente?
Bir şey içer misin?
¿ Quieres otra copa?
Az su içer.
Y se sigue cayendo.
John dışarı çıkar, içer ve kavgalara karışırdı.
John solía salir a tomar algo, meterse en peleas y ya está.
Geldiğin yerde herkes içki içer miydi?
Billy Morrison amigo de Ozzy Donde vivías, ¿ todos bebían?
- Buğday çimi suyu içer misin?
- ¿ Un batido de trigo?
Şuna bak. İğrenç, çakma şampanya içer gibi höpürdetiyor.
Míralo, tragando champán como un asqueroso borracho.
Çay içer misin?
¿ Té?
Kim aynı anda 12 şişe içer ki?
De todas forma, ¿ quién bebe 12 botellas de una sola vez?
Merhaba. Ben viski alayım, ama arkadaşım genellikle kırmızı şarap içer.
Hola, quiero whisky, pero mi amiga solía beber vino blanco
Şampanya içer miyiz?
¿ Te queda algo de champaña?
Bir şey içer misin?
¿ Te sirvo una bebida?
Kanlarını içer, onları öldürürdü.
- Vuelve aquí. ¿ Te vas para contarselo a tu padre? Fin de la historia.
Sırayla içer, ona da verirdik.
En el círculo, le dabamos a él.
Sinirini yatıştıracak bir şeyler içer misin?
¿ Puedo ofrecerle algo para calmar sus nervios?
Bira içer misin?
¿ Quieres cerveza?
Şarap mı içer, bira mı?
¿ Aficionado a la cerveza? ¿ Sabes a lo que me refiero?
Baban sigara içer miydi?
¿ Tu padre fuma?
Hey, dinle, sigara icer misin?
Oye, por cierto, ¿ fumas?
Eşiniz kahvesini nasıl içer?
¿ Cómo toma el café su marido?
Sigara içer misin?
¿ Fumas?
- Bir şeyler içer misin?
- ¿ Quieres un trago?
Partilere gider ya da içki içer miydi?
¿ Fiestas, alcohol?
Siz çocuklar birlikte çalışır, birlikte yer, içer ve birlikte mi polis kaçırırsınız?
¿ Trabajan juntos, se lo pasan bien juntos, y secuestran policías juntos?
Biraz içer misiniz?
¿ Beben cerveza?
Sigarasını da içer, fırçasını da atar.
Puede fumar y puede hacer cagar a la gente.
İçecek bir şey vereyim mi? - Bir şey içer misin?
- ¿ Quieres beber algo?
- Bir şey içer misin?
- Quieres un trago?
Bira içer misin?
¿ Quieres una cerveza?
Ormanı çizdikten sonra bir içki öğrenciden sonra bir içki ve eşekten sonra bir içki içer.
Un trago luego de una pincelada, otro trago luego de otra pincelada. Un trago después de pintar al burro.
Dersler bittikten sonra doğruca kantine iner,.. ... çay içer, yemekler yer, parkta gezmeye çıkardık.
Cuando terminábamos las clases íbamos a la cantina, tomábamos té, comíamos y nos íbamos a sentar al parque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]