English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Saatim yok

Saatim yok traducir español

96 traducción paralela
Saatim yok.
Perdí mi reloj.
Saatim yok ki!
¿ Sin un reloj?
Saatim yok.
Mi reloj ha desaparecido.
- Saatim yok.
- Mi reloj no es muy exacto.
Özür dilerim, saatim yok.
- Lo siento, no tengo reloj.
Saatim yok, özür dilerim.
No tengo reloj, lo siento.
Saatim yok.
No tengo reloj.
Saatim yok ama, adliye binasındaki saate göre ikiyi geçiyor olmalıydı.
No tengo reloj. Debió haber sido pasadas las 2 : 00 según el reloj del juzgado.
Hayır, saatim yok da... Nasıl kalkacağım?
No, pero no tengo despertador.
Saatim yok, senyör.
- No tengo reloj.
- Saatim yok. Ne işime yarar ki?
- No tengo. ¿ En qué podría ayudarme?
- Benim saatim yok, Smokey.
- Yo no tengo.
Saatim yok ama bunu söyleyebilirim.
No tengo un cronómetro, pero...
- Bilmem, saatim yok.
- No sé, no llevo reloj.
Çünkü kurmalı çalar saatim yok.
Porque no tengo ninguno.
Hayır efendim saatim yok.
No, señora. No tengo reloj.
Tamam. Bakın, saatim yok.
Ve, no tengo mi reloj.
- Saatim yok.
- No tengo reloj.
- Saatim yok.
No tenía reloj.
Saat beş, beş buçuk. Saatim yok. Buradaki saat de durmuş.
Las cinco, las cinco y media, aqui no se la hora... y el reloj de la cocina se ha parado.
Hayır efendim saatim yok.
Señora, no llevo reloj.
Saatim yok.
No hay reloj.
Benim 24 saatim yok!
- Dormirás durante 24 horas.
- Üstümde saatim yok.
- ¿ Qué hora es? - No traje reloj.
Benim de saatim yok ama maalesef saat çizelgem var.
A mí tampoco no me gusta el reloj, pero sí tengo horarios.
Saatim yok.
No traigo reloj.
Bilmiyorum. Saatim yok.
No lo sé No llevo reloj
- Hayır, saatim yok.
No, a decir verdad no tengo un reloj
- Saat kaç biliyor musun? - Hayır üzgünüm saatim yok.
- Lo siento, no llevo reloj.
Dört saatim yok ki!
Bueno, yo no tengo 4 horas.
- Üzgünüm saatim yok.
- Oh, perdona, no tengo reloj.
- Saatim yok.
No tengo un reloj.
Benim saatim yok.
Yo no llevo reloj.
Andrea, benim saatim yok.
Andrea, no tengo reloj.
Bana güvenlik kamerasının kayıtlarını gösterin. Birinin anahtarlarla buraya gelmesi bir saatten fazla sürer. - Bir saatim yok.
Quiere que vigile, tengo una hora hasta entregar las llaves.
- Alarmlı bir saatim yok..
- No tengo un reloj con alarma.
Başka saatim yok.
No tengo otro reloj...
Hayır, bir saatim yok.
- No, no me falta una hora!
Saatim yok.
No llevo reloj.
Geçmişin gölgesindeki cennetin bile bir hükmü yok artık ama olan oldu ve benim saatim geldi. "
Ni siquiera el cielo tiene poder sobre el pasado, lo que ha sido ha sido, y yo he tenido mi momento.
İşte burdayım, otuz beş yaşında ve iyi bir saatim bile yok.
Tengo 35 años y ni tengo un buen reloj.
Bir saatim bile yok.
No me sobra ni una hora.
Saatim falan da yok.
No tengo ningún reloj.
Saatim yok.
- No, no tengo reloj.
Birkaç saatim olsa belki. Bir kaç dakikamız bile yok.
¡ No tenemos ni dos minutos!
Saatim var. Ama öyle bir yüzüğüm yok.
Reloj ya tengo, pero anillos no.
Benim yemek saatim yok.
- No tengo una hora para cenar.
Maia'nın günlüğünü NTAC'e vermek için 24 saatim kaldı ve bundan elde ettiğim tek bir yasal seçenek yok.
Tengo 24 horas para devolver el diario de Maia a la NTAC y ninguna opción legal para librarme.
Buradan ayrılıp hayatıma yeniden başlamak için birkaç saatim kalmıştı ve sen her nasılsa tüm bunları yok etmenin ve beni mahkum ettirmenin bir yolunu buldun.
A horas de salir de aquí y comenzar de verdad mi vida, y tú encuentras la manera de destruir todo y reducirme a un convicto.
Bununla ilgili bir şey söylemene gerek yok, Fakat demek istediğim eğer saatim cesedin yanında bulunursa bu işin içine gömüleceğim.
No tienes que decir nada, pero quiero decir q si mi reloj está con el cuerpo estaré completamente implicado.
Saatim bir Geiger cihazı. Sende bundan yok mu?
Mi reloj es un contador Geiger ¿ Tú no tienes uno?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]