English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tamam hayatım

Tamam hayatım traducir español

1,121 traducción paralela
- Peki, tamam hayatım.
- Sí, vale.
Tamam. Tamam hayatım.
A dormir, cariño.
Tamam hayatım, yürüyoruz.
Estamos caminando.
Tamam hayatım.
Está bien.
Tamam mı? - Geç kalacağız, hayatım.
- Vamos a llegar tarde, cariño.
Tamam, hayatımın en kötü ikinci günü.
Bueno, el segundo peor día de mi vida.
Tamam, tamam balkabağım bilirsin hayat başarısızlıklarla doludur...
Ya, ya, calabaza, sabes que la vida está llena de contratiempos.
Tamam mı? Sen beni annen olarak kabul ettin, ama hayatın kolay olduğunu kim söyledi?
Y te tocó tenerme de madre, pero quién dijo que la vida era fácil?
- Bak hayatım, Birazdan dönerim, tamam mı?
- Mirá, cariño, vuelvo en seguida, ¿ ok? - Yo... no sé qué pasó.
Çünkü özel hayatımı tanıştığım herkesle paylaşmak istemiyorum, tamam mı?
Porque no quiero compartir mi vida personal con todos los que conozco, ¿ ok?
Tamam buraya geldin ama, George, buna daha fazla devam edemeyiz. Benim de bir ailem, hayatım var.
Estoy encariñado con ti, Georges, pero no puedo hacer mas.
Hey, hayatım, bana bir Tiparillo ve bir de Sake Seltzer, s'il vous plait. Tamam. İşte başlıyoruz.
Hey, pechoca, traeme un cigarro y un sake, y un sobrecito para la acidez.
Sen hayatına devam et, tamam mı? Hayatını yaşa. Ben de elimden geleni yapacağım.
Vive tu vida, y yo haré lo mejor que pueda.
Yarın gel, yoksa hayatını öyle bir karartırım ki bir daha o çocuğu göremezsin. Tamam mı?
Si no vas mañana destrozaré tu vida y jamás lo volverás a ver.
- Tamam, ama bunu yaparken beni öldürmeniz ya da hayatımı kısaltma olasılığınız da yok mu?
Pero si hiciera esta operación, ¿ no me mataría o acortaría mi vida?
Ahbap ben hayatı yansıtıyorum tamam mı?
Amigo. Yo reflejo la vida sobre sí misma, ¿ sí?
Ve tanrı aşkına lütfen artık seks hayatımdan bahsetmeyelim tamam mı?
Y por favor dejemos de hablar de mi vida íntima.
Hayatım eğer eşcinselsen bana söyleyebilirsin tamam mı?
Bueno, Francis, mira. Si eres homosexual, dímelo.
Tamam mı? Bana hayatının berbat olduğunu söyliüyorsun.
Me estás diciendo que tu vida apesta.
- Hayatım. Tamam.
- Muy bien.
Elimden gelen her şeyi yaptım ama getirdikleri torbaları boşaltarak hayatımın 3 saatini çaldılar. Tamam.
Hice de todo, salvo revisarle los bolsillos buscando las 3 horas de mi vida que robaron.
Tamam şimdi gitmem lazım, seni seviyorum. Görüşürüz hayatım.
Bueno, debo irme, mamita, pero te quiero.
O kızın hayatını kurtardın tamam mı?
Salvaste la vida de esta chica, ¿ cierto?
Doberman'ı enseleyebilirdin. Senin tırsık olman sebebiyle iki kişi hayatını kaybetti. Şimdi kes sesini ve sakin ol, tamam mı?
- Hay dos hombres muertos, porque te cagaste del susto.
Hayatını kurtaracak bir şey var elimde, tamam mı? Onlara bunu ver.
- Voy a darte algo que salvara tu vida - ¿ El que?
Ben bunları yaşadım. Tamam mı? Hayat dediğin hayattır.
Yo lo viví, ¿ de acuerdo?
Hayatım tamam değilmiş
La vida no es completa
Hayatım tamam değilmiş
La vida no será completa
Tamam. Eğer bu yetecekse... ... ve hayatım boyunca kardeşime borçlu kalmayacaksam.
Vale, si así saldamos cuentas y no estoy en deuda con mi hermanito el resto de mi vida.
Tamam, hayatım.
Hola, mi amor.
Hayatımı feda etmemem gerektiğini söylüyorsunuz. Pekala, tamam.
Dicen que no quiere que sacrifique mi vida, Pues bien!
O zamana kadar hayatımı yaşayacağız, tamam mı?
Pero, hasta entonces, invito yo, ¿ vale?
Dinle. Şu anda şoktasın hayatım, tamam mı?
Estás en estado shock, cielo.
Sana söz veriyorum, mümkün olduğunca erken hayatından çıkacağız. Tamam mı?
Te prometo que te dejaremos tranquila, lo antes posible.
Gerçek sanatçı güzel şeyler yaratır, ama içlerine kendi hayatından birşeyler koymaz tamam mı?
Oye. El verdadero artista crea belleza sin poner nada suyo en ella.
Tamam mı? Bu, hayatının en önemli kararı olacak.
Es la decisión más importante de tu vida.
Hayır, hayatım, kuşlar konuşmaz ve öğretemezler, tamam mı?
No, conejita, los pájaros no hablan y no enseñan.
Senin hayatına dönmedim. Tamam mı? Beni nasıl bulduğunu da bilmiyorum.
¿ Sí?
Hayatımı riske attım, tamam mı?
Yo arriesgo mi puta vida, ¿ sí?
Hayatım tamamıyla bir hataydı.
Mi vida entera es un error.
Hayatımın aşkını kaybetmenin yanı sıra, tamamıyla aşağılandım.
Además de perder al amor de mi vida quedé totalmente humillada.
Tamam bakalım... Eger hayatının sonuna kadar.. ... yasaman gerekecek bir sehir secmek zorunda olsaydın hangi sehiri secerdin?
Vamos a ver, si tuvieras que elegir una ciudad para vivir el resto de tu vida,
Onunla hayatımın her dakikasında uğraşıyorum, tamam mı Dawson? Her saniye, bana bıraktığı miras ile uğraşıyorum.
Yo lo tengo presente todos los días todos los días tengo que lidiar con lo que me dejó.
Tamam mı bu gerçek hayat değil.
Así no es la vida real.
Tamam, hayatım.
Aguanta. Te tengo.
- Tamam, hayatımızı.
Nuestra vida.
Tamam, hayatım, son bir kez daha göreceksin, sonrasında Fredo'nun huzur içerisinde yatmasına izin vermelisin.
Bien, amor, una última vez. Luego debes permitir que Fredo descanse en paz.
Gel, Şeytan. Tamam, hayatım.
Bueno cielo.
Hayatımın tamamını fikirlerim doğru ve gerçekmiş gibi yaşadım, bu beni nereye getirdi bak bakalım Spencer Kalesi'ne.
Viví mi vida entera de acuerdo a lo que yo creía... que era lo correcto, y mira donde termine... Fuerte Spencer.
- Tamam, bak. Özel hayat olmayınca, hiçbirinin kıymeti kalmıyor. Anladın mı?
Mira, sin vida privada, no hay dignidad. ¿ Capisce?
Yalnızca hayatımı geri istiyorum, tamam mı?
Yo sólo quiero mi vida de nuevo ¿ OK?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]