Sebebi yok traducir español
985 traducción paralela
- Bir sebebi yok.
- Sin motivo.
- Bir sebebi yok. Sadece bir önsezi.
- Por nada, es una intuición.
McCord, hukuk okudum çünkü adalet peşinde koşmak istiyordum.. ... bunun başka bir sebebi yok.
McCord, estudié Derecho porque quería trabajar para la ley y no por otra razón.
Sebebi yok.
- No sé. Tu verás, Pepe.
- Sebebi yok- -
- No hay razón...
Özel bir sebebi yok.
Por ninguna razón.
Belli bir sebebi yok.
Es una corazonada.
- Bir sebebi yok.
- Por ninguna razón.
Bir sebebi yok. Sadece korkuyorum.
No, estoy asustada.
- Bir sebebi yok.
- Porque no.
Sebebi yok.
Por nada.
Sebebi yok.
- Entonces está bien
Bunu yapması için hiçbir sebebi yok.
Es absurdo. No tenía motivos.
Başka sebebi yok mu?
¿ Sólo por eso?
... bir sebebi yok.
Por nada.
- Sebebi yok.
- No hay razón.
Sebebi yok ama benden hızlı silah kullanıyormuşsun diyorlar.
Ninguno. Dicen que eres más rápido que yo.
- Sebebi yok.
No he dicho nada, creía que...
- Sebebi yok.
- Por nada.
Sebebi yok, Bay Stubb, ben emrediyorum.
No doy razones, Sr. Stubb, doy órdenes.
Sebebi yok.
Por ninguna razón.
- Özel bir sebebi yok.
- Por nada especial.
Sebebi yok, sadece hoşlanmadım.
No hay nada malo con ello. Tan sólo que no me gusta.
Sebebi yok.
Por nada, sólo que...
Asıl sebep olarak aç olduğun için dedin başka bir sebebi yok mu?
Dijiste que principalmente por mi hambre. ? Hubo entonces alguna otra razón?
Sebebi yok, sevgilim.
Por nada, cariño.
Hiç bir sebebi yok.
Solo preguntaba.
Özel bir sebebi yok.
Por nada en especial.
Başka bir sebebi yok.
Por nada más.
- Sebebi yok.
- Ah, por nada.
Hiç bir sebebi yok.
¡ Y sin motivo!
Başka bir sebebi yok mu?
¿ No quieres decirme algo más?
Özel bir sebebi yok. Nasıl hissettiğimi sana göstermek için.
Para que conozca mi forma de pensar.
Sebebi yok.
No hay razón.
Bize aygıtı vermek için bir sebebi yok, gitmemizi istemek içinse her sebebi var.
No tiene motivos para devolvérnoslo y sí para que nos vayamos.
Belli bir sebebi yok.
No hay una razón.
Bir sebebi yok.
Por nada.
Yalan söylemek için bir sebebi yok.
Ella no tiene ninguna necesidad de mentir.
Özel bir sebebi yok.
Bueno, nada.
Belli bir sebebi yok.
Por nada.
bir sebebi yok... biz basit haydutlarız kolay yoldan para kazanmak istedik
Nada en particular estamos todos juntos en esto. Intentamos sacarle algo de dinero a lo largo del camino.
Bir sebebi yok.
No hay motivo.
Bence hiçbirimizin Maddox'u kasabadan kovmak için geçerli sebebi yok.
Pero nadie tiene una razón para que eche a Maddox del pueblo.
Sebebi yok.
No hay ninguna razón.
Oh, sebebi yok.
No tiene por qué.
Bir sebebi yok.
No tengo motivos para estarlo.
- Bir sebebi yok. Birşeyler yapmak istedim sadece.
Fue una idea, por hacer algo.
Gelmenin sebebi... beni yok etmek...
Ahora comprendo todo. Viniste, a destronarme.
Size göre ölüm sebebi hakkında şüpheniz yok değil mi?
A su juicio, ¿ no hay duda de la causa de la muerte?
Sebebi konusunda bir fikirleri yok mu?
Y no se sabe el motivo?
Yani bunun belli bir sebebi de yok. Bütün konser boyunca da hep birlikte takılmamız gerekmiyor.
No hay ningún compromiso.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yok hayır 73