English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Söylemene gerek yok

Söylemene gerek yok traducir español

912 traducción paralela
Ben... Söylemene gerek yok.
No deberías hacer eso.
Bir şey söylemene gerek yok.
No tienes que decir nada. Lo sé.
Hepsi buysa bana gelmemi söylemene gerek yok.
Eso es todo. ¿ por qué me ha hecho venir?
Piccadilly'ye kadar gittiğini ablana söylemene gerek yok.
No le digas a tu hermana que vas a ir hasta Piccadilly.
- Ona her şeyi söylemene gerek yok.
- No tienes por qué decírselo.
Söylemene gerek yok, Ethne. Bunu gözlerinde açıkça görebiliyorum.
No necesitas decirlo, lo veo en tus ojos.
Sonucu söylemene gerek yok Doktor.
No hace falta que me diga el veredicto.
Bana söylemene gerek yok.
No tienes que explicármelo.
Derisinin imitasyon olduğunu söylemene gerek yok.
No hace falta que me aclare que es imitación cuero.
Söylemene gerek yok.
No necesitas decirlo.
Altı ay önce söylediklerimi bana tekrar söylemene gerek yok.
No tienes que repetir lo que te dije hace seis meses.
Ona bir şey söylemene gerek yok, biliyor.
No es necesario que le digas nada, él lo sabe.
Geri kalanını söylemene gerek yok.
Nunca hubiera imaginado esto.
Ve evlenmeyeceksin de bana daha fazla yalan söylemene gerek yok.
Quizá no sepas. Y no debes seguir... mintiéndome tampoco.
Bir şey söylemene gerek yok.
No hay nada que añadir.
- Yalan söylemene gerek yok.
- No tienes que mentir.
O ölüyor, söylemene gerek yok.
- Se muere. Ya lo sé.
- Bana hiçbir şey söylemene gerek yok.
- Nunca me ha molestado.
- Söylemene gerek yok.
- No hace falta que me lo digas.
Hiç söylemene gerek yok.
Qué pregunta.
Söylemene gerek yok.
No tienes que decirme.
- Söylemene gerek yok.
- No necesito que me lo diga.
Öyle abartarak söylemene gerek yok.
No le des demasiada importancia, no es cuestión de asustar al muchacho.
Söylemene gerek yok.
No tienes que decirme eso.
Olacakları söylemene gerek yok.
No tiene que decirme la sentencia.
Tanrı aşkına sevgilim. Bunu söylemene gerek yok.
Por favor, no tienes que decirme eso.
Bir şey söylemene gerek yok, başını sallasan yeter.
No tienes que decir nada. Afirma con la cabeza.
- Biliyorum. Söylemene gerek yok!
Lo sé, no es nada.
Tod... onu bana söylemene gerek yok.
- Tod... no deberías decir eso.
Tamam, şimdi döndüğünde yapman gerekeni yaptın, bundan sonra yalan söylemene gerek yok.
Bien, ya has hecho lo que viniste a hacer, así que no tienes necesidad de mentir.
Başka bir şey söylemene gerek yok.
No tienes que seguir.
Başka bir şey söylemene gerek yok.
No digas ni una palabra más.
Yalan söylemene gerek yok.
Ya no tienes que mentir.
Söylemene gerek yok.
No me digas tu nombre.
Söylemene gerek yok.
No tienes que decírmelo.
Bunu söylemene gerek yok baba.
No era necesario que me dijeran eso.
Söylemene gerek yok.
No hace falta que me Lo cuentes.
Bunu bana söylemene gerek yok.
No hace falta que lo jure.
Bir daha söylemene gerek yok.
No me lo pida dos veces.
Tamam söylemene gerek yok!
Dilo ya de una vez.
Söylemene gerek yok, Anne, Ben'in ofisine neden gittin?
Me estás diciendo. Mamá, ¿ por qué te fuiste a la oficina de Ben?
Kimden yana olduğunu söylemene gerek yok.
- No has de demostrar de qué lado estás.
Rütbemi söylemene gerek yok.
No se moleste en usar mi título.
Bana iki defa söylemene gerek yok!
¡ No tendrás que pedírmelo dos veces!
Bana söylemene gerek yok.
- Muy bien.
- Söylemene bile gerek yok.
No necesitas decirlo
Söylemene gerek yok.
No hace falta que me lo diga.
- Söylemene gerek yok. Duyabiliyorum.
Lo puedo oír.
Söylemene bile gerek yok.
No hace falta que lo digas.
Bize dikkatli olmamızı söylemene gerek yok.
No hace falta que os diga que tengáis cuidado. ¿ Quién va primero?
Hayır, söylemene bile gerek yok.
No, ni siquiera tendrá que pedírmelo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]