English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tamam mıyız

Tamam mıyız traducir español

3,057 traducción paralela
Tamam mıyız?
¿ Hemos terminado ya?
Tamam mıyız?
¿ La tenemos?
Tamam mıyız?
¿ Terminamos?
Tamam mıyız?
¿ Estamos bien?
Tamam mıyız?
¿ Todo bien?
Sizi mülke zarar vermekten yakalarsak başka bir sanat gösterisi yapamayacaksınız, tamam mı ahbap?
Te encontramos arruinando alguna propiedad y no tienes otra exhibición de arte, ¿ nos entendemos?
Sabah olduğunda hediyeleri açacağız artakalanları yiyeceğiz ve bütün günü birlikte geçireceğiz, tamam mı?
Y en la mañana, abriremos los regalos de Navidad, comeremos sobras y pasaremos todo el día juntos, ¿ sí?
Şimdi odaklanmamız gereken şey Simon Fischer'ı bulmak Brewer'ı onun tuttuğunu ispatlamak. Tamam mı?
En lo que tenemos que centrarnos ahora es en encontrar a Simon Fischer y probar que él contrató a Brewer. ¿ De acuerdo?
- Tamam, bazen Danny zırhtan ben kürdandan yapılmışım gibi davranıyor.
Bien, a veces por aquí, es como si Danny estuviera hecho de armadura, y yo de palillos de dientes.
Tamam, hazır mıyız?
Vale, ¿ preparados?
Döndüğüm gibi araştırmaya dalacağız ve bir şey bulacağız, tamam mı?
Me pondré con esto contigo en cuanto vuelva, y encontraremos algo. ¿ Está bien?
Tekrar tekrar söylememe rağmen, hala anlamadıysanız tekrarlayayım. Brooklyn'nin tamamı ve Manhattan'ın üçte ikisi bu gece burada olacak.
No sé cómo comunicarles apropiadamente esto si no me han puesto atención, pero todo Brooklyn y dos tercios de Manhattan están aquí.
Maura'yı buradan çıkarmalıyız, tamam mı?
Tenemos que sacar a Maura de aquí, ¿ sí?
Pekâlâ, bir çeşit bahane sunmalıyız, tamam mı?
Bueno, tendremos que inventarnos algún tipo de excusa.
Tamam,... bak bu sezon sadece iki maçımız kaldı, ve... ve diskalifiye oluruz.
Vale, mirad, solamente quedan dos partidos esta temporada, y... podríamos ser descalificados.
Tamam, bana bir iki arama yapmam için izin ver, Nasıl bir konut yardımı alabileceğimizi bulmalıyız.
De acuerdo, déjame hacer algunas llamadas, averiguar qué tipo de subsidio de vivienda tenemos.
Tamam o zaman yola çıkalım. Eğer süslü mahalledeki şekerleri toplamak istiyorsak yola çıkmalıyız.
De acuerdo, bien, debemos ponernos en marcha si queremos conseguir antes el fabuloso cubo de golosinas del vecindario.
Tamam, şey... gaz kromatografını bir an olsun bir kenara bırakamaz mıyız?
Ok, podemos... ¿ podemos olvidar por un momento el GCMS?
Tamam ama benim için baba-oğula özgü bir aktiviteydi. Birkaç güne yirmi bir yaşıma giriyorum. Ve her zaman fırlattığımız paralar için minnettar olacağım.
Bueno, ya sabes, para mí, siempre ha sido una cosa de padre e hijo, y voy a tener 21 en unos días, y sé que siempre estaré agradecido por el tiempo que pasamos lanzando peniques.
Yardım çağırmalıyız tamam?
Hay que pedir ayuda.
Bence başlamalıyız, tamam mı?
Creo que deberíamos empezar, ¿ de acuerdo?
Hayır, bu konuda bir yol bulmalıyız, tamam mı?
Tenemos que trabajar en la mañana.
Kocanın cinayetinden kimin sorumlu olduğunu bulacağız, tamam mı?
Y vamos a averiguar quién es el responsable del asesinato de su marido, ¿ sí?
İşi oluruna bırakmalıyız, tamam mı?
Es hora de olvidarlo, ¿ vale?
Tamam o zaman bugün boş vaktin falan olursa takılır mıyız?
Bueno, si tienes un momento hoy más tarde... podríamos salir un rato.
- Tamam mıyız?
- ¿ Estamos bien?
Dikkatli olmalıyız, tamam mı?
Tenemos que ir con cuidado, ¿ de acuerdo?
- Yeter. Herkesi tekrar bir araya toplamalıyız böylece bir çıkış yolu bulabiliriz tamam mı?
Necesitamos juntar a todos para encontrar una salida, ¿ de acuerdo?
Tamam, şimdi, yaptığın her şeyi not alacağım, ve seni takip edeceğim, eğer uyur gezerliğe başlarsan, sana neyin stres verdiğini umuyorumki keşfetmiş olacağız.
