Oldü traducir español
52,310 traducción paralela
O öldü.
Está muerto.
Ares öldü.
Ares ha muerto.
Ardında sana bir şey bırakmadan öldü.
Se fue y no te dejó nada.
Fark etmez, sonuçta öldü işte.
No importa. Ella muere de todos modos allí abajo.
Kaç kişi öldü?
¿ Cuántos muertos?
Tanrım, kaç kişi öldü?
Dios mío, ¿ cuántas personas han muerto?
Dokunduğum tek insan çoktan öldü.
La única persona a la que alguna vez toco, ya esta muerta.
Dan öldü.
Dan está muerto.
Ona üzülüyorum, üzgünüm, ama o öldü.
Me apena. Estoy triste. Pero está muerto.
Dan Anderssen öldü ve yok oldu. Hepsi bu kadar Eric.
Dan Anderssen está muerto y se acabó.
Bir adam öldü ve sen lazımsın.
Hay un hombre muerto y te necesitamos.
- Bütün düşmanlar öldü, - -August Kuratov hala hayatta,
- Todos los enemigos están muertos. - August Kuratov sigue vivo.
Lernik çoktan öldü.
Lernik murió hace mucho tiempo.
Kızkardeşim öldü.
Mi hermana estámuerta.
Öldü.
No sobrevivió.
Bir patlamada öldü.
Lo detonaron.
Shotgun öldü değil mi?
Shotgun está muerto ¿ verdad?
Araba böyle oldu diye öldü sayılmaz dostum.
No puedes matar a un auto como este, hombre, mira.
- Sıfır! Öldü.
Está muerto.
Delaney'i öldürmesi için gönderdiğimiz suikastçı öldü.
El asesino que mandamos a matar a Delaney está muerto.
- Eşiniz var mı? - Öldü.
¿ Tiene marido?
Delaney'i öldürmesi için gönderdiğimiz suikastçı öldü.
El asesino que mandamos para matar a Delaney está muerto.
Eşin seninle evlenmeden öldü.
Los nombres de cada hombre... con que su esposa salió antes de casarse con usted.
Sanki bu evde biri ölmüş gibi, kim öldü?
¿ Quién se murió?
2003 yılında akciğer kanserinden hapishanede öldü.
Murió en prisión en 2003, de cáncer de pulmón.
Josh öldü.
Josh está muerto.
Kız kardeşin öldü.
Tu hermana está muerta.
Uzun zaman önce öldü.
Murió hace mucho tiempo.
Hepsi öldü mü?
¿ Mueren todos?
O öldü.
Ha muerto.
- Doğunun cadısı öldü.
La bruja del Este está muerta.
- O öldü mü?
¿ Está muerta?
Charles öldü.
Charles está muerto.
Aranızdan güvendiğim tek adam da öldü.
Y el único hombre entre vosotros en quien yo confiaba está muerto.
Sana soruyorum sence bu savaş onunla birlikte mi öldü?
Te estoy preguntando si esta guerra murió con él.
Ama o öldü.
Pero él está muerto.
Arkadaşın ne zaman öldü? Hala baş edemedin mi?
¿ Cuánto hace que murió tu amigo y no lidias con eso?
Bir ay önce öldü, Freud.
Hace un mes que murió, Freud.
Doktorluk eğitimi alırken öldü.
Se estaba preparando para ser médico cuando murió.
Ailem ben gençken öldü, kimseye bağlı değilim.
Mis padres murieron cuando era niño. No estaba atado a nadie.
Albay Halil dün gece öldü.
El Coronel Khalil fue asesinado anoche.
Eşim burada öldü!
¡ Mi mujer murió aquí!
O öldü.
Está muerta.
Peki neden öldü?
¿ Entonces por qué murió Skye?
Babam öldü. Yani hayır.
Mi papá murió... así que no.
Savaşın üçüncü haftasında öldü.
Murió a las tres semanas.
Kötü haber, karın öldü.
Malas noticias : su esposa ha muerto.
Robbie Burton öldü.
Robbie Burton está muerto.
İki Eagle Point Sakini Otoyol Çarpışmasında Öldü
DOS RESIDENTES DE EAGLE POINT MUEREN EN UNA COLISIÓN EN LA AUTOPISTA.
Kocamın siki ağzındayken öldü o.
Murió con la polla de mi marido en la boca.
"Lois Schenken, " Yorulmaz bir hayvan hakları savunucusu, "Dün gece 78 yaşında öldü."
Lois Schenken, incansable defensora de los derechos de los animales falleció anoche a los 78 años.
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25