Entonces voy a estar tomando notas de lo que sea que hagas y voy a seguirte si te levantas sonámbulo, y con suerte podremos descubrir que te ha estado estresando.
Tamam millet, bütün bunları alıp bitiş çizgisine koşmamız için üç dakikamız var tamam mı?
Vale, tíos, tenemos tres minutos. Tenemos que conseguir todas estas cosas, y luego correr a la línea de meta, ¿ de acuerdo
Biz, New York belediye başkanının 6 ve 7. asistanlarıyız, tamam mı?
Somos el sexto y el séptimo asistente del alcalde de Nueva York, ¿ vale?
- Ancak bu bizim sırrımız olacak, tamam mı?
No le cuentes a nadie. - Es un secreto tuyo y mío, ¿ sí?
Çünkü takımımız tamam, yeteneğimiz var ve en önemlisi bir liderimiz var.
Porque tenemos el equipo, tenemos el talento, y... tenemos lo más importante : el líder.
Sen ve Özel Birim de bir dahakine daha erken konuşursanız iyi olabilir. Tamam mı?
No estaría de más si tú y el SIS hablan un poco antes la próxima vez, ¿ sí?
Umarım bu sefer ciddiye alırsınız. Tamam.
Y espero que lo tomes seriamente esta vez.
Ondan sonrasına bakarız. Tamam mı?
Y veremos, ¿ de acuerdo?
Benim ailemde, birbirimizi kollarız. Tamam mı?
Y en mi familia, nos encargamos de los nuestros. ¿ Está bien?
Ve sana iyi para veriyoruz. Ben iktidarsız değilim tamam mı?
Y te hacemos un buen precio.
"Yürü kızım" ya da "getir şu oyunu bana" altından kalkamadık diyemezsin tamam mı?
No puedes decirme, "vamos nena", o "estamos en juego" y nosotros no "lo tenemos", ¿ Está bien?
Tamam, sanırım, artılarını eksilerini tarttığında, belki de şu an, çocuk yapmamız için uygun zaman değildir.
Bueno, supongo que cuando sopesas los pros y los contras, puede que no tenga sentido que tengamos un bebé justo ahora.
Konuşmasına izin ver Ve aramamızı bekle tamam mı?
Lo deja hablar y espera a que lo llamemos. ¿ Está claro?
Hayatında çok fazla üyev aile geçmişi olan biri olarak söylemem gerekirse...... zor olabileceğini biliyorum, ama bunu da atlatacağız, tamam mı?
Bien, como alguien que tuvo un montón de tipos de padrastros entrando y saliendo de mi vida, sé que puede ser duro, pero lo conseguiremos, ¿ vale?
Saygı duyduğum sunbae, sevdiğim sınıf arkadaşım, işinizi görmek istiyorsanız başka yere gidin TAMAM MI?
Mi respetado sunbae, y mi amado amigo... Si están aquí para orinar, vayan y encuentren otro lugar, ¿ sí?
Tamam, şimdi başa saralım. Kız neredeydi, adam neredeydi?
Vale, rebobinemos, ¿ dónde estaba ella y dónde él?
Tamam eski kız arkadaşım aradı ve yeniden başlamak istediğini söyledi.
De acuerdo. Mi antigua novia llamó, y quiere volver a intentarlo.
Yani sen adım atacaksın parçalara bölünmeyeceğiz ve en hızlı şekilde buradan kaçacağız. Tamam mı?
Entonces, vas a bajar, y si no volamos en pedazos, vamos a correr como si nos corriera el diablo, ¿ de acuerdo?
Tamam mı? yanına geleceğim ve konuşacağız.
Me voy a acercar y hablaremos, ¿ de acuerdo?
Yaptıklarımın tamamı kurnazca Serena'nın kurtarılmaya ihtiyacının olduğunu söylemekti ve Lily de korumacı bir anne olarak atladı, kıymetli kızını bir başka yanlış ilişkide olmaktan korumak için her şeyi yapmaya hazır.
Todo lo que he tenido que hacer es sugerir que Serena necesita ser salvada, y Lily ha saltado en modo madre protectora, dispuesta a hacer cualquier cosa para proteger a su preciosa hija de otra relación que no fuera bien.
Kızılderili boncuklarına, askısız bir sütyene, ve Bart'ın bilgisayar şifrelerinin tamamına ihtiyacım var.
Todo lo que necesito es un bolso místico y un corpiño con relleno, y todas las contraseñas del ordenador de Bart.
Tamam, koltuk altına gider oradan da orta MABC sinirini almak için ön kola inersek iki dalımız olacak.
Si vamos a la axila y bajamos por el antebrazo, veremos una bifurcación.
Seni yukarı götürüp yatağına yatıracağız, tamam mı?
Vamos a llevarte arriba y ponerte en la cama, ¿ vale?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]